Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, Başbakan Yorgancıoğlu’nun sözünü “tutmayarak” 366 geçicinin kaderiyle ilgili anlaşmayı bozduğunu iddia etti.

Özgürgün: “Yorgancıoğlu, Genel Sekreteri Erk’in söylediği gibi, ‘sadece partisinin sözcüsü’ değilse, sorumluluğunun gereğini yapmalı, MYK’ya hükmetmelidir” dedi.

Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, kamudaki 366 geçiciye ilişkin şunları söyledi:

“Hükümet ortaklarının, yıllardır benzer yöntemlerle kamuya alınan, aynı statüyle çalışan geçiciler arasından ‘günah keçisi’ olarak seçerek açlığa terk ettiği, 366 gencimizle ilgili anlaşmasının geçerliliği kalmamıştır. Hiç bir yasal ve ahlaki temeli bulunmayan bu parti kararından derhal vazgeçilmelidir.

Hatırlanacağı üzere, Yorgancıoğlu hükümetinin büyük ortağı CTP-BG’nin MYK kararının hükümet icraatına dönüşmesi sonucu, bu gençlerimiz, UBP döneminde işe alınmaları dışında hiçbir tutarlı gerekçe gösterilemeyen bir kararla, önce 31 Aralık 2013 sokağa atılmak istenmiş, daha sonra bir kararla bu tarih 31 Mart 2014 tarihine aktarılmış, ancak hükümet ortakları arasında varılan anlaşma gereği önce Şubat ayında ‘kamu yeterlilik sınavına’ katılma, Mart ayında ise açılacak münhallere müracaat hakkı tanınmasına karar verilmiştir. Şubat ayında yapılan sınav sonrası 88 kişinin görevine ‘sınavda başarısız’ gerekçesiyle son verildiği duyurulmuş, ancak Mart ayının yarısının aşılmasına rağmen münhallerden haber alınamamıştır.

Anlaşılmaktadır ki, uyduruk anlaşma çerçevesinde açılması beklenen münhallerden vazgeçilmiştir. Yorgancıoğlu sözünü yerine getirmemiş, anlaşma bozulmuştur.

Yeterlilik sınavını geçmediği halde, yüzlerce geçicinin halen kamuda çalıştığı gerçeği ortadayken ve savcılığın ‘alınmalarında yasal olmayan bir taraf yok’ görüşü verdiği 366 gencimizin ekmeğine saldırmakta, hayatlarını karartmakta sürdürülen ısrar nasıl izah edilebilir?

Ulusal Birik Partisi olarak, Yorgancıoğlu’na bir kez daha çağrı yapar, adil olmaya ve sorumlu davranmaya davet ederiz.

Hükümetler, programları çerçevesinde icraat yaparlar. Partilerinin, duygusal kararlarının asla esiri olmazlar...”

Tak