Suna ERDEN

Girne-Değirmenlik dağ yolunda 29 Kasım tarihinde ikisi lise öğrencisi üç kişinin yaşamını yitirdiği trafik kazasında öğrencileri taşıyan minibüse çarparak kazaya neden olan tır sürücüsü Safa Güngör geniş güvenlik önlemleri altında üçüncü ikinci kez mahkemeye çıkarıldı. Zanlı mahkemeye getirilmeden önce yaşamını yitirenlerin aileleri, arkadaşları mahkeme önünde toplanarak zanlının gelişini bekledi.

ACI VE ÖFKE DORUKTAYDI

Onlarca polis, zanlıyı aralarına alarak gizlice mahkeme salonuna sokmayı başarırken, zanlının geldiğini son anda fark eden acılı ve öfkeli kalabalık feryat etmeye başladı. Yaşamını yitiren lise öğrencileri Sude Demirkıran ile İlayda Yeliz Öztürk’ün okul arkadaşları “Onu bize verin” şeklinde bağırırken, İlayda’nın annesi Münevver Öztürk de “Kızımı öldürdün, yuvamı dağıttın. Kızım üniversite okuyacaktı, Hayalleri vardı. Hem bizim hem de kızımın hayatını yıktın. Duy sesimi vicdanın sızlasın” sözleriyle feryat etti.

POLİS, “SÜRÜCÜ SÜRATLİ VE DİKKATSİZDİ”

Mahkeme önünde feryatlar yükselirken, kaza mahkemesi yargıcının gelişinin ardından duruşma başladı. Ölümlü kazaya dair soruşturmayı yürüten trafik polisi, zanlının kaza tarihi olan 29 Kasım saat 07.10’da Girne’ye doğru giderken yolu gözetmeksizin, süratli ve dikkatsiz bir şekilde sağ şeride geçip Denktaş Mutluel yönetimindeki öğrenci taşıyan minibüse çarptığını açıkladı. Çarpmanın etkisi ile minibüs aracın 26 metre sürüklendiğini kaydeden polis, kaza sonucu 3 kişinin öldüğünü, 7 kişinin ise yaralandığını ifade etti. Polis, daha önce çalışma izni ile ülkede bulunan zanlının izin süresinin bittiğini, kazanın toplumda infiale neden olduğunu ifade ederek, zanlının tutuklu yargılanmasını talep etti.

ACILI AİELER “HEMEN CEZASINI VERİN”

Talebi değerlendiren mahkeme, zanlının tutuklu yargılanmasına ve bu amaçla 3 ay süre ile cezaevine gönderilmesine emir verirken, kararı duyan acılı aileler isyan etti. İlayda’nın annesi Münevver Öztürk, “3 ay çok uzun bir süre. Nerede bu devlet, nerede adalet. Onu hemen yargılasınlar. Hemen cezasını versinler.3 ayda bu olay unutulacak ve peşi bırakılacak. Üç ay kızımı öldüren caniyi hapiste besleyecekler. Kaza anında orada başka bir Tır araç daha vardı. Bunu neden söylemiyorlar” diyerek ağlamaya başladı.

POLİS YELEĞİ GİYDİRİLDİ ANCAK ZOR KURTULDU

Okul arkadaşları ise öfke nöbeti geçirirken polis, duruşma bitmesine rağmen zanlıyı 20 dakika salonda bekletti. Bir süre bekleyen polis bir fırsatını bulup polis yeleği giydirdiği zanlıyı polis otosuna götürmeye kalkışınca 50’yi aşkın lise öğrencisi zanlıyı linç etmek istedi. Polis ile öğrenciler arasında yaşanan kovalamaca zanlının araca bindirilmesi ile son buldu.

MAHKEMEDEN SONRA EYLEM

Tüm bu olaylar olurken, Sude Demirkıran’ın annesi kızının çerçeveli fotoğrafını göğsüne basıp sessizce ağladı. Babası Türker Demirkıran’da sessizce beklerken, öfkeli gençler ise “Hadi Başbakanlığı gidelim” çağrısı yaptı. Acılı aileler mahkemenin ardından hem meclise hem de Başbakanlığın önüne gitti. Gençler, meclis önünde oturma eylemi yaparak yetkililerin önlem alması için çağrıda bulundu.

EVLATLARIMIZ GERİ GELMEZ

Öte yandan sessiz bir şekilde duruşmanın bitmesini bekleyen Sude Demirkıran’ın babası Türker Demirkıran, “Şimdi bu Tır şoförü ömür boyu ceza alsa ne olur almasa ne olur. Evlatlarımız geri gelecek mi. Bizim ocağımız söndü başkalarının sönmesin. Yetkililer önlemler alsın. Bizim canımız yandı, Allah başka ailelere yaşatmasın” dedi.

KAZA NASIL OLDU?

Dağ yolunda 29 Kasım saat 7.05 sıralarında meydana gelen kaza, zanlının yönetimindeki birleştirilmiş Tır araç taş ocakları mevkiinden dağa doğru çıkarken yolun sağına geçmesi sonucu, o esnada karşı yönden gelen Denktaş Mutluel yönetimindeki THP 570 plakalı minibüsle çarpışması sonucu gerçekleşmişti. Çarpışma sonucu minibüs araç 26 metre sürüklenirken, minibüste yolcu olarak bulunan lise öğrencileri Sude Demirkıran, İlayda Yeliz Öztürk ve minibüs şoförü Denktaş Mutluel yaşamını yitirmişti. Kazada 7 kişi de yaralanmıştı. Yaralıların hastanedeki tedavileri ise devam ediyor.

Star Kıbrıs