Savcılık ve Sayıştaylığın maaş ve 13. maaş dışında herhangi bir ödeneğin uygulanamayacağı yönünde görüş bildirmesinin ve genelge yayınlamasının ardından 2011 yılından sonra Mağusa Belediyesi’nde işe başlayan 75 işçinin ek ödenekleri ödenmedi.

Ek ödeneklerini alamayan belediye işçileri dün bir günlük iş bırakma grevi yaptı. Greve Dev-İş de destek verdi. Grev yapan işçiler adına Mağusa Belediye Başkanı İsmail Arter ile görüşen iki sendika yetkilisi, başkanla uzlaşıya vardı. Belediye Başkanı Arter, grev yapan işçilere ek ödeneklerinin ay sonuna kadar ödeneceği sözünü verdikten sonra işçiler başlattıkları greve son verdi.

Seyis: “Böyle bir yasaklama ancak askeri cunta rejimlerinde olur…”

Mağusa Belediyesi’nde çalışan 75 işçinin grevine destek veren Dev-İş Başkanı Mehmet Seyis, bu konunun 2 Temmuz’da Sayıştaylığın belediye ve kurumlara gönderdiği genelgeyle ortaya çıktığını ve genelgede 2011 yılından sonra işe giren ve “göç yasası” denilen yasa kapsamında olan çalışanlara 13. maaş ile maaşları dışında başka bir hak verilemeyeceğinin söylendiğinin altını çizdi.

Böyle bir yasaklamanın yalnızca askeri cunta rejimlerinde mümkün olduğunu dile getiren Seyis, toplu sözleşme yasasında sendikaya üye olan herkesin toplu sözleşmeden faydalanabileceğini vurguladı. İlk defa Mağusa Belediyesi’nde genelgeye uygun olarak toplu sözleşmedeki yan haklara uyulmadan çalışanlara maaşlarının verildiğini belirten Seyis, çalışanların doğal olarak tepki gösterdiklerini söyledi.

“Hükümet derhal tavır koymalı…”

Dev-İş Başkanı Mehmet Seyis, maaşları iyi olan 200 kişinin yan ödeneklerini aldıklarını, ancak çok kötü maaşları olan 75 çalışanın ise yan ödeneklerini alamadıklarına işaret ederek “Bunu da bir devletin Savcısı ve Sayıştay’ı adaletmiş gibi yazıp dağıtabiliyor. Suçlu devletin kendisidir. Hükümet de derhal buna tavır koymalıdır” şeklinde konuştu. 2 Eylül’de açlık grevine başlama kararı aldıklarını belirten Seyis, çalışma hayatına bundan daha büyük saldırı olamayacağını açıkladı. Seyis, bir an önce hükümetin tavır almasını talep ederek, tavır alınmadığı takdirde karmaşanın büyüyeceğini söyledi.

İşçiler ne dedi?

Ortak görüş olarak ''memlekitin hali de perişan çalışan da perişan ne yapacağımızı bilemiyoruz...''

Mustafa Adem:

“Grevin sebebi bize verilen hakların geri alınmasıdır. Biz maaşımıza göre bankalardan borçlandık. Maaşım 1900 TL iken 1400 TL’ye düştü. Nasıl geçineceğiz. 400 TL benim için paradır. Milletvekilleri bizim aldığımız maaşı alsınlar. Eğer 1 ay geçinebilirlerse ben hayatım boyunca beleşe çalışacağım. Kimisi elektrik parasını ödesin diye tefecilerden para aldı.”

Süleyman Barut:

“Devletin çıkardığı yasayla maaşlarımızdan 400 TL kesildi. Bu 400 TL acaba devletin cebine mi yansıyacak? Maaşımız 1400 TL’ye düştü. 2 aydır elektriğim kesik ve borcumu ödeyemiyorum.”

Ertan Dağdır:

“Biz bu memleketin insanı değil miyiz? Çocuklarımızın yaşama hakkı yok mu? Çocuklarımıza harçlık veremiyoruz. Borçlarımız yüzünden bankalardan çıkamıyoruz. Okullar açılıyor ve çocuklarımızın okul masraflarını karşılayacak durumda değiliz.”

Uğur Tepe:

“Dün çocuğum doğdu. Bu kadar insanın borcu var. Tefecilerden para alanlar da var. Bize bir 13. maaş kaldı. Onu da alsınlar.”

Haberal Kıbrıslı