1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. AÇTI AĞZINI YUMDU GÖZÜNÜ! MÜCADELE İÇİN AYAK SESLERİ!
AÇTI AĞZINI YUMDU GÖZÜNÜ! MÜCADELE İÇİN AYAK SESLERİ!

AÇTI AĞZINI YUMDU GÖZÜNÜ! MÜCADELE İÇİN AYAK SESLERİ!

Eşit İşe Eşit Ücret... Göç Yasasının iptali.. “Kaynak yok” deyip içinden çıkamayacağını... Eylemler geliyor;

A+A-

KTÖS “GÖÇ YASASININ” İPTALİ İÇİN BAŞLATTIĞI MÜCADELEYİ KİTLESEL EYLEMLERLE YÜKSELTECEĞİNİ DUYURDU

ÜLKEDE YETERLİ MADDİ KAYNAK BULUNDUĞUNU SAVUNAN KTÖS, MİLLETVEKİLİ SAYISININ 30’A İNDİRİLMESİ, BELEDİYE SAYISININ AZALTILMASI, CUMHURBAŞKANLIĞI’NIN ÖRTÜLÜ ÖDENEĞİNİN KALDIRILMASI GİBİ ÖNERİLER YAPTI

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), “Eşit İşe Eşit Ücret” talebiyle, “Göç Yasasının” iptali için başlattığı mücadelesini kitlesel eylemlerle yükselteceğini bildirdi.

KTÖS, “Göç Yasası” olarak adlandırdıkları “Kamu Görevlilerinin Maaş Ücret ve Ek Ödeneklerini Düzenleyen Yasa”ya karşı şimdi iktidarda olan CTP/BG ve DP/UG ile birlikte karşı çıktıklarını, bu yasanın kamuda verimliliği düşürdüğünü, çalışanlar arasındaki çalışma disiplinini bozduğunu savunarak, hükümetin, yasaya dokunmamak için bu konuda yaptığı “kaynak yok” açıklamasının arkasına saklanmamasını istedi.

Ülkede yeterli kaynak bulunduğunu savunan KTÖS, “milletvekili sayısının 30’a indirilmesi, belediye sayısının azaltılması, Cumhurbaşkanlığı örtülü ödeneğinin kaldırılması, 4 bin 500 TL’nin üzerindeki emekli maaşlarından vergi alınması, batık bankaları hortumlayanlardan bu paraların talep edilmesi” gibi bir dizi önerilerde bulundu.

KTÖS, Performans Değerlendirme Tüzüğü’nü reddettiğini de belirterek, öğretmen ve müdürlere bu formu doldurmamaları çağrısında bulundu.

KTÖS Başkanı Güven Varoğlu ile Genel Sekreter Şener Elcil, bugün KTÖS toplantı salonunda basın toplantısı düzenleyerek, “Göç Yasasının kaldırılmasını ve eşit işe eşit ücret verilmesi” talep etti.

VAROĞLU: “MUHALEFETTE YAPTIKLARI AÇIKLAMALARI ŞİMDİ YAPSINLAR”

KTÖS Başkanı Güven Varoğlu, “Göç Yasası” olarak adlandırdıkları yasanın, gençleri ülkesinden göç edip başka ülkelerde aş aramaya ittiğini savunarak, bu yasanın Meclis’ten geçirilmesi sırasında birlikte mücadele ettikleri ve şu anda iktidarda olan partilerden muhalefette yaptıkları açıklamaları şimdi yapmasını istedi.

Varoğlu, 1 Ocak 2011’den itibaren göreve başlayan kamu görevlilerinin farklı maaşlar aldığını, bunun kamuda verimliliği düşürdüğünü, çalışma disiplinini bozduğunu belirterek, bu konuda hazırladıkları kitapçığı gösterdi ve yaptıkları girişimler hakkında bilgi verdi.

Taleplerinin “eşit işe eşit ücret” olduğunu vurgulayan Varoğlu, bu yasanın değiştirilmesine yönelik eylemlerin devam edeceğini, bu çerçevede kitlesel eylemler yapacaklarını söyledi.

Varoğlu, Performans Değerlendirme Tüzüğü’nü reddettiklerini de ifade ederek, bu tüzükle ilgili okullara formlar gönderildiğini belirtti ancak müdür ile öğretmenlere bu formları doldurmamaları çağrısında bulundu.

Göç Yasası’nın kaldırılmaması için kaynağın bahane edildiğini ancak ülkede kaynakların olduğunu savunan Varoğlu, “Yeter ki sorunları çözmek için istek olsun” dedi.

ELCİL: “ÇOK KAYNAK VAR”

KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil de, sendikanın basın açıklamasını okudu ve yasanın düzeltilmesi için engel gösterilen kaynak sorununu aşmak için ülkede çok kaynak olduğuna işaret etti.

Elcil, ancak bu konuda sorunun kaynak değil, Türkiye ile imzalanan anlaşma olduğunu savunarak, Türkiye’den izin almadan bu yasaya dokunulamadığını öne sürdü ve yetkililerden Kıbrıs Türk toplumunun iradesini kurtarmasını talep etti.

Bu konuda eylemlere devam edeceklerini ve diğer sendikalardan da destek arayacaklarını, ancak KTÖS’ün tek başına kalsa da mücadeleyi yükselteceğini belirten Elcil, maaş azaltmayla ekonominin büyümek yerine küçüleceğine işaret etti ve çalışanın emekçinin yanında yer alan bir hükümet istediklerini, yasanın değiştirilmesi için irade gerektiğini vurguladı.

Elcil, muhalefetteyken Kamu Görevlilerinin Maaş Ücret ve Ek Ödeneklerini Düzenleyen Yasa’ya (Göç Yasası) “hayır” diyen ve yasaya karşı kendileriyle beraber eylem yapan CTP/BG ve DP/UG hükümeti yetkililerinin hükümet olunca söylediklerini ve yaptıklarını unutmuş göründüğünü savunarak, hükümetle bu konuda yaptıkları resmi görüşmelerde sadece mazeret üreten ve “kaynak yok” gerekçesinin arkasına saklanan bir hükümet gördüklerini savundu.

Hükümetin, gençliğin geleceğini çalmaktan ve göçü hızlandırmaktan öteye hiçbir açılım yapmadığını öne süren Elcil, hükümeti TC Elçiliği’nin emrine girerek emek düşmanlığı yapmakla suçladı ve “kaynak yok, bizi Ankara’ya el açmaya zorlamayın” dediklerini savundu.

Elcik, kaynak konusunda şunları sıraladı:

“İŞTE KAYNAK... MİLLETVEKİLİ SAYISI 30’A DÜŞÜRÜLSÜN”

“Adanın kuzeyindeki resmi nüfus rakamlarına göre 50 milletvekili çoktur. Milletvekili sayısı 30’a düşürülüp 20 milletvekili maaşı tasarruf edilebilir. Adamızın kuzeyinde 28 belediye nüfus ölçeğine ve mevcut yasalara göre çoktur, azaltılıp başkanlık harcamalarından tasarruf edilebilir. Devletin tepesinden başlamak üzere yüksek maaşlardan kesintiye gidilip, tabandan maaş çekenler ve asgari ücretliler desteklenebilir. Müşavirlik uygulaması kaldırılıp, müşavirler daha önce görev yaptıkları yere gönderilebilir, üçlü kararname ile atamalar müsteşarlık dışında kaldırılabilir. Görev yerine gitmeyen, yasalar gereği çalışmayan partizanca korunan öğretmen, memur, işçilere disiplin soruşturması açılıp görevlerine son verilebilir.

Cumhurbaşkanlığı’nın ‘örtülü ödeneği’ kaldırılabilir. Türkiye’den kutlamalar ve protokol görüşmeleri bahanesiyle gelip yiyip içip, tatil yapan resmi heyet harcamaları kaldırılabilir. 2350 olan polis sayısı resmi nüfus rakamlarına göre azaltılıp 1100’e indirilebilir. Siyasi partilerin kaynağı belli olmayan paralarla ilgili seçim harcamalarının üzerine gidilip bu paraların vergi olarak bütçeye düşmesi sağlanabilir. Kumarhane ve bet ofislerinin vergileri artırılarak kapanmaları yönünde yaptırım uygulanarak kaynak yaratılabilir.

“4500 TL’NİN ÜZERİNDEKİ EMEKLİ MAAŞLARINA VERGİ”

4 bin 500 TL’nin üzerinde emekli maaşı alanlardan vergi alınabilir. Nereden buldun yasası çıkarılarak vergi ve servet kaçıranlar takibe alınabilir. Digitech gibi şirketlere bağışladığınız 15 milyon vergi gibi yasa dışı vergi bağışlamaktan vazgeçip tahsilat yapılabilir. Ülkeye çalışma izni ile gelenlerin ailelerini getirmeleri durumunda işverenlerinden ek vergi talep edilebilir. TC’li şirketlerin 15 yıllık vergi muafiyeti kaldırılabilir ve bunlardan da vergi alınabilir.

Devlete ait araziler üzerinde işletme kuranlara araziler satılabilir veya kira bedelleri artırılabilir. Batık bankaları hortumlayanlardan bu paralar talep edilebilir. Askeri kantinlerin faaliyetlerini 1960 antlaşmalarındaki düzeyine getirilip, buradaki kayıt dışı ticaret ekonomiye kazandırılabilir. Sığınak Fonu’nu, Sivil Savunma Teşkilatı ve savunma giderlerini denetim altına alıp, bunları toplumsal refaha ve sağlık, eğitim gibi sosyal devletin görevlerine aktarabilirsiniz. Kıbrıs’taki TC’li mal sahiplerinin otellerine gelip, milyonları götüren T.C.li ve yabancı sanatçılardan vergi alınabilir.

Teşvik primleri ile beslenen rantçı çevrelere aktarılan kaynaklar doğrudan üreticiye yönlendirilebilir.”

Elcil, açıklamayı okumasının ardından, görüleceği üzere ülkenin sonsuz kaynaklarla dolu olduğunu iddia ederek, bu kaynakların Kıbrıs Türk toplumunun refahına ve gençlerin bu ülkede tutunmaları için harcanabileceğini kaydetti.

“SİYASİ İRADE GEREKİR”

Hükümetin “Kaynak yok” deyip içinden çıkamayacağını, kaynakların ortada durduğunu, bu kaynakları kullanmanın siyasi irade gerektirdiğini belirten Elcil, hükümet yetkililerinin siyasi iradesizliği yüzünden gerçeği yalanlarla gizlediğini iddia etti.

Tak

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.