Cumhuriyetçi Türk Partisi-Birleşik Güçler (CTP-BG) Genel Sekreteri Kutlay Erk, hükümet ortakları Demokrat Parti-Ulusal Güçler’in (DP-UG)  “fırsatı ganimet olarak gören bir tutum içinde” olduğunu ifade ederek, “Alo ben Beşir” telefonu gelmemiş olsaydı, hükümeti Ulusal Birlik Partisi (UBP) ile kurmuş olacaktık, DP dışta kalacaktı” dedi. Erk, bugünkü hükümetin oluşmuş oluşumunda o telefonun etkili olduğuna dikkat çekti.

   Erk, “Genel seçimlerden sonra UBP ile neden hükümet kurmadınız, bugün yaşanılanlar ‘Alo ben Beşir’in bir bedeli midir?” sorusu üzerine, seçimlerin ardından hükümet kurma çalışmalarına başlanıldığında, UBP ve DP’ye eşit mesafede durulduğunu ve iki partiye de yazılı teklif gönderildiğini anımsattı.

   O dönem parti yönetiminde olmadığını ancak partideki görevlilerin kendisine de görüş sorduğunda, UBP ile hükümet kurulmasına karşı olduğunu, DP’nin ise kendilerini esir almaya çalışan bir tutm içinde olduğunu kaydeden Erk, böyle bir durumda içine sindiremese de UBP ile hükümet kurulabileceğini söylediğini anlattı.

   CTP’nin yazılı teklifine UBP’nin 2 sayfa, DP’nin 7 sayfa yanıt verdiğini, UBP’nin her öneriyi kabul ettiniğini, hatta hükümet döneminde UBP’li bakanların varsa usulsüz uygulamalarının soruşturulmasına ses çıkarmayacağı taahüdünün de verdiğini belirten Erk, UBP’den gelen cevabın gayriciddi, DP önerilerinin ise daha ciddi bulunarak hükümet görüşmelerine başlandığını söyledi. DP’nin fırsatı ganimet olarak gören bir tutum içinde olduğunu ve “CTP, kendilerine mahkummuş” gibi bir tutum takındığını bu durunmda CTP Parti Meclisi’nde UBP ile hükümet kurulması görüşünün ağırlık kazandığını söyledi.

Telefon herşeyi değiştirdi

   Erk, Parti Meclisi toplantısının yapıldı sırada ve UBP ile koalisyona gidilmesi fikrinin ağırlık kazandığı bir anda “Alo ben Beşir” telefonunun geldiğini ve gelişmelerin tersine döndüğünü açıkladı.

UBP ile koalisyon kurulmasının görüşüldüğü sırada Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’dan gelen telefonun, partililerin tepkisine neden olduğunu ifade eden Erk, “O telefon gelmeseydi UBP ile mi koalisyon kurulacaktı?” sorusu üzerine, toplantıda UBP ile koalisyon kurulması yönünde görüş şekillenirken gelen telefonun olumsuz etkilediğini belirtti.

   Erk, bu durumu şöyle özetledi:

   “Eğer bize telefon edildiği için DP ile hükümeti bozmuş olsaydık, herkes biri Ankara’nın emirlerine uymakla suçlayacaktı. O nedenle istemeye istemeye DP ile yürüme kararı alındı.Şimdi DP ile hükümeti bozmamız halinde bir başka tepki gelebilir. Bu kez bizlere  ‘ben size bunlarla hükümet kurmayın dememişmiydim’ denilecek. Ama yeni bir hükümet kurulacaksa CTP ile kurulacak ve DP dışarıda kalacak.”

Yerel seçimlerde hedef 14+

   Yerel seçimlerde CTP’nin hedefinin 14+ olduğunu kaydeden Kutlay Erk,  28 belediyenin en az yarısını kazanma hedefinde olduklarını söyledi.

   Yerel seçimleri çok önemsediklerini ve bunu Cumhurbaşkanlığı seçimine gidecek bir yol taşı olarak gördüklerini belirten Erk, “Cumhurbaşkanlığı seçimi de Kıbrıs sorunun çözümü için önemlidir. Bu yerel seçimler, sonucu itibari ile genel seçimler kadar önemli” dedi.

   CTP adaylarının heyecan yarattığını dile getiren Erk, özetle şöyle konuştu:

   “Hedef 14+, 28 belediyenin en az yarısını almak. Karşımızda işbirliği oluştu, bu bizi endişelendirmiyor. Seçime tek tek girdiklerinde başarılı olamıyorlar ve oy oranları da belli olacaktı. Başarılı olamayacakları için birleşerek giriyorlar. Çağdaş, başarılı belediyeciliğimizi diğer belediyelere de yaymak istiyoruz. Çözüm sürecini doğru rayda tutmak istiyoruz. Hükümet ve parti tarafından etkili olmaya çalışacağız. 2004 bize gösterdi ki, Annan Planı’nı Güney Kıbrıs’a anlatmada ihmal gösterdik ve bundan Tasos Papadopulos faydalandı. Bu kez hem Kuzey’de hem Güney’de çalışma yapacağız. Ortak geleceğimizi birlikte kurmak için çalışma yapacağız. Bu yönde, Güney’de sendikalara ve sivil toplum örgütlerine çalışmalar başlattık.

   Hükümette bir miktar uyum sorunu var. Ortağımızın UBP ile garip bir ilişkisi var. DP hükümette olmanın avantajı ile UBP’nin delegelerini devşirmeye çalışıyor. İkisi de sağın lideri olma savaşında. Bu durum hükümet çalışmalarına olumsuz yansıyor. CTP olarak toplumsal sosyal diyalogu geliştirmeye çalışıyoruz.”

Yeni  vatandaşlık yasası

   Bir soru üzerine yeni vatandaşlık yasasının şekillendiğini ve 10 güne kadar ilgili komiteye gideceğini de açıklayan Erk, “Kriterler belirlendi. Vatandaşlık otomatik olacak. Vatandaş milletvekiline ve bakana mahkum olmayacak. Kritere uyan, hak eden otomatik olarak vatandaş olacak. Vatandaşlık yasası üzerinde titiz çalıştık. Mevcudun anomalilerini ortadan kaldıran bir çalışma” dedi.

   Erk, ELAM örgütünün Limasol’da 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın konferans verdiği sıradaki saldırısının, Türk tarafının güvenlikte neden ısrar ettiğini haklı çıkaran bir olay olduğunu söyledi.

Diyalog