Nicos Anastasiades, Türkiye’ye karşı tedbirlerin ‘kendi başına bir hedef’ olmadığını, ‘esas hedefin yasadışı faaliyetleri sona erdirmek, barış içinde bir arada, istikrar ve ilerleme için Kıbrıs sorununa uygulanabilir bir çözüm bulunması için yapıcı bir diyaloğa dönmek’ olduğunu ifade etti.

Brüksel’de Avrupa Birliği (AB) Zirvesi sonrasında basına açıklamalarda bulunan Anastasiades, tedbirleri ve AB ortakları tarafından karar metninde fikir birliği sağlanan ilgili 17. paragrafla süreci anlattı.

Nicos Anastasiades, öngörülen yaptırım sürecinin kabulü ve başlamasıyla AB’nin sözlü çağrılardan pratik dayanışmaya döndüğünü söyledi; bunun, yoğun toplu baskılardan sonra metinde yer alan ‘hedefli tedbirler’ demek olduğunu belirtti.

Kararın ilk taslağının Kıbrıs’ı tatmin etmediğini, dolayısıyla bir sonraki metnin hazırlanıp sunulduğunu anlatan Cumhurbaşkanı, bunun Türkiye’nin davranışını değiştirmesi ve gerginliği önlemeyi amaçlayan, aylardır yapılmakta olan hedefli ve sistemli bir çalışmanın sonucu olduğunu vurguladı.

Soruları yanıtlayan Anastasiades, Kıbrıs’ın AB içerisindeki ortaklarının, ikinci sondaj gemisinin gönderilmesiyle, Türkiye’nin faaliyetlerinin, söyledikleriyle yaptıklarına denk gelmediğinin farkına vardıklarını belirtti.

Nicos Anastasiades, tüm Avro-Türkiye ilişkileriyle ilgili sürecin ve diğer her türlü AB-Türkiye karşılıklı etkileşiminin şimdi Türkiye’nin belirli ve hatalı tutumunun sona ermesi yönünde davranışını değiştirmesine bağlı olduğunu vurguladı.

Avrupa Konseyi’nin Genel İşler Konseyi’nin Türkiye’nin Kıbrıs’taki yasadışı faaliyetlerinin tüm Avrupa-Türkiye ilişkileri üzerinde ciddi bir etkisi olacağını belirten kararını uygun bulduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı bunun katılım sonrası fonlar ve fasıllar, üst düzey siyasi diyaloglar, gümrük birliğinin modernleştirilmesiyle ilgili olduğuna açıklık getirdi.

Anastasiades, tüm bunların Kıbrıs’la ilgili Türkiye’nin nasıl hareket edeceğine bağlı olduğunu, aslında tatmin edici olan sonucun, mülteciler konusu gibi AB üyesi ülkeler ve Türkiye arasındaki olası ilişkileriyle ilgili karmaşasından dolayı zor olduğunu ifade etti.

Yunan hükümetiyle sistemli ve koordineli çalışmaları, önemli ortaklarla mükemmel ilişkiler ve MED7 düzeyinde koordinasyon sonucunda tüm bu sonuçların alındığına dikkat çeken Anastasiades, “yaptırımlara götüren gerekli yasal çerçevede başarılı olduk. Amaç düzeni korumak ve yasadışı faaliyetlere son vermekti. Mesaj, ‘Eğer Türkiye devam etmek istiyorsa davranışlarını normalleştirmesi ve yasadışı faaliyetlere son vermesi gerekir’dir” şeklinde konuştu.

Juncker’e, Tusk’a, Mogherini ’ye, Tsipras’a ve AB ülkelerinin tüm dost liderlerine, büyük anlayışları, pratik destekleri ve dayanışmalarından dolayı teşekkür eden Nicos Anastasiades, tedbirlerin ‘kendi içinde bir hedef’ olmadığını , ‘esas hedefin yasadışı faaliyetleri sona erdirmek, barış içinde bir arada, istikrar ve ilerleme için Kıbrıs sorununa uygulanabilir bir çözüm bulunması olduğunu tekrarladı.

Anastasiades, Türkiye’nin BM ve AB kararlarını uygulayan bir ülke olmadığını, aday ülke olarak Kıbrıs’la ilişkilerini normalleştirmesinin görevi olduğunu; ancak şimdiki davranışlarının lehine olmadığını anlaması gerektiğini kaydetti.

Kıbrıs Haber Ajansı