1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. ARTIK SON NOKTAYA GELİNMELİ
ARTIK SON NOKTAYA GELİNMELİ

ARTIK SON NOKTAYA GELİNMELİ

ARTIK SON NOKTAYA GELİNMELİ

A+A-

AKINCI MÜZAKERE SÜRECİNİN 50 YILDIR DEVAM ETTİĞİNİ, ARTIK SON NOKTAYA GELİNMESİ GEREKTİĞİNİ BELİRTTİ

“BAĞIMSIZLIK VE TARAFSIZLIK TEMEL İLKEM OLACAK”

 Bağımsız Cumhurbaşkanı adaylığını açıklayan Mustafa Akıncı, müzakere sürecinin 50 yıldır devam ettiğini, artık son noktaya gelinmesi gerektiğini belirtti.

Toplumun siyaset ve siyasetçilere güvenlerinin kalmadığını, umutsuzluklarını, “böyle gelmiş, böyle gider” diye ifade ettiklerini söyleyen Mustafa Akıncı, “Hayır, böyle geldi ama böyle gitmemeli” diye konuştu.

Mustafa Akıncı’nın Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre, Akıncı, siyasi yaşamının hiçbir döneminde partizanca hareket etmediğini de ifade etti.

KKTC’NİN İLANI

Akıncı, 31 yıl önce ilan edilen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsızlık bildirgesinde federal çözüme açık olacağının belirtildiğini anımsatarak, “Kıbrıs’ta federal yapının kurulması gerektiğine inanıyorum.

Orta Doğu’da petrol yüzünden neler yaşandığını görüyoruz. Bu nedenle doğal gaz konusunda akıl işi, hakça paylaşıma giderek karşılıklı yarar sağlanmasını gözetmektir. Çözüm tek başına olamaz. Kıbrıs Türk toplumu ile Kıbrıs Rum toplumu, karşı karşıya değil yan yana durmayı öğrendiği zaman başarılı bir çözüme ulaşılabilir. Müzakere süreçlerinin toplumumuzun ve ülke geleceği için ne kadar önemli olduğunun bilincindeyim. Bugünkü konjonktürde de çözüme gitmek için bir fırsat vardır. Çözüm yönünde çaba gösterirken, KKTC’de de iyi idare kurup, onurlu bir barışa hazır olmamız gerekiyor. Kendi ayakları üzerinde duran, şeffaf, hesap verebilir, ekonomisi ve demokrasisi ile güçlü bir yapı oluşturmalıyız” dedi.

“BÖYLE GELDİ AMA BÖYLE GİTMEMELİ”

1974’ten sonra doğru bir yapı kurmak yerine ganimetçi bir düzenin oluştuğunu savunan Mustafa Akıncı, “Ele geçen olanaklar ile kaynakların adil ve hakça paylaşımı sağlanabilirdi. Kamu yönetimi acayip şekilde şişirildi. Üçlü kararnameler ile oluşan kambur daha da büyüdü ve ne üzücüdür ki halen büyümeye de devam ediyor” şeklinde konuştu.

Akıncı, artık bir yerden bir şeyleri düzetmeye başlamak gerektiğine de vurgu yaparak, “Halk layık görürse ben bu yönde rehberlik yapma amacındayım” dedi.

Akıncı, siyasette son yaşanan istifa söylemlerine de dikkat çekti ve “Bir milletvekili 5 ay önce bir partideyken, 5 ay sonra başka bir partiye geçiyorsa ve bu eylemde ilkesel bir ayrılık, görüş farklılığı yoksa, geriye bir tek bireysellik ve çıkar çatışması kalıyor. Umarım halkın bilinçli davranışlarıyla bu ‘tahterevalli’ usulü tavırlar biter. İnsanlarımız öylesine alıştırılmış ki ‘böyle gelmiş, böyle gider’ diyorlar. Ancak hayır; böyle geldi ama böyle gitmemeli” diye konuştu.

“BAĞIMSIZLIK VE TARAFSIZLIK TEMEL İLKEM OLACAK”

Programda Cumhurbaşkanlığı’na ilişkin ortaya koyduğu temel ilkelerle ilgili açıklamalarda da bulunan Mustafa Akıncı, tüm siyasi renkleri kucaklayacağını ifade ederek, “Ben geçmişini, köklerini inkâr eden biri değilim. Sosyal adalete inanan bir insanım. Elbette bağımsız ve tarafsız olarak tüm siyasi renkleri kucaklayacağız. Belediye Başkanlığı dönemimden itibaren bir alışkanlığım var ve bu, artık hayatımın bir parçası haline geldi. Ben partizanca istihdam yapmadım, kamu kaynaklarını partizanca harcamadım” dedi.

“AKINCI’YI KENDİ SÖYLEMLERİ BAĞLAR”

Akıncı, bağımsız olduğunu ve bir ittifak adayı olmadığını hatırlatarak, “Beni bu seçimde destekleyecek olan partiler ve bireyler her şeyiyle benimle aynı görüşleri paylaşmak zorunda değildir. Bağlayıcı olan benim açıkladığım temel ilkelerdir” dedi. “Bu toplumun bir sürü farklı rengi var.

Hepsini kucaklayabileceğimizi söylüyoruz” diye konuşan Akıncı, “Bu süreçte Mustafa Akıncı’nın düşüncelerini, Mustafa Akıncı’nın seslendirdikleri yansıtır, kendi söylemleri bağlar” diye ekledi.

Sağ mı yoksa sol kesimden mi oy beklediğine yönelik soruya ise Akıncı, toplumun çeşitli kesimlerinden destek aldığının, ülke çapında uzun bir süredir sürdürdüğü ziyaretlerde ortaya çıktığı yanıtını vererek, “Farklı kesimlerden destek mesajı geliyor” dedi.

Akıncı şöyle konuştu:
“Seçime giriyorum diye düşüncemi ve felsefemi saklayacak, değiştirecek bir insan değilim. Ama bu felsefe, odağında insan olan bir felsefedir.

Toplumun geniş kesimlerinden destek almakta olduğum açıktır, bunu illaki sağ ve sol olarak nitelendirmek gerekmez. Çünkü ben bağımsız bir adayım. Vatandaş ‘Akıncı, halkın adayı’ dedi. Halkımın adayı olmaktan mutluyum.”

DÜNYA DİYABET GÜNÜ MESAJI

Programda 14 Kasım’ın Dünya Diyabet Günü olduğunu da hatırlatan Mustafa Akıncı, ülkede her geçen gün diyabetli insan sayısının arttığına dikkat çekti. Sadece doğru beslenme ve hareketsiz yaşamdan kaçınmakla diyabetten uzak durulamayacağının altını çizen Akıncı, Diyabet Derneği’nin “siz yürüdükçe diyabet sizden uzaklaşır” sloganına işaret ederek, yürüyüş yapmanın önemini belirtti.

Kendisinin de günde 4-5 kilometre yürüyüş yaptığını, bu günlerde buna fırsat bulamamakla birlikte yine de hareketli bir tempo içinde olduğunun altını çizen Akıncı, halka yürüyüşü tavsiye etti.

Stres ve üzüntünün de bu hastalıkta rol oynadığını kaydeden Akıncı, “Ne yazık ki bizde stres ve üzüntü bol. O nedenle herkese stres ve üzüntüden uzak, hareketli ve sağlıklı bir yaşam diliyorum” dedi.

TAK

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.