ATUN: “ELEKTRİK KURUMU’NUN ÜRETİM SİSTEMİ SORGULANMLI”

UBP Milletvekili Sunat Atun, elektrik konunda elektrik kurumunun mali durumunun ortada olduğunu dile getirerek, ülkedeki üretimin yüzde yüz fuel oile bağlı bir sistem olduğunu, maliyeti artıkça üretimin de parasal değer olarak çapının arttığını söyleyerek, sistemin sorgulanmasını istedi.

Gıda Tarım ve Enerji Bakanlığı Bütçesi’nin görüşülmesi sırasında söz alan  Atun, görevde olduğu dönemde devletten ve sokaktan alacaklarının mahsuplaşmasının yaptıklarını, 31 Ağustos 2012 tarihi itibariyle elektrik kurumunun alacağının tespit ettiklerini kaydetti.

AKSA ile yapılan anlaşmayı eleştiren Atun, ödenen kira beldelinin de 3 katına çıktığını, kurumun mali yıpranmasının bir önemli nedeninin de bu olduğunu belirtti. Foil Oile bağımlı yapının, gerek maddi gerekse çevresel etkileri dikkate alınarak, derhal kaldırılması gerektiğini dile getiren Atun, Türkiye Cumhuriyeti’ne kablo ile bağlanmanın en mantıklı çözüm olabileceğini söyledi.

Elektriğin Türkiye Cumhuriyeti’nde ortalama 16 kuruşluk bir maliyeti olduğunu söyleyen Atun, Türkiye’den getirilecek elektriğin 25 kuruşa mal edilebileceğini, bunun kişi başı ortalama bin bin beş yüz TL tasarruf anlamına geldiğini vurguladı. Atun, kablo projesinin şu anki hükümetin siyasi irade koyarak hayata geçirmesini istedi.

Atun, ilgili Bakan’ın, Türkiye Cumhuriyeti Enerji Bakanı ile doğrudan temasa geçerek kablo projesini başlatması ve doğrudan hayata geçirmesi tavsiyesinde bulundu.

Güney Kıbrıs ile İsrail’in elektrik konusunda anlaşma imzaladığını söyleyen Atun, sığ politikalar düşüncesinde “ona bağlanma buna bağlanma” düşüncesi olmadan elektrik konusunda mantıklı bir atılım yapılmasın gerektiğini kaydetti.

Atun ayrıca, reel sektörün bu hükümetin umurunda olmadığını savundu.

ÇAVUOĞLU
  
UBP Milletvekili Nazım Çavuşoğlu, faaliyet raporuna göz attığını ve Bakanlığın faaliyet raporunun halkı “kandırılmaya” yönelik olduğunu söyledi.

Gelişmiş ülkelerin vazgeçilmezinin tarım olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, gelişmiş ülkelerin kendi ihtiyaçlarını kendi topraklarından sağlamaya çalıştığını, bunu da yaparken sağlığa da önem verildiğini kaydetti.

Bütçe görüşmelerinde hükümetin ilgili bakanının bugün konuşmaları dinlemesinin memnuniyet verici olduğunu belirten Çavuşoğlu, başbakan ile diğer bakanların ise nerde olduğunu sordu ve hükümetin hala daha kendi arasında kavga içerisinde olduğunu, hükümetin Başbakan Yardımcısı’na da sahip çıkacağını düşündüğünü belirtti.

Hükümete gelir gelmez yapılan zamların halka tarife ayarı yapılıyor şeklinde aktarılmasının, halk tarafından “zam kazığı” olarak algıladığını söyleyen Çavuşoğlu, hükümetin yüz günü dolamasına rağmen herhangi bir konuda bir plan açıklaması duymadıklarını kaydetti.

Çavuşoğlu Hal Yasası’nın da ülkeye kazandırılması gerektiğini söyledi.

Çavuşoğlu, Gıda Güvenliği konusunda birçok yasal düzenleme yapılacağı söylenmesine rağmen faaliyet raporunda karşılaştırmalı rakam verilmediğini, bunun diğer konular için de geçerli olduğunu söyledi.

Faaliyet Raporunda hep niyetlerin belirtildiğini kaydeden Çavuşoğlu, İlaçlar Denetim Kurulu’na göre bazı ilaçların ülkeye girmesi yasak olmasına rağmen, bazı  üretici firmaların bunları başka ambalajlar içinde bu ilaçları yolladığı uyarısında bulunarak bu konuda denetimin artmasını istedi.

Tarım Bakanlığı’nın daha aktif çalışmasını isteyerek özverisiz bir makamın yürütülemeyeceğini vurgulayan Çavuşoğlu, tarımdan toplumun yüzde 10’unun destek almakta olduğunu vurguladı.

Çiftçilere düşük faizli kredi konusunu bütçede göremediğini de belirterek bu konuda açıklama isteyen Çavuşoğlu, harup ve zeytin dikimi yapılırken fare mücadelesinde yetersiz kalındığı görüşünü belirtti.

Bakanlıkları döneminde her zaman faaliyet raporu hazırladığını ve dağıttığını ifade eden Çavuşoğlu, yazılımın güzel olması yanında icraatın da güzel olması gerektiğini söyledi.

Damızlık Sığır Yetiştiriciliği Projesi’nde yeni bir bilgilendirme yapılıp yapılmadığını soran Çavuşoğlu, TC ve KKTC Damızlık Yetiştiricileri Birliği arasında protokol imzalandığını hatırlattı.

AB uyum projeleri için gerekli diyalogları kurduklarını ifade eden Çavuşoğlu, Devlet Üretme Çiftliği ve TÜK konularında da eleştirilerde ve değerlendirmelerde bulundu.

Çavuşoğlu, Gıda Tarım ve Enerji Bakanlığı Bütçesi’ne oylarının ret olacağını da belirtti.

DÜRÜST

UBP Milletvekili Kemal Dürüst, Tarım Bakanlığı’nın atacağı her adımın çiftçiyi ve köylüyü etkilemekte olduğunu, ancak tarımın sürdürülebilir olmasının da güçleştiğini kaydetti.

Sennaroğlu’nun eleştirilerden ders alınmasını temenni eden Dürüst, hükümetler ne yaparsa yapsın üreticilerin emeğinin karşılığını alamamakta olduğunu ifade etti.

Nar üreticileri ile toplantı yaptığını belirten Dürüst, nar içeceğinin sağlık açısından önemine dikkat çekti.

Üretimin çeşitliliğinin önemine işaret eden Dürüst, bunun projesini ilerletmenin bakanlığın görevi olduğunu kaydetti.

Nar üreticilerinin bu yıl 417 ton nardan 232 tonu ihraç etmeyi başardığını anlatan Dürüst, nar suyunun katkısız olduğunu ifade etti.

Okullarda tarım bilincinin yaygınlaştırılmasını isteyen Dürüst, tarım mühendisleri yanında teknisyenlere de ihtiyaç olduğunu söyledi.

Tarım Bakanlığı’nın donanımını artırmasını isteyen Dürüst, sivil toplum örgütleri ile gerekli iletişimin sağlanması gerektiğini kaydetti.

Dürüst, tarımsal politikaların daha ileriye gitmesi için kooperatifleşmenin yaygınlaşmasına yönelik üreticiye destek olunması gerektiğini ifade etti.

Tür değişikliğine gidilmemesi halinde uluslar arası alanda rekabet ortamının ortadan kalkacağını savunan Dürüst, bunun da planlı yapılmasını istedi.

Dürüst, tarıma ayrılan payın da yeterli olmadığını savunarak, haziranda bakanlığın tıkanacağına inandığını söyledi.

Yedidalga üreticilerinin sorunlarını da aktaran Dürüst, bölgeye yapılacak bir gölet olduğunu ve bazı üreticilerin arazilerinin ellerinden gideceğini tazminin nasıl yapılacağı konusunda tereddütler bulunduğunu söyledi.

TÖRE

DP/UG Milletvekili Zorlu Töre, tarım sektörünün önemine dikkat çekerek, eğitim ve turizm sektörleri yanında tarım sektörüne de daha fazla teşvik verilmesi gerektiğini söyledi.

Töre, tarım sektöründe teşviklerin zamanında ödenmesi gerektiğini, ancak bugüne kadar bunun yapılamadığını, bunun nedeninin de kamu çalışanları ve emeklilerin ödenmesinin ön planda tutulması olduğunu iddia etti.

Tarımsal alanda orta büyüklükte işletmeler elde etmek gerektiğini, bunun da kooperatifleşme ile olabileceğini söyleyen Töre, hayvancılık ve bitkisel üretimde hastalıklarla daha fazla mücadele etmek gerektiğini, Tarım Bakanlığı’nın sahada çalışması gerektiğini söyledi.

Üreticiyi de tüketiciyi de korumak gerektiğini  kaydeden Töre, bakanlığı döneminde muadili KKTC üretimi bulunan ithal ürünlere fon koyduğunu veya yasaklama getirdiğini kaydetti.

Bakanlığa bağlı dairelerin bir arada olmasının faydalı olduğunu ifade eden Töre, devletin binalara yüksek kiralar ödemesini eleştirdi.

Harup ağaçlarının acınacak durumda olduğunu savunan Töre, Cypfruvex, Tük gibi kurumları ayakta tutmak gerektiğini ifade etti.

İthal meyve sularının da gözden geçirmek gerektiğini kaydeden Töre, yerli üretime önem verilmesini istedi.

Töre, “İthal meyve sularına verilen paraya yazık günah” diyerek, yerel parmak patates üretimine katkı konmasını istedi.

Brucellalı hayvanların sağlıklı olarak tüketiminin içine siyasetin karışmakta olduğunu, AB’de bunun yapıldığını anlatarak, Tarım Sigortası’nın bu nedenle sıkıntıya girmekte olduğunu kaydetti.

Töre, “İthalatçı  sermayenin yerli üretimi yok etmesine izin vermemeliyiz” dedi.

TC’den gelecek suyun faydalarını da anlatan Töre, Annan Planı’nda olduğu gibi bir planla üretim alanlarının Ruma verilmesi halinde nerede üretim yapılacağını sordu.

Töre, Halkı bu konuda “alarmda olmaya” çağırdı.

TAK