1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. BİZ YAŞADIK, BAŞKALARI YAŞAMASIN!
BİZ YAŞADIK, BAŞKALARI YAŞAMASIN!

BİZ YAŞADIK, BAŞKALARI YAŞAMASIN!

Tüm ömrünü Down Sendromu olan kardeşi Mehmet’e adayan 52 yaşındaki Gülten Bostancı, bir engelli yakını olarak birçok acı şey yaşadığını ifade etti ve tüm insanları duyarlı olmaya çağırdı

A+A-

Tüm ömrünü Down Sendromu olan kardeşi Mehmet’e adayan 52 yaşındaki Gülten Bostancı, bir engelli yakını olarak birçok acı şey yaşadığını ifade etti ve tüm insanları duyarlı olmaya çağırdı

Suna ERDEN

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre, KKTC’de şuanda 5 bin 188 engelli olduğu belirtilirken, engellilerin, eğitimden, sağlıktan, ekonomik hayata katkıdan, istihdamdan ve sosyal hayatın içerisine tam ve eşit olarak katılımdan koparıldıkları ifade ediliyor. Kıbrıs Türk Ortopedik Özürlüler Derneği Başkanı Günay Kibrit,3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle geçtiğimiz gün yayımladığı mesajında birçok sorunun yanında özel eğitim adı altında engelli çocukların akranlarından soyutlanarak hiçbir alt yapısı olmadan eğitim verilmeye çalışıldığını vurguladı. Ömrünü Down Sendromu olan kardeşine adayan Gülten Bostancı ise bir engelli yakını olarak yaşadıkları sıkıntıları dile getirirken, günümüzde engelliler için şartların bir nebze olsa daha iyi olduğunu, geçmişte engelliler için özel eğitimler olmadığını ifade ederek, “Down Sendromu olan kardeşim Mehmet diğer çocuklar gibi okula gitmek istiyordu. Kendisinden küçük olan kız kardeşimiz okula gittiğinde peşinden gidiyordu. Okul müdürü ise gelmesin diye büyük çocuklara dövdürtüyordu. Bunlar hem Mehmet’in hem de bizim yüreğimizde derin acılara neden oldu” şeklinde konuştu. Star Kıbrıs’a konuşan Bostancı, 20 yıldır kardeşine baktığını, evlilik aşamasına geldiği kişilerin kardeşini istememesinden dolayı evlenemediğini ifade ederek, tüm toplumu duyarlı olmaya çağırdı.

 

TÜM HAYATINI KARDEŞİNE ADADI

 

Tüm hayatını kardeşine adayan Gülten Bostancı bir engelli ablası olarak yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Bizi kalabalık bir aileyiz. Yedi kardeşiz. İçimizden sadece kardeşim Mehmet’in Down Sendromu var. Şu anda annem ile babam hayatta değiller. Ancak onlar daha hayattayken kardeşimin bakımını aileden sadece ben yüklendim. Şimdi 45 yaşında olan kardeşime 20 yıldır bir fiil ben bakıyorum. Tırnaklarını ben kesiyorum. İlaçlarını ben veriyorum ve yemeği ile ben ilgileniyorum. Derviş Paşa Konağı’nda görevli memurum ve kardeşimde oranın bahçe temizliğini yapıyor. İşine çok bağlı, çevreye karşı çok saygılı fakat yemeğini ben vermek zorundayım. Her ne olursa olsun bir başkasının bakımına ihtiyaç duyuyor.

 

KARDEŞİM VAR DİYE KİMSE EVLENMEK İSTEMEDİ

 

Gülten Bostancı, 52 yaşında olduğunu, hiç evlilik yapmadığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Zaman zaman birileri ile tanıştım ancak kardeşimi istemedikleri için evlenmekten vaz geçtiler. İstisnasız tüm eş adayları evde kardeşim olduğu için benimle evlenmek istemediler. Ben de bir tercih yapmak zorunda kaldım ve kardeşimi seçtim. İnsanlar bunu bilmeli ki herkes bir engelli adayıdır. Bir kaza geçirirsiniz engelli kalırsınız. Hayat bu, kime ne olacağı belli olmaz. İşte bu yüzden herkese tavsiyem engellilere ve engelli yakınlarına duyarlı davranılmasıdır. Çünkü sırf engelli bir yakınınız var diye istenmemek veya bir yere gittiğiniz zaman tuhaf bakışları üzerinizde hissetmek çok kötü bir duygudur. Eğer birbirimize karşı duyarlı olup, saygı duyarsak bu hayat daha yaşanılır hale gelir.”

 

EĞER EĞİTİM OLSAYDI

 

Kardeşi Down Sendromu olduğu için bu konuda birçok yazı okuduğunu, araştırmalar yaptığını dile getiren Bostancı sözlerini şöyle sürdürdü: “Günümüzde Down Sendromu olan insanlar iyi bir eğitimle kendi hayatlarını kimseye bağımlı olmadan idame ettiren, iyi meslekler sahibi olan kişiler haline gelebiliyorlar. Gelişmiş ülkelerde gerek Down Sendromu gerek görme engelli gerek diğer engelli grupları için çok iyi eğitimler var. Eğitimler sayesinde engelli kişilerin hayata katılımları eğitim almayanlara göre yüz kat daha fazla oluyor. Kısa bir süre önce kardeşimle birlikte Türkiye-Kırklareli’ne engelliler için düzenlenen geziye de gittik. Oradaki engelliler için hazırlanmış rehabilitasyon merkezlerini gördük. Gerçekten hayran kaldık. İleri seviyede hazırlanmış merkezlerde verilen eğitimler bir engellinin kendisini geliştirmesi için büyük bir şans tanıyor. Ancak bizim ülkemizde engellilere karşı duyarlılık bilinci yeni yeni oluşuyor.”

 

OKULA GİTMEK İSTEYEN KARDEŞİMİ MÜDÜR DÖVTÜRTÜRDÜ

 

Gülten Bostancı, geçmişe nazaran günümüzde engellilerin eğitim alabilecekleri okullar olduğunu, kardeşi Mehmet’in geçmişte engelliler için okullar olmadığı için eğitim alamadığını ifade ederek ailecek yaşadıkları dramı şöyle anlattı: “Mehmet bir küçüğü olan kız kardeşimiz okula gittiği zaman çok ağlardı. Okula gitmek isterdi. Küçüğünden gördüğü için okul eşyaları istiyordu. Ben de ona defter ve çanta aldım. Kardeşimiz okula gittiği zaman peşinden gidiyordu ve derse girmek istiyordu. Okul müdürü, okula gitmemesi için büyük çocuklara Mehmet’i dövdürtüyordu. Mehmet yüzü gözü şiş bir halde eve gelse de ertesi gün yine okula gitmek istiyordu ve yine okul müdürü tarafından dövdürtülüyordu. Kısacası Mehmet diğer çocuklar gibi olmak istiyordu. Sokakta onlarla oynamak istiyordu. Çocuklar onu arasına almak istemiyordu. Bunlar hem Mehmet’in hem de bizim yüreğimizde derin acılara neden oldu. O yüzden aileler de çocuklarına engelli çocuklara karşı bilinçli olmayı öğretmelidir. Öte yandan Mehmet şuanda çalışıyor ancak yemeğini, ilacını ben veriyorum. Tırnaklarını ben kesiyorum. Belki zamanında eğitim alabilseydi kendisini kurtarabilecekti.”

 

DEVLET BU YÜKÜ PAYLAŞMALI

 

Bostancı, bir engelli yakını olarak çok sıkıntılar çektiklerini dile getirerek, “Engelli yakınları çok çile çekiyor. Devlet, öyle bir sistem kurmalı ve eğitim vermeli ki ailelerin bu yükü hafifleyebilsin” şeklinde konuştu.  

StarKıbrıs

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.