Rum basınında bugün yer alan bir haberde, Avrupa Komisyonu’nun, Kıbrıs sorununun çözümünün kısa bir zaman içerisinde gerçekleşmemesi halinde “doğrudan ticareti canlı tutmak ve işgal altındaki Kıbrıs’ın Tayvanlaşmasını gerçekleştirmek için, tüm olanakları kullanmakta olduğu” ileri sürüldü.

Fileleftheros gazetesinde yer alan haberde, Avrupa Komisyonu’nun, ekspres prosedürleri harekete geçirerek, Ukrayna’yı 11 milyar Euro’luk taze para ile destekleme taahhüdü verdiği de ifade edildi.

AB’nin, gerek siyasi, gerek ekonomik aşamada aldığı kararlarla, Ukrayna için başka, Güney Kıbrıs için başka şeyler yoluna koyduğunu yazan gazete, AB’nin, Avrupa ilke ve değerlerinin aynı zamanda Avrupa dayanışmasının, güçler oranı, ittifaklar ve siyasi-ekonomik çıkarlarla mutlak bir ilişki ve bağlantı içerisinde bulunan bir slogan teşkil ettiğinin, açık ve net bir şekilde ortaya çıkmasına izin verdiğini kaydetti.

Son 24 saatte meydana gelen olayların bir listesinin çıkarılmasının, Avrupa Komisyonu ile AB Konseyinin, iki tedbir ve iki standart benimsediğini gösterdiğini yazan gazete, Ukrayna ile Kıbrıs’ın durumlarının, tam tersini yaşamakta olduğunu gösterdiğini belirtti.

Gazete iç sayfalardan “Kiev’e Avrupa Desteği, Lefkoşa’ya Avrupa Çelmesi … Ukrayna’ya Toprak Bütünlüğü İçin 11 Milyar Sıcak Para- Kıbrıs’ta Tayvanlaştırma” başlıklarıyla yayımladığı haberine, kısaca şöyle devam etti;

“1. AB Kırım’a yönelik Rus askeri müdahalesini kınadı ve Moskova’ya bunun bir bedeli olacağı uyarısında bulunarak, Kremlin’i köşeye sıkıştırmaya çalıştı. Komisyon ve AB üye devletlerinin çoğunluğunun Kırım’ın tam anlamıyla özerkleşmesini ve Ukrayna’dan ayrılmasını önlemek için kendilerini aştıkları bir zamanda, Kıbrıs’ta ise bunun tam aksini yaptılar. Gazete edindiği bilgilere dayanarak, Fule’nin grubunun, doğrudan ticaretle ilgili tüzüğü, AP seçimlerinden sonra ortaya çıkacak yeni Komisyon’da (Eroğlu-Anastasiadis ortak açıklamasının başlattığı yeni süreç çerçevesinde, o zamana kadar Kıbrıs sorununun çözümünün ortaya çıkmaması halinde) Kıbrıs’ın Kuzey bölümünün Tayvanlaşmasının gerçekleştirmek için canlı tutmak amacıyla, tüm olanakları kullanmakta olduğunu yazdı. Bir diğer ifadeyle, uluslar arası meşruiyete gönderme yapan ve kısa zaman önce gerçekleştirilen zirve toplantısında, Ukrayna’nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü korumaya karar veren Komisyon ve üye devletlerin çoğunluğunun, (Kıbrıs konusunda ise) tamamen ters bir şekilde hareket ettikleri ve AB üyesi bir devletin (Kıbrıs Cumhuriyeti) ulusal hayati çıkarlarının altındaki halıyı kaydırdıkları belirtildi. Haberde, birilerinin, Komisyon ve AB üye devletlerinin, Ukrayna’nın durumunda neden Kırım’dan doğrudan ticaret yapılmasının ve bahse konu yarımadanın sakinlerinin tecridinin sona ermesi ve tam özerkliklerinin sağlanmasını neden önermediği sorusunu sorabileceği de ifade edildi. Bunların yaklaşık 10 yıldır Kıbrıs’ta, Kıbrıslı Türkler için önerilmekte olduğu da belirtildi.

2. Birleşik Avrupa ve siyasi liderlerinin ikiyüzlü siyasi yaklaşımları, Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barosso’nun Ukrayna için önermekte acele ettiği ekonomik destek paketi durumunda da, oldukça kendine özgüdür. Barosso, Ukrayna’nın desteklenmesi için (Rum kesiminin memorandum paketi çerçevesinde tedarik ettiğinden 1 milyar Euro fazla olan) en az 11 milyar Euro’luk bir sıcak para açıklamasında bulundu.”

“LEFKOŞA İÇİN UKRAYNA STRESS TEST”

Kathimerini gazetesi ise “Lefkoşa İçin Ukrayna Stress Test” başlıklı haberinde, Rum hükümetinin, gözünü Moskova’dan ayırmadan, AB’nin rotasında olduğunu yazdı.

Rum hükümetinin, Ukrayna krizinde, jeopolitik ilişkilerin zor aşamaları ile büyük ekonomik çıkarların arasından geçmeye çağrıldığını yazan gazete, Ukrayna meselesinin, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis için, başka Avrupa devletleri başkanları için olduğundan çok daha karmaşık olduğunu, çünkü geçmişin hatıralarını canlandırdığını ve çok hassas icraat gerektirdiğini savundu.

Gazete, ilk olarak, Rusya’nın, Türkiye’nin 1974’te Kıbrıs Türk nüfusunun azınlık meselesine atıfta bulunduğu şekilde, Kırım’daki azınlığın güvenlik meselesine atıfta bulunmasının, hatıraları canlandırdığını ve bunun Rum kesiminin ayrılma konusunda bir paralellik/benzerlik olmaması için, mesafesini koruması açısından ek bir neden teşkil ettiğini belirtti.

Gazete terazinin diğer tarafına ise, Rum kesiminin Rusya ile muhafaza ettiği geleneksel ilişkiler, Rusya’nın Kıbrıs sorununa BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi olarak verdiği destek, enerji konusundaki işbirliği ile iki ülkenin ekonomi konusundaki ilişkilerinin konulmakta olduğunu ifade etti.

Gazete, Rum kesiminin, bütün bu karmaşık veriler temel alınarak, AB üyesi olarak ve batıya yönelik siyasi rotasıyla, uluslar arası hukuka dayalı ilkeler temelinde de görüş belirterek, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü konusunu öne çıkardığını ekledi.

Haberine ilk sayfadan “Kıbrıs ve AB Rus Ruletinde… Lefkoşa ve Diğer Ortaklar, Ukrayna Krizinin Çelik Halatında” başlığıyla yer veren gazete, Rum kesiminin, geçtiğimiz Perşembe günü Brüksel’de yapılan Ukrayna kriziyle ilgili zirve toplantısının çekinceli bir şekilde yapılandırdığı yol haritasını takip ederek aynı zamanda gözünü Moskova’dan hiç ayırmadan, Ukrayna’nın, Kıbrıs sorunu açısından oldukça kritik, ülke ekonomisi için de oldukça endişe verici olan stres testinden geçmeye davet edildiğini ekledi.

TAK