1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. ÇAMUR SİYASETİ
ÇAMUR SİYASETİ

ÇAMUR SİYASETİ

ÇAMUR SİYASETİ

A+A-

MİLLİYETÇİLİK TIRMANDIRILDI: İkinci tura Eroğlu-Akıncı’nın kalmasının ardından, bayrak, asker ve diğer milli duygular üzerinden başlatılan kara propaganda sürüyor. “Dağdaki bayrak kalkacak”, “Türkiye’den gelenler gemilerle gönderilecek” gibi kara propagandalarla seçmen etkilenmeye çalışılıyor.

AKINCI VE FETHULLAH:
Eroğlu’nun son adımı ise rakibi Mustafa Akıncı’yı, “Türkiye’nin adamı ve Fethullah Gülen’in müridi” ilan etmek oldu. Belli bir merkezden yönetilen bu propaganda, ülkedeki birçok ayrımı da tetikliyor


YİNE MEDYAYA MÜDAHALE:
Eroğlu cephesi, seçime 72 saat kala tırmandırdığı gerilimi, medyaya baskıya kadar sürdürdü. UBP Milletvekili Ersin Tatar’a ait olan Kanal T’deki bir program da, yine Eroğlu cephesinden gelen baskıyla yaptırılmadı. Ayrıca, bazı gazetelere temeli olmayan, bilinçli manşetler atıldı, sonra bu gazeteler Karpaz köylerinde dağıtıldı

 

Ceren ÖZBİL


Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu öncesi yine, bayrak, asker ve diğer milli duygular üzerinden yürütülen kara propaganda, birçok siyasetçi tarafından “çamur siyaseti ve modası geçen korku politikası” olarak değerlendirildi.
Cumhurbaşkanı ve bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Derviş Eroğlu’nun destekçileri ikinci tura kalan diğer aday Mustafa Akıncı’nın kazanması durumunda “Dağdaki bayrağın kalkacağını” ve “Türkiye’den gelenlerin gemilerle geri gönderileceği” gibi propagandalarla seçmeni etkisi altına almaya çalışıyor.
Eroğlu’na açık destek belirten birçok UBP ve DP-UG’li milletvekili bu konuda basına açıklama yapmaktan kaçınırken, ikinci turda Akıncı’ya desteğini açıklayan CTP-BG’li vekiller ise her seçim döneminde aynı kitle tarafından bu karalama politikalarının var olduğunu vurguluyor.

“Akıncı, Gülen’in müridi”
Cumhurbaşkanı ve bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Derviş Eroğlu’nun son adımı ise rakibi Mustafa Akıncı’yı, “Türkiye’nin adamı ve Fethullah Gülen’in müridi” ilan etmek oldu. Belli bir merkezden yönetilen bu propaganda, ülkedeki birçok ayrımı da tetikliyor.

 

Soyer: Her dönem yaşandı
CTP-BG Gazimağusa Milletvekili Ferdi Sabit Soyer, şu anda bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı ile ilgili ortaya atılan “Türkiye’nin adamı”, “Fetullah Gülen’in müridi” gibi çirkin suçlamaların her zaman yaşandığını anlattı. Şu anda bunu yapanların geçmişte de karşılarına çıkan adaylara “Vatan haini”, “Rumcu”, “Moskovacı” gibi suçlamamalar yaptığını hatırlatan Soyer, bunun çok çirkin ve ayıp bir şey olduğunu belirtti.

122.jpg

“Sandıkta cezalandırılacaktır”
Soyer bu tür çirkin suçlamalarda bulunanların sandıkta cezalandırılacağını söyledi ve şu şekilde konuştu:
“Halk bunları sandıkta cezalandırmalıdır. Yapılan çok çirkin bir harekettir. Her seçimde bu ve benzer olaylar yaşanmıştır. Seçime çeyrek kala bu tür çirkin suçlamalar hep yapılmıştır ve artık halkın bunları sandıkta cezalandırması gerekir. Dini inancı, siyasi inancı ve toplumsal itibarı ile insanların eşit olduğuna inanan her insan bu tür tanımlara asla itibar etmemelidir.”

 

Arabacıoğlu: İnsanları etkileyecek konular konuşulmalı

DP-UG Lefkoşa Milletvekili Mustafa Arabacıoğlu, bayrak, asker ve diğer milli duygular üzerinden başlatılan propaganda hakkında yorum yapmak istemedi. Konuşulması gerekenin daha çok insanları etkileyecek konular olması gerektiğinden söz eden Arabacıoğlu, Annan Planı’nda göçmenlerle ilgili bazı maddelerin bulunduğunu ve bu konunun da masada tartışılması gereken bir konu olduğunu savundu.


“Seçimin doğasıdır”
Seçim sürecinin karşılıklı suçlamaların, yapılan yanlışların gündeme getirildiği bir dönem olduğundan söz eden Arabacıoğlu, “Eğer bir yanlış varsa onlar seçim süresince gündeme getirilir” dedi. Arabacıoğlu kişilerle ilgili ortaya atılan sözler için ise geçmişte bu tarz ibareler kullanmış olabileceklerini belirtti.

Gündüz: Biz bu devleti bunları görsün diye kurmadık

DP-UG Güzelyurt Milletvekili Menteş Gündüz, sosyal medyada bayrağa hakaret niteliğinde paylaşımlar dolaştığına işaret etti ve “Biz bu devleti bunları görsün diye kurmadık” dedi. Hedeflerinin toplumu nasıl rahata erdirecekleri ve Rum’un gasbettiği hakların nasıl geri alınacağı yönünde olduğunu kaydeden Gündüz şu şekilde konuştu:
“Sosyal medyada bir çocuğun bayrağın üzerine çişini yaptığı yönünde bir paylaşım var. Bu çok çirkin bir olaydır. Biz bu devleti bunlar yaşansın diye kurmadık. DP-UG olarak biz hamasetle siyaset yapmamaya karar verdik. Vatan millet Sakarya yapmayacağız. Bizim hedefimiz toplumu nasıl rahata erdirip, Rum’un gasbettiği haklarımızı nasıl geri alacağımız yönündedir. Ayrıca masadan kaçan taraf da biz değiliz. Bunu herkes biliyor. Masadan kaçan taraf Rum kesimidir.”


“Bu devlete inanmayan neden aday oluyor”
Bayrağa ve devlete karşı çıkanların neden bu devletin en üst mercisi olan Cumhurbaşkanlığı’na aday olduğunu soran Gündüz, “Hedefleri devleti yıkıp, Rum’a peşkeş çekmektir” dedi. Gündüz, bu hakaretlerin şehitlerin kemiklerini sızlatıp gençlerin de geleceklerini kararttığını ifade ederek dünyanın artık Rum’un bizimle eşit olduğunu öğrenmesi gerektiğini söyledi.


“Lafım kişiliğine değil”
Amacının Mustafa Akıncı’nın kişiliğine laf söylemek olmadığını belirten Gündüz, İrsen Küçük’ün de çok iyi bir insan olduğunu ancak etrafındaki insanlardan dolayı sandıktan çıkamadığını söyledi. Gündüz şu ifadeleri kullandı:
“Maç 90 dakikadır. Şimdiden hamaset çığlıkları atılmamalıdır. Herkes ayağını yorganına göre uzatmalıdır. Bu işi başlatan Rauf Raif Denktaş’ı rahmetle anıyorum. İyi ki vardı. Ardından Derviş Eroğlu geldi ve bu devleti savundu. Biz de Eroğlu’na desteğiz.”

 

Derya: İnsanların duygularını istismar ediyorlar

CTP-BG Lefkoşa Milletvekili Doğuş Derya bu ülkede insanların savaş acısı çektiğini her savaşta olduğu gibi Kıbrıslı Rumların da Türklerin de kayıp verdiğini anlattı. Milliyetçilerin ise insanların acılarını kullanarak duygularını istismar edip bu durumu gündelik politikalarla kendi çıkarlarına alet etmeye çalıştığını kaydeden Derya şu şekilde konuştu:
“Çeşitli yalan haberlerle kamuoyunu manipüle etmeye çalışıyorlar. Ancak bu çabaları tutmayacak. Kıbrıs Türk toplumu 40 yıldan fazla bir süredir Kıbrıs sorununa çözüm bulunmasını bekliyor. Annan Planı’na yüzde 65 evet demiş bir toplumdan söz ediyoruz. Bu toplum kimin çözüm isteyip kimin istemediğini, kimin çözümü gerçekten özümsediğini çok iyi biliyor. O yüzden pazar günü Kıbrıs Türk toplumunun oyunu gerçekten çözüm isteyen Mustafa Akıncı ve onun yanındaki barış güçlerinden yana kullanacağını düşünüyorum.”

 

 

Kırıcı: Sürekli baskılar yapıldı

Kanal Tempo’da program yapan Dilek Kırıcı, geçtiğimiz gün Gezici Araştırma Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Gezici’yi konuk edeceği programın yapılmaması için Cumhurbaşkanı ve bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Derviş Eroğlu’nun yanında olduğu bilinen Özer Kanlı tarafından baskı yapıldığını açıkladı.
Kırıcı, programın yapılacağı gün boyunca Kanlı’nın sürekli olarak Kanal T Genel Müdürü Ersin Tatar’ı arayarak “Murat Gezici’nin programa çıkmaması daha iyi olur”, “Bu program yapılmasın” gibi baskılarda bulunduğunu anlattı.

“Her defasında ikna ettim”
Her baskı geldiğinde Ersin Tatar’a programı tarafsız yapacağını ve bilimsel sonuçlar dışında hiçbir şey konuşmayıp herhangi bir propaganda yapmayacağını anlattığını söyleyen Kırıcı, ancak Ersin Tatar’ın telefonlarının hiç susmadığını ve her defasında onu ikna etmek zorunda kaldığını ifade etti. Kırıcı, gün sonunda Ersin Tatar’ın yapılan programdan çok memnun kaldığını dile getirdi.

“Sibel Tatar’ın istifasına neden oldular”
Kırıcı, Kanal T Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Tatar’ın da bu isimler nedeniyle görevinden ayrıldığını söyledi ve Tatar’ın adil duran bir yönetim kurulu başkanı olduğunu belirtti. Eroğlu’nun etrafındaki kurmayların Sibel Tatar’ın istifasına neden olduğunu kaydeden Kırıcı, “Bu isimlerin baskıları zaten uzun süredir devam etmekteydi” dedi.

“Bu zihniyetler artık yönetimden çekilmeli”
Baskı zihniyetlerin artık yönetimden çekilmesi gerektiğini belirten Kırıcı, “Umarım pazartesi gününden itibaren Cumhurbaşkanı’nın değişmesiyle Sibel Tatar da görevinin başına döner” dedi.
Kırıcı, Derviş Eroğlu’nun çıkıp kırgınlıklar bitsin dediği halde yine Kanal T’de program yapımcısı Cenk Diler’in kendini eleştirmesi nedeniyle Kanal T’ye adım atmadığını kaydetti.
“Bir başkan böyle mi olmalıdır?” sorusunu soran Kırıcı, tüm insanları kucaklamaktan söz eden birinin böyle davranmasının doğru olmadığını belirtti.

Havadis

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.