1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. CEZAEVİ DERT KÜPÜ
CEZAEVİ DERT KÜPÜ

CEZAEVİ DERT KÜPÜ

Lefkoşa Organize Sanayi Bölgesi’nde 1982 yılında 175 yatak kapasitesi ile inşa edilen Merkezi Cezaevi, artan nüfus ve suç oranları karşısında ihtiyaca cevap veremez duruma geldi

A+A-

TEDBİRLER YETERSİZ KALIYOR: Günün koşulları karşısında yetersiz kalan Merkezi Cezaevi’nde sorunlar katlanarak artıyor. 1982 yılında 175 yatak kapasitesi ile inşa edilen Merkezi Cezaevi’nde, ek bina ve yatak sayısının arttırılması gibi önlemler sadece günü kurtarıyor. Cezaevinde halen personel eksikliği nedeniyle güvenlik zafiyeti de tartışma konusu

KAPASİTE 175, MAHKUM SAYISI 278: Merkezi Cezaevi Müdürlüğü’nün istatistiklerine göre, cezaevinde 119’u ağır cezalı, 56’sı hafif cezalı olmak üzere toplam 175 hükümlü mahkum var. Hükümsüz tutuklularla birlikte Merkezi Cezaevi’nde ağustos ayı itibarı ile 278 mahkum yatıyor

UYUŞTURUCU İLK SIRADA: Merkezi Cezaevi’nde ağustos ayı itibarı ile uyuşturucu suçundan 47 mahkum bulunuyor. Uyuşturucu suçundan hükümsüz tutuklu olarak bulunan kişi sayısı ise 38. Hırsızlık da öne çıkan suçlar arasında. Cezaevindeki hırsızlık suçundan hüküm giyen mahkum sayısı 24, tutuklu sayısı 19

SUÇ UYRUK TANIMIYOR: İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanlığı Merkezi Cezaevi Müdürlüğü’nün istatistiklerine göre, Merkezi Cezaevi’nde hükümlü ve hükümsüz tutuklu olmak üzere toplam 88 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı var. Cezaevindeki KKTC vatandaşı tutuklu sayısı 87. Tutuklulardan 70’i ise TC-KKTC uyruklu



Yıllardır çözümsüz bırakılan sorunlarına her gün bir yenisini ekleyen Merkezi Cezaevi’nde sıkıntılar katlanarak devam ediyor.
Lefkoşa Organize Sanayi Bölgesi’nde 1982 yılında 175 yatak kapasitesi ile inşa edilen Merkezi Cezaevi, artan nüfus karşısında ihtiyaca cevap veremez duruma geldi.
Suçlu sayısındaki artış nedeni Merkezi Cezaevi’nde yetersiz kalan 175 kişilik ranza sayısı çiftlenerek 350’ye çıkarıldı. Yine yetmedi biri kadınlar koğuşu olmak üzere ek 4 ayrı bina daha inşa edildi.
Cezaevinde sadece barınma sorununu ortadan kaldırmaya yönelik alınan bu önlemler başka sorunların ortaya çıkmasına neden oldu. Bir sorun diğer bir sorunu doğurdu. Tutuklu sayısı arttı, ancak tuvalet ve banyo sayıları değişmedi. Zaten sayı bakımından yetersiz olan personel ise artan nüfus karşısında verimli hizmet edemez duruma geldi. Personel eksikliği nedeni ile ortaya bir de güvenlik zafiyeti çıktı.

Önüne geçilemiyor
KKTC’de suç oranları her geçen gün artıyor. Uyuşturucu suçunun yaygınlaştığı ülkede hırsızlık suçundaki artış da dikkat çekiyor.
Cinsel suçlarında oldukça sıklıkla yaşandığı KKTC’de suçların önüne bir türlü geçilemiyor.
Merkezi Cezaevi’nde ağustos ayı itibarı ile uyuşturucu suçundan 47 mahkum bulunuyor. Uyuşturucu suçundan hükümsüz tutuklu olarak bulunan kişi sayısı ise 38. Hırsızlık da öne çıkan suçlar arasında. Cezaevindeki hırsızlık suçundan hüküm giyen mahkum sayısı 24, tutuklu sayısı 19.
Cezaevinde cinsel suçlardan ötürü hükümlü olarak bulunan mahkum sayısı 19, tutuklu sayısı ise 5.

Rakamlar ürkütüyor
İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanlığı Merkezi Cezaevi Müdürlüğü’nün istatistiklerine göre, Merkezi Cezaevi’nde “Adam öldürme” suçundan 11 hükümlü mahkum bulunuyor. Cezaevinde “Asam öldürmeye teşebbüs” suçundan 4 mahkum, “Ağır yaralama” suçundan ise 2 mahkum var.
“Kasten adam öldürme” suçunda 1 kişi halen Merkezi Cezaevi’nde hükümsüz tutuklu olarak bulunuyor. “Katle teşebbüs” suçundan ise 2 hükümsüz tutuklu cezaevinde yargılanacağı günü bekliyor. Merkezi Cezaevi’nde “Taammüden adam öldürmek” suçundan 14 mahkum bulunurken “Taammüden katillik” suçundan 1 mahkum, ““Taammüden adam öldürmeye teşebbüs” suçundan 1 hükümsüz tutuklu var.


Bengihan: Cezaevi yetersiz
Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Genel Sekreteri Güven Bengihan, Merkezi Cezaevi’nin ülkenin “kanayan yarası” durumunda olduğunu savunarak, cezaevinin mevcut koşullarının ihtiyaca cevap vermediğini kaydetti.
Merkezi Cezaevi’nin 1982 yılında, 175 yatak kapasitesi ile inşa edildiğini söyleyen Bengihan, Merkezi Cezaevi’nde suçlu sayısının 400’lere çıktığı dönemleri hatırlattı.
Güven Bengihan, suçlu sayısındaki artış nedeni ile bu güne dek yatak sayısını arttırmak, ek 4 ayrı bina inşa etmek gibi Merkezi Cezaevi’nde geçici önlemler alındığını ancak bu önlemlerin sıkıntıların çözümünde yeterli olmadığını ifade etti.
Merkezi Cezaevi’nin bugün mahkum sayısına göre gerek personel sayısı, gerek altyapı gerekse teknik açıdan yetersiz kaldığını savunan Bengihan, şu ifadelere yer verdi: “Artan suçlu sayısı nedeni ile Merkezi Cezaevi’ndeki ranzalar ikili olacak şekilde yeniden inşa edildi ve böylece mevcut binada yatak kapasitesi 350’ye çıktı, zaman içerisinde artan nüfus ve günün koşullarınca alınan bu önlemin de çözüm olmadığı anlaşılınca Merkezi Cezaevi binasına ek 4 ayrı bina daha inşa edildi. Merkezi Cezaevi’nde alınan tüm bu önlemler, ihtiyaca cevap vermedi. Çünkü yataklar çiftelendi, oda sayışı arttırıldı fakat, personel sayısı, tuvaletler ve banyoların sayısı arttırılmadı.”

“Personel sayısı artırılmalı”
Merkezi Cezaevi’ndeki suçlu sayısının zaman zaman kapasitesinin çok daha yukarısına çıktığına değinen KTAMS Genel Sekreteri Güven Bengihan, suçlu sayısına oranla çalışanların artık verimli hizmet edemez hale geldiklerini söyledi.
Merkezi Cezaevi’ndeki güvenlik sorununa da değinen Güven Bengihan, Merkezi Cezaevi’nde personel eksikliğinin zaman zaman güvenlikte zafiyetler yaşanmasına neden olduğuna dikkat çekti.
Çalışanın daha verimli görev yapmalarını engelleyen etkenlerin de bir an önce ortadan kaldırılması gerektiğine dikkat çeken Bengihan, şunları söyledi: “Personel eksikliği sebebi ile bazen personelin görev yerleri boşaltılıyor. Kadın gardiyanlar, bugün tek başına nöbet tutuyor. 20-30 kişiden oluşan 8 koğuşun bulunduğu koridorda sadece 2 erkek gardiyan görev yapıyor. Personel eksikliğine dayalı tüm bu ve buna benzer mecburi haller cezaevinde güvenlik zafiyetinin yaşanmasına neden oluyor.”

“İlgili yasalar süratle tadil edilmeli”
Güven Bengihan, halen daha İngiliz döneminden kalma yasaların uygulandığını kaydederek, Cezaevi Disiplin Yasası ve çalışanları ilgilendiren Cezaevi Teşkilat Yasası’nın süratle tadil edilerek güncellenmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Yeni oluşturulacak hükümet yetkililerine atıfta bulunan Bengihan, 2009 yılından bu yana gündeme getirdikleri ancak her defasında söz verildiği halde el değdirilmeyen söz konusu bu yasaların yeni oluşacak hükümet tarafından gözden geçirilerek güncellendirilmesini umut ettiklerini belirtti.
Bengihan, ayrıca hem çalışanların iş güvenliğini sağlamak hem de daha verimli bir hizmet alımı yaratmak bakımından çağdaş, Avrupa Birliği (AB) normlarında yeni bir cezaevinin inşa edilmesinin önemli olduğunu kaydetti.

“Şartlı Tahliye Kurulu oluşumu gözden geçirilmeli”
KTAMS Genel Sekreteri Güven Bengihan,  Şubat 2009 tarihinde yürürlüğe giren Şartlı Tahliye Kurulu’nun kararı ile Merkezi Cezaevi’nde bugüne kadar 610 kişinin şartlı tahliye edildiğini belirtti.
Kurulun aldığı tahliye kararlarının ne kadar adil olduğunun tartışılır bir noktada olduğunu belirten Bengihan, “Şartlı Tahliye Kurulu, mahkemelerden bağımsız, yargıçların kararlarının tersine kararlar üretiyor. Şartlı Tahliye Kurulu’nda sadece bir tane savcı var, Merkezi Cezaevi Müdürü dahil olmak üzere kurulda geriye kalan üyelerin tamamı siyasi atamalardır. Dolayısıyla daha adil kararlar alınabilmesi için bir an önce Şartlı Tahliye Kurulu’nun oluşumu tekrardan gözden geçirilmelidir. Adil olmayan kararlar düzenlenmelidir” dedi.

“Cezaevi potansiyel suç merkezine dönüşebilir”
Merkezi Cezaevi’nde yıllardan beri süre gelen sorunlar nedeni ile mahkumların topluma yeniden kazandırılması noktasında da yetersiz kaldığını savunan Güven Bengihan, mevcut sıkıntıların devamı halinde özünde suçla mücadelede önemli bir konuma sahip olan cezaevinin bir potansiyel suçlu merkezi haline dönüşeceğini söyledi.
KTAMS Genel Sekreteri Güven Bengihan, sözlerini şöyle noktaladı: “Artan nüfus nedeni ile Merkezi Cezaevi’nde gelişen kapasite sorunu mahkumların topluma yeniden kazandırılması hususunda da yetersiz kalıyor. Bugün cezaevinde, cinayet mahkumları, uyuşturucu mahkumları ile tecavüz mahkumları ile hırsızlık mahkumları gibi değişik suçlardan tutuklular aynı koğuşta kalıyor. Bu da eski suçlularda yeni suçlar ortaya çıkmasına sebep olabiliyor. Daha önceden hırsızlık suçundan cezaevine getirilen bir tutuklu bir zaman sonra zamanında aynı koğuşta kaldığı uyuşturucu suçundan tutuklanmış kişiden etkilenerek uyuşturucu suçundan yeniden cezaevine gelebiliyor. Yanı sıra cezaevi binasının yetersiz olması ve personel yetersizliği sebebi ile atölyeler de yetersiz kalıyor. Oysa AB normlarına göre ve çağdaş cezaevlerinde her koğuşta aynı suçtan tutuklu bulunan kişiler kalmakta.”

Havadis

Etiketler : , ,
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.