Gardiyanlar Birliği Başkanı Salih Kayalı, son dönemlerde artan suç oranı ile birlikte değişen suç çeşitliliği ve suçlu profillerini Yeni Bakış’a değerlendirdi.

Özlem Çimendal

Gardiyanlar Birliği Başkanı Salih Kayalı, kamuoyunun her gün bir yeni olayla gözünü açtığı KKTC’de, son dönemlerde artan suçlar ile birlikte değişen suç çeşitliliği ve suçlu profillerini Yeni Bakış’a değerlendirdi. Kayalı, son dönemlerde özellikle cinsel suçlar ile örgütsel, çeteleşme suçlarının ağırlık kazandığını kaydetti. 

Son yıllarda cinsel suçlar, uyuşturucunun önüne geçti 

Uyuşturucu konusunun ve suçunun yıllardır ülkenin kanayan yarası olmasının yanı sıra suç oranının ilk sıralarında olmasına rağmen Kayalı, son yıllarda cinsel  ve örgütsel suçların uyuşturucu suçunun da önüne geçtiğini kaydetti. Kayalı, “Uyuşturucu suçu yıllar geçtikçe katlanarak artmaktadır. Ancak bizim son dönemlerde dikkatimizi çeken bir diğer suç çeşidi cinsel suçlar oldu. Uyuşturucuyu biliyorduk ancak cinsel suçlarla ilgili son dönemlerde ciddi bir artış var” dedi. 

Cinsel suçları, örgütlü suçlar takip ediyor

Cinsel suçları takip eden bir diğer suç türü olan örgütlü suçların da son dönemlerde oldukça dikkat çeken suçlar arasında olduğuna vurgu yapan Kayalı, “Çeteleşmelerden oluşan suçlar bunlar. Her geçen gün artma eğilimi gösteren suçlar. İlk Mağusa bölgesinde ihale yolsuzluğu ile ortaya çıkarak, bir çeteleşmenin ve mafyalaşmanın olduğu görüldü daha sonradan. Bunların her geçen gün arttığı görülmektedir” şeklinde konuştu. 

Ne suç ne de suçlu profilleri birbirinden ayrılamıyor 

Cezaevinin yetersiz kapasitesi nedeniyle de suçluların ve suç tasniflerinin birbirinden ayrılamamasının da çok büyük sorun olduğunu dile getiren Kayalı, “Yeni cezaevini en çok da bu nedenden dolayı istiyoruz. Maalesef çocukları ve gençleri büyüklerden ve ağır cezalı mahkumlardan ayırmak pek de mümkün olmuyor. Bu çok önemli bir noktadır” ifadelerini kullandı. 

Suçlu cezaevinden daha büyük suçları işlemeye meyilli çıkıyor 

Suç ve suçlu profillerinin analiz edilerek mahkumların da bu yönde birbirinden ayrılmasının ıslah edilebilirlik noktasında çok önemli olduğuna vurgu yapan Kayalı, trafik kazasından cezaevinde bulunan ile ağır ceza ve daha ağır bir suçtan içerde bulunan mahkumların yan yana olmasının sakıncalarına da dikkat çekti. Kayalı, suçluların cezaevinden ıslah olarak değil, daha büyük suçları işlemeye eğilimli bir potansiyel olarak çıktıklarına dikkat çekti. 

“17 yaşında mahkum olmuş bir genç, başka suçlarla donatılmış dışarı çıkabiliyor”

Kayalı, “Genç diyeceğimiz bir yaş olan 17-18 yaşında cezaevine girdiğinizde bugün daha değişik suçlarla donatılmış bir yapı ile dışarıya çıkabilirsiniz diyebiliriz. Bunlar şu anda cezaevinde yaşanmakta” dedi. 

Cezaevindeki dinamik yapı, salgın hastalık riskini de artırıyor 

Yine bir diğer sorun olan salgın hastalık riski konusunda da açıklamalarda bulunan Kayalı, kış aylarında her an toplu hastalıkların baş gösterebileceğine işaret etti. Cezaevlerinin toplumdan soyutlanmayan aksine, sürekli dışarı-içeri ile etkileşimde olan dinamik bir yapısı olduğunun da altını çizen Kayalı, “Bir günde 20 kişi içeri girebiliyorsa, aynı şekilde 10 kişi de dışarı çıkabiliyor. Bu da içerideki bir salgın hastalığın ya da dışarıdaki, etkileşimini doğurarak daha geniş kitlelere yayılması riski oluşturuyor” ifadelerini kullandı.

Yeni Bakış