Gazimağusa’daki Alasya İlkokulu velileri, okul önünde eylem yaptı… Öğretmen Ü.T.’yi kınayan veliler, “Eğitimde şiddete son” yazılı pankart açıp, yetkililere seslendi:

Sedef BOŞNAK

Gazimağusa’daki Alasya İlkokulu velileri, “dayakçı” diye nitelendirdikleri öğretmeni protesto için dün sabah okul önünde eylem yaptı.

Ü.T.’yi kınayan veliler, “Eğitimde şiddete son”, “Çocuklarımızın emin ellerde olmasını isteriz”, “Dayakçı öğretmen zulmü varsa, bizim de çocuklarımız var”, “KKTC’de eşekler, kediler, köpekler, yılanlar koruma altında, ya çocuklar?”, “Öğretmenler çocuklarımızın geleceğidir”, “Milli Eğitim Bakanım Ü. öğretmen beni ayaklarıyla çiğnedi. Beni yutmasına izin verme, bizi sen koru”  yazılı pankart tutarak, çocuklarını darp edip, şiddet tehdidinde bulunan kişinin bir an evvel gerekli cezayı almasını istedi.

Veliler,  tekme vurduğu top çamura bulandı diye 5’inci sınıf öğrencisi K.K.’yi ciddi şekilde, bir başka

öğrenciyi de hafif şekilde darp ettikten sonra, yaptıklarını gören bir öğrenciyi de “Akıllı durmazsanız, K’yi geberttiğim gibi sizi de gebertirim” diye tehdit ettiğini öne sürdükleri Ü.T.’yi, çocuklarının yakınında görmek istemediklerini defa defa dile getirdi.

Başkası yaşamasın

Eylemde, imza toplayıp haklarını yasal yolla arayacaklarını anlatan veliler ve okul aile birliği üyeleri adına Cem Hiçyılmaz basın açıklaması okudu.

Cem Hiçyılmaz, kınadıkları şiddet olayının kanıtlandığına vurgu yaparak, “Vahim olayı, okul kameraları kaydetmiştir. Bilinsin ki verilecek ihtar veya başka okula sevk, çözüm değildir. Okulda terör estiren caniler eğitim veremez” dedi.

Hiçyılmaz, şöyle devam etti:

“Yaşanan olayda adı geçen, kendini öğretmen sanan kişiye sesleniyoruz. Tekme tokat dövdüğün, iki elinle boğazını sıktığın, çenesinden tutup duvara yaslayarak, seni da böyle yaparım diye tehdit ettiğin, korkuttuğun çocukların aileleri burada. Senin hiçbir okulda görev yapmanı istemiyoruz. Davamızı sonuna kadar savunacağız.

Sayın eğitim bakanımız, bu konularda çok hassas olduğunuzu biliyoruz. Değerli öğretmenlerimizin yüzünü karartan, çocuklarımızı okullardan soğutan, dayakla, tehditle, korkuyla eğitim verilmeyeceğini bilen kişilerin karşısında olacağınıza ve gerekeni yapacağınıza inanıyoruz.”

Çocuklar çok korktu

Öğretmeni tarafından yerde tekmelendiği belirtilen K.K.’nin annesi Süreyya Kaleci, vücudunda morluklar oluşan oğlunun psikolojik yara aldığını, iki gündür uykusunda sayıkladığını belirterek, okula Ü.T. ile karşılaşmaktan korktuğu için gitmek istemediğini söyledi.

Süreyya Kaleci, oğlunun başına gelenlerin başka çocukların başına gelmemesi için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğine dikkat çekerek, “Gerekenin yapılması için mücadele vereceğiz” dedi.

Tehdit edilen öğrencinin annesi Nilüfer Koral ise oğlunun okula gitmek istemediğini, yaşadıklarından ötürü korku içerisinde olduğunu anlatarak, endişelerini dile getiri ve ekledi:

“Çocuklarımıza okula, şiddet değil, eğitim görsünler diye gönderiyoruz. Dayakçı hoca, yasal yollardan dersini alacak. Yargıya güveniyoruz” şeklinde konuştu.

Veliler ne dediler?...

Meryem Daş:

“Yaşanan çirkin olayı kınıyoruz. Üç çocuğumuza yapılanları, kendi evladımıza yapıldı sayıyoruz. Benim evladım, duyduklarından ötürü okula gelmek istemedi. İlgililerin sesimizi duyup, gerekenleri bir an evvel yapmasını istiyoruz. Adı edilen kişinin çocuklarımızın yakınında olmasını istemiyoruz.”

Elçin Sarıyel:

“9 yıl önce büyük çocuğum Alasya İlkokulu’ndan mezun oldu, gelecek yıl ise küçük çocuğum bu okula başlayacak. Çocuğum dayakçı öğretmenin Ü.T. olduğunu duyunca hiç şaşırmadı. Bu kişinin, bu davranışları hep sergilediğini söyledi. Biz gerekenin yapılmasını istiyoruz.”

Osman Koral:

“Yıllarca okul aile birliklerinde görev yaptım. Hiçbir öğretmenle sorunumuz olmadı. Kısacası kimseye kastımız yok. Kimsenin, hem okulumuzun, hem de öğretmenlerin adını kirletmeye, çocuklarımızın canını yakmaya hakkı yoktur. Çocuklarımıza el kaldıran kişiyi, okulumuzda istemiyoruz. Hiçbir okulda istemiyoruz. Oradaki çocuklar da bizim canımızdır. Bakanlığa ve emniyet teşkilatına da ilettik. Umarız, gerekli tedbir alınır. Torunum okula gelmek istemiyor. Çocuğumuzu endişe içerisinde okula göndermek istemiyoruz. Siyasi amaç gütmüyoruz. Bu kişi öğretmen olamaz. 10 yaşında çocuğa, topa vurdu, top çamura gitti diye arkasına düşüp tutması, duvara yaslaması ve boğazını sıkıp yerde tekme atması kabul edilmez. Kamera kayıtları var, doktor raporları var. Çocuklarımızın emin ellerde olmasını istiyoruz, öğretmen diye geçinen bu şahıslara teslim etmek istemiyoruz.”

Kemal Kaleci:

“1983’ten beridir bu okula öğrenci getiririm. Torunumun babası da bu okulda okudu. Böyle bir olay şimdiye dek hiç yaşanmadı. Hiçbir çocuk aşağılanarak cezalandırılamaz. Bize ışık tutan, geleceğimize yol gösteren öğretmenlerimize saygımız büyüktür. Torunuma el kaldıran kişi, öğretmen olamaz. Biz hukuk savaşını vereceğiz. İnancımız var. Ü.T.’nin, psikolojik sorunları var. Evlat sevgisi bilmeyen bu şahıs, o an, orada kim olsa ayni davranışı sergileyecekti. Şuuru o an yerinde değildi. Bu olay ilk değil, son da olmayacak. Bu şahıs, öğretmenlik mesleğine layık bir kişi değil. Çocuklara saygı göstermeyen bir kişi bu mesleği yapmasın. Çocuklarımızla iletişime girmesin. İstemiyoruz.”

Kıbrıs