1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. EĞİTİM YUVASI MI? UYUŞTURUCUHANE Mİ ?
EĞİTİM YUVASI MI? UYUŞTURUCUHANE Mİ ?

EĞİTİM YUVASI MI? UYUŞTURUCUHANE Mİ ?

Son dönemlerde mahkeme tutanaklarına da yansıyacak şekilde üniversite yurtlarında yaşanan uyuşturucu kullanımı ve ticaretindeki sayısal artış, üniversitelerde etkin bir denetim mekanizması olmadığını gündeme getiriyor.

A+A-

Ülkede işlenen suçların çoğunluğunu uyuşturucu ticareti oluştururken, bu olayların da ağırlıklı olarak Üniversite yurtlarda öğrenciler arasında gerçekleştiği gerçeği, üniversitelerdeki etkin denetimin olup olmadığı sorusunu gündeme getiriyor.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Avukat Barış Mamalı, “Özellikle birçok siyahi “öğrenci” üniversite kanalıyla ülkemize geldikten sonra çok düşük ücretle çeşitli işlerde kayıt dışı çalıştırılmakta ve sermaye sınıfı tarafından sömürülmektedir” diyerek, üniversitelerdeki denetimsizliğe dikkat çekti.

Bu şahısların, üniversite kayıtlarının silinmemesi için okul harçlarının düzenli ödendiğine dikkat çeken Mamalı, “Bu anomali kontrol edilmemektedir. Bu kontrolsüzlük hem üniversitelere hem de sermayeye kazanç getirirken insan sömürüsünü de iteklemektedir” dedi.

Üniversitelerde etkin bir denetim mekanizması olmadığına dikkat çeken Mamalı, “Üniversitelerde ciddi denetimler yapılıp öğrenci kisvesi altında başka tür alanlara kaymış olanlar tespit edilip gereği yapılmalıdır” diye konuştu.

Özlem ÇİMENDAL

KKTC’de son günlerde üst üste üniversite yurtlarında yaşanan uyuşturucu ticareti suçlarındaki sayısal artışa çeşitlilik ve yaygınlık açısından bakıldığında, ülkemizdeki suç olaylarının endişeden öte korkutucu boyutlara ulaştığı ve üniversitelerde etkin bir denetim mekanizması olmadığını gündeme getiriyor.

Suçlardaki artış toplumu da tedirgin ediyor.

Ülkedeki işlenen suç oranlarındaki ciddi artışın toplumu endişelendirdiği şu günlerde sorunun çözümü için öncelikle istatistiki bilgilere ulaşılarak, somut bir tespitler yapılamazken, suçun kökeni ve çıkış noktası da maalesef bulunamıyor. Yüksek Mahkeme tarafından hazırlanan Faaliyet Raporları’na bakıldığında ülkedeki suç çeşitliliği ve oranların da oldukça yüksek olduğu görülüyor.

Öğrenci yurtları dikkat çekiyor

Ülkede işlenen suçların çoğunluğunu uyuşturucu ticareti oluştururken, bu olayların da ağırlıklı olarak yurtlarda öğrenciler arasında gerçekleştiği gerçeğini göz önünde bulundurup, üniversitelerdeki etkin denetimin olup olmadığı sorusunu da akıllara getiriyor.

Mamalı: Üniversiteler denetimsiz bırakılıyor

Konuyla ilgili Yeni Bakış’a açıklamalarda bulunan Avukat Barış Mamalı, “Özellikle birçok siyahi yabancı üniversite kanalıyla ülkemize geldikten sonra çok düşük ücretle çeşitli işlerde kayıt dışı çalıştırılmakta ve sermaye sınıfı tarafından sömürülmektedir” diyerek, üniversitelerdeki denetimsizliğe dikkat çekti. 

“Üniversiteler kazanırken, insanlar sömürülüyor”

Bunun yanında üniversite kayıtlarının silinmemesi için de okul harçlarının düzenli ödendiğine dikkat çeken Mamalı, “Bu anomali kontrol edilmemektedir. Bu kontrolsüzlük hem üniversitelere hem de sermayeye kazanç getirirken insan sömürüsünü de iteklemektedir” ifadelerini kullandı.

“Ekonomik zorluklar suça itiyor”

Ülkenin içerisinde bulunduğu düşük ücret ve pahalı yaşamın ekonomik zorluklar yarattığını bunun da bireyleri çok rahat suça itebildiğini söyleyen Mamalı, ülke koşullarının ağırlığının da yaşanan olaylardaki etkisinin oldukça büyük olduğunu kaydetti. Ekonomik koşulların ağırlığı dolaysıyla birçok suça yönelindiği gibi, uyuşturucu ticareti de maddi kazancı yüksek olması sebebiyle en çok işlenen suçlar arasında oluyor.

“Üniversitelerde denetim mekanizması yok”

Üniversitelerde etkin bir denetim mekanizması olmadığına dikkat çeken Mamalı, “Üniversitelerde ciddi denetimler yapılıp öğrenci kisvesi altında başka tür alanlara kaymış olanlar tespit edilip gereği yapılmalıdır” diye konuştu.  Hükümetten ülkedeki artan suç oranına paralele olarak alması gereken önlemleri almadığına işaret eden Mamalı, ülkenin başıboş ve denetimsiz bırakıldığını savundu.

“Ülkeye girişlerde ciddi bir denetim sorunu var”

Önemli olanın suçun ülkeye girişini veya ülkede ortaya çıkışını önleyici tedbirler almak olduğunun altını çizen Mamalı, “Ülkeye girişlerde çok ciddi bir denetim sorunu olduğu ortadadır. Bu amaçla ülkemize suç akışını minumuma indirecek her türlü önlem yanında KKTC’ye giriş limanlarında gerekli teknolojik donanımın kurulması gerekmektedir. Önemli olan ülkemizdeki suçluları yakalamak değil, suçun işlenmesini engellemektir” dedi.

“KKTC kıyıları sürekli denetim altında olmalı”

Ülke kıyılarının sürekli denetim altında tutulacağı bir sahil güvenlik sistemi kurulması gerektiğini savunan Mamalı, suçun ülkeye her zaman yasal limanlardan girmediğinin de unutulmaması gerektiğini söyledi. Özellikle kimyasal uyuşturuculardan olan sentetik cannabiodler, eroin, kokain ve extacylerin ülkeye birçok yoldan sokulduğuna dikkat çekti.

“Ülkeye girişte sabıka kaydına bakılmalı”

Ülkeye çalışmak veya eğitim maksadıyla gelen yabancı uyrukluların sabıka kayıtlarının kontrol edilmesini sağlayacak bir düzenlemenin acilen kurulması gerektiğini anlatan Mamalı, “Bu yöntemle en azından tehlike arz edebilecek kişilerin tespiti ülkeye girişte tespit edilebilecek ve gerekli polisiye tedbirler bu safhada alınabilecektir. Üniversiteler üzerinde de bu noktada ciddi bir denetim kurulmalıdır” ifadelerini kullandı. Ülkenin ilk gündemi olan suç konusunda oluşan tehlikenin önüne geçebilmek için bilinçli bir altyapı kurulması gerektiğini savunan Mamalı, “Bu mücadelede toplumun tüm kuruluşlarının etkin katılımı sağlanmalıdır. Artan suçlar ve tedirginlik yaratan esrarengiz ölümlerin işbirliğini planlama ve yürütme görevinin devlete düştüğünü de kaydeden Mamalı, “Ancak devletin ve erklerinin böyle bir gaylesi bulunmamaktadır. Bugüne değin ülke içi güvenlik veya işlenen suçlardaki artış gibi konuların görüşüldüğü meclis oturumlarını hiç gördünüz mü? Hükümetlerin bu önemli konuyu gündeme aldıklarına peki rastladınız mı?” diye sordu.

“Devletin anayasal görevi topluma güvenli ortam sağlamadır”

Topluma güvenli bir ortamı sağlanmanın devletin anayasal ödevi olduğunu söyleyen Mamalı, “35 yıldır toplumu ve özellikle gençliği zararlı kimyasallarla dolu uyuşturucu madde, alkol, sigara, kumar ve fuhuştan koruyacak hiçbir devlet politikası yaratılmamıştır. İstihdamlar, Mercedesler ve arazi peşkeşleri her zaman daha önemli olmuştur” ifadelerini kullandı.

“Suç işleme fikrini taşıyanı caydırmak gerekir”

Suçu ve suçluyu önleme, suç işleme fikrini taşıyanı da bundan caydırmak adına polisiye tedbirlere ihtiyaç olduğunu yineleyen Mamalı, “Ancak bu örgüt sivil otoriteye bağlı değildir ve bu devlet tarafından yönetilmemektedir. Bu husustaki zafiyetin bir nedeni de bu olabilir. Suçu önleme tedbiri ve zamanında müdahale için acilen etkin bir şekilde ve araçlı “Polis Devriye Sistemi” kurulmalıdır” diye konuştu.

Yeni Bakış

Etiketler : , ,
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.