CESURER: “ATUN, KIB-TEK’İ KORUYUP KOLLAMA GÖREVİ YERİNE, KIB-TEK’İN RAKİBİ ŞİRKETİN YAKIT İHTİYACINI KARŞILAMADA KENDİ ÇOĞUNLUK HİSSELERİNE SAHİP OLDUĞU ŞİRKETİNİ KULLANMIŞ VE KAZANÇ ELDE ETMİŞTİR”

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (EL-SEN) Başkanı Çağlayan Cesurer, deniz kirliliğine neden olan geminin acenteliğini kimin yapıp yapmadığının çok önemli olmadığına işaret ederek, “Önemli olan bir bakanın kendi kazancını artıracak sonuçlar doğuracak politik kararlar almasıdır. Sayın Atun, KIB-TEK’i koruyup kollama görevi yerine, KIB-TEK’in rakibi şirketin yakıt ihtiyacını karşılamada kendi çoğunluk hisselerine sahip olduğu şirketini kullanmış ve kazanç elde etmiştir” dedi.

Cesurer yaptığı yazılı açıklamada, Sunat Atun’un, AKSA’ya yakıt sağlayan gemilere acente olarak kendi şirketini çalıştırdığını, bu yolla kazanç elde ettiğini söylediklerini ancak, şirketin yaptığı açıklamada bunu yalanlandığını anımsattı.

KIB-TEK’ten sorumlu eski bakan Sunat Atun’un, AKSA isimli özel elektrik üreticisi firmaya yakıt sağlayan gemilere acente olarak kendi şirketini çalıştırdığını, 30 Mayıs 2013 tarihli Meclis birleşiminde, Meclis kürsüsünden onayladığını ileri süren Cesurer, 20 Mayıs 2013’te Sunat Atun’un şirketinin Mağusa Gümrük Müdürlüğü’ne vermiş olduğu yazının da petrol taşıma gemileriyle ilgili rolünü net olarak ortaya koyduğunu savundu.

“ETİK DEĞİL...”

“Bu yolla kazanç elde etmenin yasal, haklı veya meşru olup olmadığına biz karar veremeyiz. Bununla ilgili resmi başvurularımızı devletin yetkili makamlarına yapmış bulunmaktayız ve ilgililerin en erken zamanda bu konunun açıklığa kavuşturulması açısından sorumluluğu olduğunu düşünmekteyiz. Biz bu yaşananların etik olmadığında ısrarlıyız” diyen Cesurer, özel sektör ve AKSA’yı koruma politikaları ile varılan noktanın, yaşanan çevre felaketi olduğuna dikkat çekti.

“ÇEVRE FELAKETİ BAŞLANGIÇ”

Yaşanan çevre felaketinin başlangıç olduğunu söyleyen Cesurer, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Eğer mevcut veya gelecek hükümetler, ilgili bakan, milletvekili, müdür veya diğer yetkililerin iş ilişkilerinin bu şekilde olmasına göz yumarlarsa, bugün yaşananlar gelecekte yaşanabileceklerin somut habercisidir.

EL-SEN, özellikle stratejik konumda olan işyerlerinin ve kamusal alanlarla kuruluşların özelleştirilmesine veya parçalanarak yok edilmesine kesinlikle karşıdır ve Sayın Atun’a yaklaşımımız da bu temel görüşümüzden kaynaklanmaktadır. Sayın Atun veya bir başkası da aynı yöntemlerle çalışmaya devam ederse, EL-SEN yine karşı duruşunu sergilemekten çekinmeyecektir.”

TAK