1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. GÜLÜNMEYECEK BİR KOMEDİ FİLMİ!
GÜLÜNMEYECEK BİR KOMEDİ FİLMİ!

GÜLÜNMEYECEK BİR KOMEDİ FİLMİ!

“Bu bir trajedidir”

A+A-

Başbakan Özgürgün’ün ülke ekonomisinin gidişatıyla ilgili değerlendirmelerine toplumun çeşitli kesimlerinden tepkiler gelmeye devam ediyor. Milletvekilleri, iş dünyası yetkilileri ve Sendika başkanları Özgürgün’ün açıklamalarının ülke gerçekleriyle örtüşmediğine işaret ederken, Eski Başbakanlardan CTP Milletvekili Soyer çok ilginç bir nitelendirmede bulundu bulundu

Eniz ORAKCIOĞLU

 

Başbakan Özgürgün’ün ülke ekonomisinin gidişatıyla ilgili değerlendirmelerine  toplumun çeşitli kesimlerinden tepkiler gelmeye devam ediyor.  Yeni Bakış’a konuşan milletvekilleri, iş dünyası yetkilileri ve  Sendika başkanları Özgürgün’ün açıklamalarının ülke gerçekleriyle örtüşmediğine işaret etti.

 

CTP milletvekili Ferdi Sabit Soyer;

“Hükümetin protokole sadakati yüzde 10”

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Ferdi Sabit Soyer, devletin 5 buçuk milyar TL bankalara kamu borcu olduğunu vurgulayarak, “Aynı zamanda ihtiyat sandığı ve diğer başka kuruluşlara da devletin borcu var.  Başbakanın ‘Türkiye’den yardıma en az ihtiyaç duyduğumuz dönemdeyiz’ açıklamalarına baktığımızda bir şeyin ağırlığı altında bu açıklamaların yaptığını görebiliriz. Türkiye Başbakan yardımcısı Recep Akdağ KKTC ziyaret ederek, bu ziyarette imzalanan işbirliği protokolüne uyumun yüzde 10 olduğunu açıkladı. Sadakat nutukları ile tartışmadan protokol

İmzalayan bu darbe hükümetinin imzalanan protokole sadakati yüzde 10 olduğu anlamına gelir. Sayın Akdağ hükümeti eleştirerek, ‘Uygulamayacaksanız imzalamayın, imzaladıysanız da uygulayın’ dedi. Bunun üzerine de başbakan da açıklama yaparak devletin borcu olmadığını, ekonominin tıkırında gittiğini ve Türkiye’den hiçbir yardım istemedikleri dönemde olduklarını söyledi” dedi

 

“Bu bir trajedidir”

Soyer, sözlerine şu şekilde devam etti; “2016 Temmuz’dan 2017 Temmuza kadarki maliye hesaplarına baktığımızda 2016 Temmuza kadar Türkiye’nin Maliyeye 30 Milyon TL katkısı varken, 2017 Temmuz’da ise Türkiye’nin maliyeye devlet katkısı 80 Milyon TL olmuştur. 80 milyon TL’nin üstüne devlet iç borçlanma ile maaş ödeyebilme noktasına gelmiştir.  Temmuz 2016 ile 2017 arasına baktığımızda Temmuz 2016’da 350 milyon TL KDV toplanırken, Temmuz 2017’de 304 milyon KDV toplandı. Kısacası hem ekonomi kayıt dışına çıktı, hem de pahalılıktan ötürü insanların alım gücü ve tüketimi azaldı. Böyle bir aşamada başbakan geçen yılın Ağustos ayından bu yılın Ağustos ayına kadar yüzde 15.63 hayat pahalılığı yaşayan ve bu pahalılık altında ezilen insanlarımızın gözünün içine bakarak ekonomi tıkırında diyorsa bu kesinlikle gülünemeyecek bir komedi filmi olur. Bu filimde gülünmez ağlanır. Dolayısıyla bu komedi filmi değil trajedidir.  Hayatın gerçeklerinden kopan her siyasi ve her hareket duvara toslamaya mahkumdur.”

 

 

Türk-Sen Genel Başkanı Arslan Bıçaklı;

“Özellikle asgari ücretlinin sıkıntıları devam etmektedir.”

Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (Türk-Sen) Genel Başkanı Arslan Bıçaklı ise, ülkede ekonomik sıkıntıların varlığına dikkat çekerek , “Başbakan Hüseyin Özgürgün’ün ülkede ekonomik sıkıntı kalmadı demesi doğru değildir, azaldı demiş olsaydı daha anlaşılır olabilirdi, çünkü özellikle asgari ücretle çalışan ve özel sektörde 10-12 saat çalışan vatandaşların sıkıntıları devam etmektedir. Dolayısıyla hastanelerdeki sıkıntılar, sigorta emeklilerinin ilaç bulma yönündeki sıkıntılar ve yollardaki sıkıntınlar henüz çözülmemiştir. Başbakanın neyi kast ettiğini çok anlamış değilim” dedi.

 

“Devletin borcu vardır”

Başbakanın “devletin borcu kalmadı” yönündeki açıklamalarının da doğruları yansıtmadığına işaret eden   Bıçaklı, “Devletin borçları vardır ve yalnızca ihtiyat sandığına 1,8 milyar borcu bulunmaktadır. Yine devletin Kıb-Tek ve Bankalara da yüksek meblağlarda borcu vardır. Herhalde Sayın Başbakana teknik müdürleri yanlış bilgi vermiştir” şeklinde konuştu.

 

 

KTTO Başkanı Fikri Toros;

“Ekonomi kamu maliyeti demek değildir”

Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) Başkanı Fikri Toros da, Kıbrıs Türk Ticaret odası olarak Başbakanın açıklamasını değerlendirdiklerini söyleyerek, “Başbakanın açıklama detaylarına bakıldığında aslında kamu maliyetindeki sıkıntıların aşıldığını ifade etmiştir. Ülkemizde son yıllarda başta inşaat, gayrimenkul, turizm ve yükseköğrenim sektörlerinin gelirlerinde hepimizi çok memnun eden birtakım artışlar olmuştur. Bu artışlar şüphesiz bu sektörlerin doğru politikalarla yönetildiğinin bariz bir göstergesidir. Bu sektörlerin yarattığı bu gelir artışı sayesinde kamu maliyetlerindeki sıkıntıların aşıldığı bizlere memnuniyet vermektedir. Ancak ekonomi kamu maliyeti demek değildir. Ekonomi demek iş ortamının yatırım ikliminin iyileştirilip kamu ve özel yatırımların ülkede artması ile meydana gelecek bir büyüme demektir. Çeşitli yollarla vergi toplayarak ve vergi afları yaratarak atıl durumda olan vergiyi tahsil etmek ekonomi büyütmeye sebep olmaz.

 

“Yapısal reformların sadece 10’u gerçekleşti”

İş ortamı ve yatırım iklimi ekonomiyi büyütecek olan yapısal reformlar olduğunu anlatan Toros, “Yapısal reformlar, altyapı ve dönüşüm projeleri, insan kaynakları yatırımları, yatırımı daha cazip hale getirecek olan enerji yatırımlarıdır, ama bunlarda maalesef herhangi bir iyileşme gördüğümüz söylemek mümkün değildir. Kısacası ekonominin reel anlamda büyüdüğünü söylemek mümkün değildir. Türkiye Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı ve Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Recep Akdağ geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada yapısal reformları değerlendirerek 78 faaliyetten sadece 10 faaliyetin tamamlandığını ifade etti. Buda ekonominin büyümesi için gerekli reformların yapılmadığını teyit eden bir açıklamadır. Kamunun borç yükü hala 5-6 milyar civarında karşımızda durmaktadır. Dolayısıyla Başbakanın kullandığı ‘kamunun borcu kalmamıştır’ ifadesi doğru değildir. Sayın Başbakanın ifade ettiği sadece kamu maliyesindeki sıkıntıların artan gelirlerle giderildiği doğru bir ifadedir ve biz oda olarak bunu memnuniyetle karşılıyoruz. Ama bu ekonominin iyileştiği ve Kıbrıs Türk Toplumunun laik olduğu uluslararası seviyelere geldiği anlamına gelmez.”

 

 

 

CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay;

“Yapısal reformlarda adım atılmadı”

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Teberrüken Uluçay ise , Başbakan Hüseyin Özgürgün’ün ekonomi ve devlet borcu ile ilgili açıklamalarının tamamen yüzeysel olduğunu belirterek, “2013 yılında yapılan seçimlerden sonra CTP’nin iktidara gelmesi ile birlikte maliyede yapılan birtakım yapısal düzenlemelerle, yerel gelirlerde bir artış sağlandı. Bunun yanında maliyede uygulanan Mali Disiplin çerçevesinde 2014 yılından itibaren bütçe sonuçlarına bakıldığında yerel gelirlerde her yıl yüzde 10 civarında bir artış gözlemlendi. Dolayısıyla bu da bütçesel anlamda devletin harcamalarına olumlu yansımıştır ve nispeten olumlu bir tablo ortaya çıkarmıştır. Ancak bu süreçlerde önemli olan Mali Disiplin dışında ekonominin daha hızlı kalkınabilmesi için ihtiyaç duyduğu altyapının ve yapısal reformların hayata geçmesiydi. Ancak belirtilen sürede UBP-DP hükümetinin bu konularda herhangi bir adım atmadığı ortadadır. Bu konuda adımlar atılmış olsaydı, Türkiye Cumhuriyetinden elde edilen kaynaklardan da daha fazla bir kaynağın gerçekleşerek önce bütçeye daha sonrada ekonomiye yansıması gerçekleşmiş olacaktı. Ancak bakıldığında yapılan protokol dâhilinde Türkiye Cumhuriyetinden KKTC’ye ayrılan kaynağın yine aşağı yukarı yüzde 40-50 arası gerçekleşmiş olması bütçe sonuçları itibari ile ekonomiye katkısının öngörüldüğü şekilde olmadığının açık bir göstergesidir” dedi.

 

“Hane halkında fakirleşme var”

Zaman zaman meydan gelen döviz krizleri ile birlikte devletin uygulamakta olduğu ücretler ve devlet hizmetleri karşısında ödenen ve alınan harçlar, birde dövizin sabitlenmemesinden dolayı da devletin elde etmekte olduğu gelirlerde artış olduğunu belirten Uluçay, “Ancak bunun yanı sıra devletin giderleri dediğimiz kalemlerde de ciddi anlamda artış olduğu gözlemlenmektedir. Özellikle 2017 yılına baktığımızda dövizdeki artışlardan kaynaklanan gelirlerle, artıştan kaynaklanan nedenler de dahil olmak üzere devlet gelirlerindeki artış yüzde 19 seviyelerinde, ama giderlerdeki artış da yüzde 22 seviyelerine çıkmış bulunmaktadır. buda aslında uygulanan politikanın sağlıksız ve kısır kaldığını göstermektedir. Bu sebeple enflasyonda yüzde 16’lara çıkmıştır ve enflasyonun yüzde 16’lara çıkması ile birlikte hane halkının satın alma gücünde ciddi anlamda bir daralma söz konusudur. Dolayısıyla halkımızın cebine doğrudan bir müdahale olmuştur. Bu durum da hane halkında ciddi bir fakirleşme yaratarak ekonomide de önümüzdeki kısa vadede olası bütçe sonuçlarının 2014-2016 arasındakinden farklı olarak daha olumsuz bütçe sonuçları doğmasına yol açabilmektedir. 2018-2020 dönemi büyük ihtimalle yine dar bir ekonomiyle yüz yüze kalınması ile sonuçlanabilir” diye konuştu.

 

 

Kamu-Sen Genel Başkanı Metin Atan;

“Halkı kandırmaktan vazgeçmeliler”

Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (Kamu-Sen) Genel Başkanı Metin Atan da, Küçük sorunları bile çözemeyen hükümetin artık halkı ekonomi tamam, devletin borcu yok gibi söylemlerle kandırmaktan vazgeçmesi gerektiğini söyleyerek, “Türkiye Başbakan yardımcısı Recep Akdağ protokolü yerine getirmedikleri için hükümeti fırçalıyor, Başbakan çıkıp bu açıklamaları yapıyor. Ama biraz gerçekçi olmak ve halkı artık aptal yerine koymamak gerekir diye düşünüyorum. Biz ne kadar iyi niyetliysek hükümet de bizi yalan yanlış bilgilerle ezmeye çalışmaktadır” diye konuştu.

 

“En basit saatler bile ileri alınmıyor”

Atan, sözlerine şu şekilde son verdi; “Hükümetin ekonomik sıkıntıya bakışı maaşların ödenip, ödenmediğidir, maaşlar ödeniyorsa onlara göre ekonomik sıkıntı yoktur. Bugün döviz almış başını gitmekte, herhangi bir tedbir alınmamaktadır. Yine ödenen kiraların döviz üzerinden olması ve bunlar gibi daha birçok sıkıntı karşısında önlem alınmaması ekonominin nerede olduğunu zaten gözler önüne sermektedir. Sıkıntı yoktur diyen hükümete karşı ezilen bir halk da bu ülkenin gerçekleri arasında yer almaktadır. Kaldı ki en basit ve sadece irade isteyen, para istemeyen bir saati bile hükümet ileri almıyor.”

Yeni Bakış

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.