TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli,  hükümetin Meclis açıkken alamadığı kararları, Meclisin tatil döneminde aldığına vurgu yaparak, bu aşamada medyanın ve halkın çok uyanık olması gerektiğini söyledi.

Angolemli, “Medya kuruluşlarının çoğalmasıyla, sivil toplum örgütlerinin kendini daha çok ifade etmeye başladı, önümüzdeki seçimlerde beş yıl önceki seçim sonuçlarından çok daha farklı sonuçları bu seçimde göreceğiz  halk artık uyanıyor” dedi.

Angolemli, ülkedeki ekonomik zorlukların her geçen gün artmakta olduğuna dikkat çekerek, halkın hükümetten beklentisinin  yaşayabilir bir ekonomi olduğunu kaydetti.

Angolemli, hükümetlerin bu konuda başarılı olamadığına vurgu yaparak, “Bugün büyük bir belirsizlik vardır, bu belirsizlik herkesi tedirgin etmektedir” diye konuştu.

Deniz ABİDİN

TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli, UBP-DP Hükümetinin Meclis tatilini fırsat bilerek  bir takım önlemler aldıığını belirtti. Angolemli, hükümetin en yakınlarına çeşitli kıyaklar geçtiğini savunarak, üçlü kararnameler ile müdür atadığını ve  Atatürk Öğretmen Akademisi gibi önemli kuruluşların kapatılması yönünde girişim başlatıldığını söyledi.

Angolemli, bir takım kararların özellikle  Meclis’in tatil olduğu dönemde alındığına dikkat çekerek, bu dönemde hükümetin icraatlarının çok iyi takip edilmesi gerektiğini kaydetti.

Angolemli, hükümetin Meclis açıkken alamadığı kararları, Meclis kapalıyken aldığına vurgu yaparak, bu aşamada medyanın çok uyanık olması gerektiğini söyledi.

“Siyasilere güven kalmadı”

Angolemli, medyanın görevini tam yaptığını, bir takım olayları gün ışığına çıkardığını ifade ederek, parti sözcülerinin verdikleri beyanatların çok rahat yayınlandığını söyledi.

Angolemli, vatandaşın siyasilere ise  güveni kalmadığını ifade ederek, bir yere varılmadı gerekçesiyle umutların kırık olduğunu belirtti. Kıbrıs meselesinin en ateşli döneminde hükümetin halkın yaşamını yakından ilgilendiren bir takım kararlar aldığını belirten Angolemli, “halk bugün sessiz olabilir, ancak arkasından bir deprem, bir sarsıntı gelebilir, belli olmaz” diye konuştu.

“Ekonomik sorunlar büyük sıkıntı yaratıyor”

Angolemli, şöyle devam etti, “2004’lerde Annan Planı’nın başarısızlıkla sonuçlandığı dönemde bu kadar çok medya bu kadar geniş ve kapsamlı değildi . Bugün medya çok gelişti ve haber alma olanakları çoğaldı. Halk ülkede ne olup bittiğini geçmişe oranla daha çok izleyebilmektedir. Son  Crans Montana zirvesinde aslında halk şoke olmadı, beklediği oldu. Halk sonucun nereye varacağını biliyordu. Ancak ekonomik konulara gelindiğinde geçtiğimiz yılbaşından itibaren dövizin sıçraması ve Türk Lirasındaki düşüş, borç ödemede büyük sıkıntıya neden oldu. Vatandaşın neredeyse tümü döviz üzerinden borçlanmaktadır. Araba alsanız da ev alsanız da hep döviz üzerinden borçlanma vardır”

“Belirsizlik herkesi tedirgin etmektedir”

Angolemli, ülkedeki ekonomik zorlukların her geçen gün artmakta olduğuna dikkat çekerek, halkın, hükümetin üzerinde durmasını istediği esas konunun yaşayabilir bir ekonomiye sahip olmak olduğunu kaydetti. Angolemli, yöneticilerin bu konuda başarılı olamadığına vurgu yaparak, özellikle hükümetin seçim kaygısı da buna eklendiğinde ekonominin nereye doğru gideceğinin kestirilemediğini belirtti. Angolemli, vatandaşın geleceğini ekonomiye bağlayarak değerlendirdiğini anlatarak, “Bugün büyük bir belirsizlik var, bu belirsizlik herkesi tedirgin etmektedir” dedi.

“Hükümetin elindeki en büyük koz Kıbrıs sorunudur”

Hüseyin Angolemli, hükümetin, seçim zamanı yaklaştığında halkı yanıltmak ya da dikkatleri başka yöne çekmek için bir takım oyunlar oynayacağını belirterek, şunları söyledi, “Bunun örneğini geçtiğimiz gün yaşadık. Bir gazetede 3 ay önce çıkan bir karikatür eleştiriye tutuldu. Bugün bakıldığında hükümetin elindeki en büyük koz Kıbrıs sorunudur. Kıbrıs sorununu hükümet çok sık kullanmaktadır. Bundan medet ummaktadır. Hayırcıları çoğaltmak için örneğin özel çaba harcamaktadır”

Angolemli, UBP-DP hükümetinin iç konulardaki sıkıntılara eğilip, çareler bulacağına her defasında Kıbrıs sorununa odaklandığını ifade ederek,  hükümetin “Hayır”cıları yanına çekme çabası içinde olduğunu söyledi. Angolemli, medya organlarının gelişmesiyle birlikte bu seçimde halkın daha sağlıklı karar vereceğine inandığını belirterek, bunun örneklerinin yaşandığını kaydetti.

“Halkımız artık fazlasıyla bilinçli”

Angolemli, “Son yapılan belediye seçimlerde TDP’nin adayı Harmancı’nın seçilmesi halkın bilinçlendiğinin göstergesidir. Cumhurbaşkanı Akıncı’nın seçimi kazanması da aslında buna örnektir. Değişimin başlamasının en büyük nedeni medya ağının gelişip büyümesidir. Halk anında haber alıyor. 1986 yılında Turgut Özal’ın Türkiye Başbakanı olduğu dönemde KKTC’yi ziyaret etmişti. O dönem bizler de TKP’den hükümet ortağıydık. Özal o dönem yanında ekonomik paket getirmişti. Biz kabul etmedik. Bu durum neticesinde hükümetten atıldık. Bunun nedenlerini köy köy gezip anlatmak istedik. O yıllarda sadece BRT vardı. Dönemin Başbakanı bu olayın ardından BRT’ye çıkarak, ‘Özal’ın gelişine karşı çıktılar, aynı Rumlar gibi’ şeklinde açıklamada bulundu. Böylece biz köylere giremedik. Oysa şimdi durum böyle değil. Medya sayısının fazla olması büyük avantajdır. Bugün olduğu gibi o dönemde de BRT’nin yanında 7 tane de daha televizyon olmuş olsaydı, bizler de kendimizi ifade edebilecektik” diye konuştu.

Angolemli, “Halk uyanıyor, medya kuruluşlarının çoğalmasıyla, sivil toplum örgütlerinin kendini daha çok ifade etmesiyle beş yıl önceki seçim sonuçlarından çok daha farklı sonuçları bu seçimde göreceğiz” diyerek,  halkın artık fazlasıyla bilinçli olduğunu söyledi. “UBP-DP hükümeti halkı istediği bilgilerle artık eskisi gibi yanıltamaz” diyen Angolemli, halkın son beş yıldır değişime uğradığını, bunun da siyasetçiye yansıyacağını söyledi.

Yeni Bakış