1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. İNGİLTERE İLK KEZ AÇIKÇA RUM TARAFININ YANINDA
İNGİLTERE İLK KEZ AÇIKÇA RUM TARAFININ YANINDA

İNGİLTERE İLK KEZ AÇIKÇA RUM TARAFININ YANINDA

İNGİLTERE İLK KEZ AÇIKÇA RUM TARAFININ YANINDA

A+A-

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Londra’ya gerçekleştirdiği ziyaretin Güney Kıbrıs-İngiltere ilişkilerinde iki önemli adım atılmasını sağladığı ve İngiltere’nin ilk kez açıkça Kıbrıs Rum tarafının yanında olduğu ileri sürüldü.

Haftalık Kathimerini “Londra’da Dengeler Değişti... Kıbrıs Rum Tarafı İngiltere’yi İlk Kez Açıkça Yanında Buluyor” başlıklı haberinde sözünü ettiği iki adımın; üsler bölgesi içerisindeki 190 kilometrekarelik alanın inkişafına uygulanmakta olan ambargonun kaldırılması, ikinci adımın da İngiltere’nin Kıbrıs sorununda tek egemenlik tek uluslar arası temsiliyet ve tek vatandaşlığı içerecek net bir çözüm zemini talebinde Anastasiadis’e destek vermesi olduğunu yazdı.

İngiltere’nin son 15 yıldır ilk kez böyle bir harekette bulunduğuna dikkat çeken gazete Kıbrıs sorunuyla ilgili açıklamaları, tarafların hiçbirini kışkırtmamak için ‘yapıcı belirsizlik’ çerçevesinde olan bu ülkenin artık, müzakerelerin zemininin netleştirilmesi konusunda Rum tarafının tezlerine tam uyum içerisinde olduğuna dikkat çekti.

Gazete Kıbrıs sorunu açısından siyasi düzeyde Londra’nın yaptığı dönüşün belirgin olduğuna işaret ederek özetle şunları yazdı:

“Kıbrıs Rum ve Türk tarafları arasındaki zemin ve çözümle, daha doğrusu Ankara ve Kıbrıs Tarafının itiraz ettiği tek egemenlik tek vatandaşlık ve tek uluslar arası temsiliyetin güvence altına alınıp alınmayacağıyla ilgili anlaşmazlıkta Londra açıkça Kıbrıs Rum tarafı lehinde tavır takındı.

Müzakerelerin başlaması prosedüründeki çıkmazın tam da iki tarafın bu anlaşmazlığından kaynaklandığı ve Londra’nın müdahale ederek taraflardan biri (Kıbrıs Rum tarafı) lehine tavır ortaya koyduğu düşünüldüğünde İngiltere’nin bu görüşünün ne kadar önemli, Nikos Anastasiadis’in Kıbrıs sorununda aldığı desteğin ne kadar büyük olduğu anlaşılır. Aslında, Ankara ile Kıbrıs Türk tarafı ilk kez Büyük Britanya tarafından ortada bırakıldı ve artık köşeye sıkıştı denmesi abartı olmaz.”

Gazete İngiliz politikasındaki bu değişimde en büyük katkının İngiliz Yüksek Komiseri Matthew Kidd’e ait olduğuna vurgu yaptı.

Fileleftheros “Londra Kıbrıs’ı Bölgenin Resminde Görüyor” başlıklı haberinde İngiltere’nin büyük müttefiki Türkiye’yi terk etmemekle birlikte, bölgedeki siyasi projelerini uygularken Güney Kıbrıs’ı karşısında bulmak istemiyor göründüğünü yazdı ve İngilizlerin bölgede ABD, İsrail ve Mısır’la ilgili cereyan edenlere ilgi duyduklarını belirterek bu resimde artık Güney Kıbrıs’ın da bulunduğunu yazdı.

Alithia ise “Kötü İblisten Stratejik Ortağa” başlıklı haberinde Güney Kıbrıs-İngiltere ilişkilerinin yükselmesi kapılarını açan şeyin halen devam etmekte olan Suriye’deki kriz olduğunu, İngilizlerin politikası net olmayan Hristofyas hükümetine güvenemediklerini ancak Anastasiadis hükümetinin Batı’ya dönük net dış politikasında güven bulduklarını savundu.

“ANASTASİADİS VE HÜKÜMETİ İLETİŞİM TAKTİKLERİ İLE STRATEJİ VE DEVLETLERİN MİLLİ ÇIKARLARI ARASINDAKİ FARKIN AYIRDINA VARMALI”

Fileleftheros “Başkan’ın Londra Ziyaretine Farklı Değerlendirmeler” başlıklı haberinde Anastasiadis’in Londra ziyareti ve sonuçlarını hükümetin farklı muhalefetin farklı değerlendirdiğini yazdı.

Gazeteye göre Rum Yönetimi Sözcüsü Hristos Stilianidis İngiltere’yle imzalanan, üs bölgeleri içerisindeki malların kullanılmasıyla ilgili anlaşmanın tarihi nitelikte olduğunu, İngiltere Başbakanı David Cameron’un tek egemenlik tek uluslar arası temsiliyet ve tek vatandaşlık ifadelerinin bir o kadar daha önemli olduğunu söyledi.  Bu açıklamanın, Kıbrıs sorunu açısından özellikle kritik bir dönemde, garantör güçlerden birinin başbakanından geliyor olmasına vurgu yaptı.

AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu çok daha net ve çok daha önemli benzer ifadelerin Hristofyas döneminde Londra’yla yapılan işbirliği protokolünde de yer aldığına belirtirken Vatandaşlar İttifakı Anastasiadis hükümetini, Londra ziyaretini tarihi göstererek kendini kandırmak ve yanılgıya düşmekle suçladı.

İttifak “Çok yakında hükümetin ayakları suya erecek. İngiltere Kıbrıs sorunundaki politikasını değiştirmedi. Yaptıkları, Türkiye’nin politikasıyla tamamen örtüştüğünü gösteriyor. Başkan ve hükümeti artık iletişim taktikleri ile strateji ve devletlerin milli çıkarları arasındaki farkın ayırtına varmalı” vurgusunu yaptı.

YUNANİSTAN'IN AB DÖNEM BAŞKANLIĞI

Diğer yandan Fileleftheros “Evangelos Venizelos ve Atina Fırsat” başlıklı haberinde Yunanistan’ın bugüne kadar Kıbrıs sorununda pasif davrandığı ve meydanı AngloAmerikanlara, Türkiye’ye ve BM Genel Sekreteri’ne bıraktığını ancak 6 ay sürecek AB dönem başkanlığının Yunanistan’a, Washington, Londra, Ankara ve BM Genel Sekreterliği’nin planlarını bozma fırsatı verdiğini savundu.

Gazete “Atina Kıbrıs sorununda farklı düşünür ve ‘soyut bir strateji’ uygularsa, on yıllardır içerisine hapsolunan taahhütlerden kurtulabilinir. AB dönem başkanlığını yürütmesi Yunanistan’a Kıbrıs sorunuyla ilgili inisiyatifler geliştirme olanağı sağlıyor” ifadelerine yer verdi.

TAK

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.