KADINLAR ÖLDÜÜLÜYOR, DEVLET RAPOR BEKLİYOR!
Devlet hala karar veremedi!
KKTC'de son 10 yıl içinde 16 kadın cinayeti işlendi. Bu 16 cinayetin 4'ü içinde bulunduğumuz 2017 yılının ilk 6 ayında gerçekleşirken devlet, kadın sığınma evine ihtiyaç olup olmadığı konusunda hâlâ karar veremedi.
Ceren ÖZBİL
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde son 10 yıl içinde 16 kadın öldürüldü. Bu cinayetlerin dörtte biri, içerisinde bulunduğumuz 2017 yılının ilk 6 ayında işlendi.
Kadın cinayetlerinin son zamanlarda ciddi bir artış göstermesine rağmen devlet hâlâ elini taşın altına koyup, kadın sığınma evi yapamadı.
Ülkede şiddete uğrayan kadınların, gidip sığınabileceği tek bir sığınma evi buluyor. O da devlet tarafından değil, Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) tarafından yapıldı.
Sosyal Hizmetler Dairesi'nden alınan bilgiye göre, kadın sığınma evi yapılıp, yapılmayacağına karar vermek için “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Çalıştayı”nın raporu bekleniyor.
Bu rapordan çıkan sonuca göre, kadın sığınma evi yapılıp, yapılmayacağına karar verilecek.
Sadece 2009'da kadın cinayeti işlenmedi...
KKTC'de son 10 yıl içinde sadece 2009 yılında kadın cinayeti işlenmedi. Onun dışında 2008 yılında bir, 2010 yılında bir, 2012 yılında iki, 2013 yılında bir, 2014 yılında üç, 2015 yılında iki, 2016 yılında bir ve 2017 yılının ilk 6 ayında da 4 kadın cinayete kurban gitti.
Başkurt: Raporu bekliyoruz
Sosyal Hizmetler Dairesi Müdürü Aydan Başkurt, “kadına yönelik şiddet” ile ilgili bir çalıştay yapıldığını söyledi ve yakın zamanda o çalıştay ile ilgili verilerin hazırlanacağını ifade etti.
Bu çalışmanın işin uzmanları tarafından yapıldığını belirten Başkurt, ancak bu konuda bir şansızlık yaşadıklarını ifade etti.
Röportörün sağlık sorunu yaşaması nedeniyle raporu henüz alamadıklarını söyleyen Başkurt, önümüzdeki hafta içinde devletin ulusal eylem planının açıklanacağını kaydetti.
Aydan Başkurt, “Bu raporu görmeden ne yapılacağını açıklayamayız” dedi.
Yılmaz: Daha fazla sayıda sığınma evine ihtiyaç var
LTB Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu Görevlisi Ömür Yılmaz, belediyeye ait kadın sığınma evinde şu anda 4 kadın, 5 çocuk olduğunu söyledi.
Kadınlardan bir tanesinin hamile olup, çocukların yaşlarının da 4 ile 14 arasında değiştiğini ifade eden Yılmaz, mümkün oldukça her bölgeden gelen kadınlara kapı açtıklarını ifade etti.
Yılmaz, kapasitesi daha büyük bir sığınma evine ihtiyaç olduğunu söyleyerek, ayrıca farklı bölgelerde de sığınma evi açılması gerektiğini ifade etti.
Ömür Yılmaz, özellikle kadına karşı şiddet riskinin fazla olduğu bölgelere sığınma evi yapılması gerektiğinin altını çizdi.
“En fazla 6 ay kalabiliyorlar”
Kadın sığınma evine gelen kadınların en fazla 6 ay sığınma evinde kalabileceğini ifade eden Yılmaz, 6 aylık sürenin ardından devletin bu kadınlara kalacak yer sağlaması ya da kira desteği vermesi gerektiğini söyledi.
Yılmaz, şiddete karşı direnip, sığıma evine giden kadınlara iş imkânını sağlayıp, çocuklarının eğitim masraflarını karşıladıklarını belirtti ve şu şekilde konuştu:
“Biz bu kadınlara iş buluyoruz. Ancak aldıkları maaş asgari ücrettir. Asgari ücret bir insanın hem ev kirası ödeyip, hem de çocuklarına bakmasına yetmiyor. Bu nedenle bu kadınlara kira desteği verilmesi gerekir. Ancak devlet bu konuda destek sunmuyor. Kadınlar böyle olunca da sığınma evinden çıkmak istemiyor. Çıktığında da şiddet uygulayıcısının yanına dönmek zorunda kalabiliyor.”
“Geri çevirmek zorunda olduğumuz kadınlar oldu”
LTB'ye ait kadın sığınma evinin Kasım 2016 yılından beridir hizmette olduğunu ifade eden Yılmaz, bu süre zarfında sığınma evinden 11 kadın ve 12 çocuğun faydalandığını söyledi.
Yılmaz, ayrıca başvuru yapıp kapasitenin dolu olması nedeniyle geri çevirmek zorunda kaldıkları kadınlar da olduğunu vurguladı.
“Devletin maddi bir desteği yok”
Devletin maddi olarak bir desteği olmadığından söz eden Ömür Yılmaz, ancak belli konularda işbirliği içinde çalıştıklarını söyledi. Yılmaz şu ifadeleri kullandı:
“Örneğin Sosyal Hizmetler Dairesi kendilerine giden vakaları bize yönlendiriyor. Biz Sosyal Hizmetler Dairesi ile işbirliği yapmak zorunda olabiliyoruz. Kadınların eğer yardım alma imkânı varsa, biz kendilerine yardımcı oluyoruz. Polis ve kaymakam da bize yönlendiriyor. Ancak ülkede daha fazla sığınma evine ihtiyaç var. Bize sığınanları çoğu zaman geri döndürmek zorunda kalıyoruz. Ben, sadece sığınma evinin yeterince çözüm olmadığını düşünüyorum.”
“Kadın ve aile güçlendirilmeli”
Sığınma evinin rolünün kadını ve aileyi güçlendirip kendi ayakları üzerinde durabilecek hale getirmek olduğunu belirten Yılmaz, şu şekilde konuştu:
“Sığınma evinin görevi sadece geçici bir ev sağlamak değildir. Onun için de devletin çok daha kapsamlı bir politika geliştirmesi gerekir. Kadınlara ve çocuklarına sonrasında da destek sağlanabilsin. Kadınlarda kendilerine böyle bir destek sağlandığını bilsin ve cesaret bulsun.”
Cinayet tarihi Kadın
- 23 Ağustos 2008 Ayşe Kanat
- 8 Mart 2010 Günlera Bekiyeva
- 13 Nisan 2011 Şükran Sadrazam
- 18 Kasım 2011 Sibel Dedecan
- 1 Eylül 2012 İmrane Sapmaz
- 24 Ocak 2013 Aşkın Şevketoğlu
- 26 Haziran 2014 Filiz Sayar
- 4 Ağustos 2014 Necla Çağdaşoğluları
- 11 Eylül 2014 Siham Benchargiu
- 11 Ağustos 2015 Nilgün Urhan
- 10 Aralık 2015 Oleysa Kupriyanova
- 15 Ocak 2016 Necla Mağracı
- 18 Nisan 2017 Burcu Okumuş
- 20 Nisan 2017 Gamze Pehlivan
- 15 Haziran 2017 Zehra Sorver
- 21 Haziran 2017 Ayşe Yalçın
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.