“Sakınca görmüyorum”… Vakıflar İdaresi Genel Müdürü Benter, “Nasıl biz gidip Rum tarafında Hala Sultan Türbesi’ni ziyaret edebiliyorsak, Ermenilerin de dini vecibelerini yerine getirmelerinde herhangi bir sakınca görmüyorum” şeklinde konuşarak, dünyanın hiçbir yerinde insanların dini düşüncelerinden mahrum bırakılmaması gerektiğini kaydetti.

UNDP-ACT sorunu çözmek istiyor… UNDP-ACT Proje Müdürü Christopher Louise, Vakıflar İdaresi’nin yeni genel müdürü ile konuyu görüşmek için fırsat kolladıklarını, UNDP-ACT’ın yılsonu sona erecek görev süresi bitmeden konuyu sonuçlandırmak istediklerini ifade etti.

“Ermenilere ibadet için izin verilmeli”… Kıbrıs’taki barış sürecinde, adadaki dini liderler arasındaki diyalogu İsveç Büyükelçiliği himayesinde yürüten Peter Weiderud, Kıbrıs Türk yönetiminin, Ermenilerin kendi kiliselerinde ibadet etmelerine izin vermesi gerektiğini söyledi.

Osmanlılar tarafından 1571’de Kıbrıs’ta yaşayan Ermenilere verilen tarihi Sourp Asdvadzadzin Kilisesi’nin gelecekte ne şekilde kullanılacağı henüz belirlenmedi.

Konunun muhatapları olan Vakıflar İdaresi, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID), BM Kalkınma Programı– Kıbrıs’ta İşbirliği ve Güven İçin Hareket (UNDP–ACT) ve Kıbrıs’ta yaşayan Ermeniler arasında henüz konu ile ilgili görüşme gerçekleşmemiş olmasına rağmen, Ermeni toplumu resmi olarak dillendirmemekle beraber Kilise’yi dini vecibelerini yerine getirmek için kullanmak istiyor.

Konu ile ilgili açıklama yapan Vakıflar İdaresi Genel Müdürü İbrahim Benter, kilise ile ilgili dosyayı incelemediğini, ancak kişisel olarak Ermenilerin dini vecibelerini yerine getirmelerinde herhangi bir sakınca görmediğini belirtti. 

“Nasıl biz gidip Rum tarafında Hala Sultan Türbesi’ni ziyaret edebiliyorsak, Ermenilerin de dini vecibelerini yerine getirmelerinde herhangi bir sakınca görmüyorum” diye konuşan Benter, dünyanın hiçbir yerinde insanların dini düşüncelerinden mahrum bırakılmaması gerektiğini kaydetti.

Konuyla ilgili dosyayı inceleyeceğini ve insanların da ne olacağını öğrenebilmeleri için konuyu açığa çıkarmak gerektiğini söyleyen Benter, tarihi kilise ile ilgili yapılan bir anlaşma varsa ona göre hareket edilmesi gerektiğini ancak geçmişte düşünüldüğü şekilde binanın Türkoloji bölümüne dönüştürme gibi düşüncelere de karşı olduğunu söyledi.

Louise: Sorunu çözmek istiyoruz

UNDP-ACT Proje Müdürü Christopher Louise, restorasyonun ardından taraflar arasında kilisenin dışında kalan bölümün çok kültürlü bir merkez haline dönüştürülmesi kilisenin ise, Ermeni toplumunun onay vereceği bir şekilde kullanılması konusunda bir centilmenlik anlaşmasına varıldığını anlattı.

Kilisenin, yıkılmaktan kurtulması için restore edildiğini anlatan Louise, Vakıflar İdaresi’nin yeni genel müdürü ile konuyu görüşmek için fırsat kolladıklarını, UNDP-ACT’ın yılsonu sona erecek görev süresi bitmeden konuyu sonuçlandırmak istediklerini ifade etti.

Weiderud: Ermeniler kendi kiliselerinde ibadet edebilmeli...

Kıbrıs’taki Ermeni Kilisesi Piskoposluk konseyi ve USAID konu ile ilgili açıklama yapmazken, Kıbrıs’taki barış sürecinde, adadaki dini liderler arasındaki diyalogu İsveç Büyükelçiliği himayesinde yürüten Peter Weiderud, Kıbrıs Türk yönetiminin, Ermenilerin kendi kiliselerinde ibadet etmelerine izin vermesi gerektiğini söyledi.

Sosyal Demokrat Partisi bünyesinde bulunan İsveç’in Dini Sosyal Demokratları’nın başkanlığını yapan Weiderud, büyük paralar harcanarak restore edilen Sourp Asdvadzadzin’in, Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Ermeniler arasındaki güveni tekrar kurup ilişkileri geliştirebilme potansiyeli taşıdığını ancak tersi bir durumun yaşanmamasını dilediğini anlattı.

Yaptığı açıklamada, Weiderud şöyle konuştu:

“Her iki topluma ve liderlerine bu konuda büyük sorumluluk düşüyor. Kıbrıs Türk yetkilileri, Kıbrıslı Ermenilerin kendi kiliselerinde istedikleri zaman ibadet etme hakkını tanıması gerekiyor. Diğer taraftan, Ermeniler konuyla alakalı olan Kıbrıslı Türk yetkililerle, direkt olarak temasa geçmesi gerektiğini anlaması lazım.”

Geçtiğimiz ocak ayında Ermeni Kilisesi Başpiskoposu Varoujan Herkelian ile Din İşleri Dairesi Başkanı Talip Atalay’ın görüşmesini sağladığını söyleyen Weiderud, görüşmenin çok olumlu geçtiğini, bu durumu ileriye taşımak istediklerini ve gerektiği taktirde Vakıflar İdaresi ve diğer ilgili yetkililerle benzer görüşmeleri ayarlamaya hazır olduğunu ifade etti.

Ermenilere, Osmanlı tarafından verilmişti...

Sourp Asdvadzadzin, 1571’de Osmanlı idaresinin fermanıyla Kıbrıs’ta yaşayan Ermenilere verilmişti. Kilisenin restorasyonu 2009 yılında başlamış ve 2012’de sona ermişti. Restorasyonun ardından Vakıflar İdaresi kiliseyi 10 yıllığına Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ)’ne kiralamıştı.

YDÜ’ye kiralanmasının ardından, Kilise dışında kalan binalarda “Türkoloji Bölümü” ve “kültür merkezi” açacağının duyurulması ile birlikte ABD ile Türkiye arasında diplomatik kriz çıkmış, Kıbrıs’ta yaşayan Ermeni toplumu ise gelişmelere tepki göstermişti.

YDÜ ise geçtiğimiz şubat ayının sonunda, Vakıflar İdaresi’nin “kiliseyi sözleşmede belirtildiği tarihte teslim etmemesi” ve “basında çıkan olumsuz haberler” nedeniyle sözleşmeden çekilmişti.

Merkezi Güney Kıbrıs’ta bulunan ve haftada bir internette yayınlanan Gibrahayer dergisinin editörü Simon Aynedyan, Sourp Asdvadzadzin ile ilgili geçmişte yerel basına yaptığı açıklamada, Kıbrıs’taki Ermeni toplumunun çoğunun evlendiği, vaftiz olduğu ve özgürce ibadet etmek istedikleri tarihi binayı yine aynı amaçla kullanmak istediklerini söylemişti.

Kıbrıs