Cinayete kurban giden Şükran Sadrazam’ın faili olarak poliste tutuklu olarak bulunan kocası Çetin Sadrazam, dün yeniden Lefkoşa kaza Mahkemesi huzuruna çıkarılarak yargılanacağı güne kadar hükümsüz tutuklu olarak cezaevine gönderildi.

Abbas ELMAS

Şükran Sadrazam’ın 2011 yılı Nisan ayında Kaymaklı bölgesinde bulunan ikametgahının yatak odasında ölü olarak bulunması ile ilgili “Taammüden adam öldürme” suçlamasıyla zanlı olarak tutuklanan Çetin Sadrazam, dün yeniden yargı huzuruna çıkarılarak yargılanıncaya kadar cezaevine gönderildi.

Mahkemede olayla ilgili bulguları aktaran Lefkoşa Polis Müdürlüğü Cürümleri Önleme Şubesi’nde görevli Baş Müfettiş Arslan Coşkun, zanlı Çetin Sadrazam’ın 13 Nisan 2011 tarihinde meydana gelen “Taammüden adam öldürme” suçundan methaldar olduğunu söyledi.

Zanlının 20 Şubat tarihinde Akıncılar bölgesinde birinci derece askeri yasak bölgeyi ihlal ederek KKTC’ye geçiş yapmak isterken tespit edildiğini aktaran Coşkun, zanlının tutuklu kaldığı süre zarfında poliste verdiği gönüllü ifadesinde hakkında getirilen tüm davaları kabul ederek suçlarını itiraf ettiğini kaydetti.

Zanlının Güneyde birlikte yaşadığı eşi Şükran Sadrazam’ın 2011 yılında Kuzey’e geçtiği, başkaları ile görüştüğünden şüphe ettiğini ve çocuğunu kendisine verme bahanesi ile 12 Nisan 2011 tarihinde bir çocuğu ile birlikte Kuzeye geçerek maktulün evine gittiklerini aktaran Arslan Coşkun, söz konusu akşam saat 04.00 sıralarında eşinin telefonuna cevapsız bir çağrı geldiğini ve zanlının buna sinirlendiğini belirtti.

Zanlının Şükran Sadrazam’ın başının ağrıdığını söylemesi üzerine mutfağa gittiğini ve bir kahve fincanı içine 2 panadol kırdığını, sütle karıştırdığını ve beraberinde götürdüğü Lanette isimli zehri bu karışıma ilave ederek maktule içirdiğini ifade eden Baş Müfettiş Aslan Coşkun, maktulün ağzından ve burnundan köpükler gelip bağırmaya başladığı sırada ise zanlının maktulün sesinin komşular tarafından duyulmaması için yatak odasındaki yastıkla maktulün yüzünü kapatarak ölmesini beklediğini kaydetti.

Zanlının sabaha yakın ise beraberinde geldiği çocuğunu da alarak taksiyle Pergama bölgesinden birinci derece askeri yasak bölgeyi ihlal ederek Güney’e geçtiğini itiraf ettiğini aktaran Aslan Coşkun, maktule ait cep telefonlarını ise yanında Güney’e götürdüğünün öğrenildiğini ve bazı girişimlerde bulunarak bir adet cep telefonunun KKTC’ye getirilerek emare olarak kaydedildiğini söyledi.

Arslan Coşkun, zanlı hakkında başlatılan polis soruşturmasının tamamlandığına dikkat çekerek, Güney ile bağlantısı olan zanlının serbest kalması halinde yargılanmaktan kaçabileceğini belirterek, zanlının yargılanacağı güne kadar Merkezi Cezaevi’ne gönderilmesini talep etti.

Huzurundaki şahadeti değerlendiren Lefkoşa Kaza Mahkemesi Yargıcı Hale Ahmetraşit ise zanlının işlemiş olduğu suçun ciddiyetine dikkat çekerek, zanlının davalarında hazır bulunmasını sağlamak adına 3 ayı aşmayacak bir süre ile merkezi Cezaevi’nde hükümsüz tutuklu olarak kalmasını emretti.