Kıbrıs Kayıp Yakınları Birliği Kıbrıs'ta kayıp akıbetlerinin belirlenebilmesi için kurulan sistemin yanlış olduğunu savunarak, bu yanlış sistem sayesinde tüm kayıpların bulunabilmelerinin imkansız hale geldiğini iddia etti.

Birlik Başkanı Fuat Nesip Nalcıoğlu imzasıyla yapılan yazılı açıklamada, bunun Kayıp Şahıslar Komitesi (KŞK) Türk üyesi Gülden Plümer Küçük'ün basına yaptığı açıklamalardan da anlaşıldığı kaydedildi.

Açıklamada, Küçük’ün verdiği istatistiki bilgilerin kayıpların akıbetlerinin belirlenebilmesinin imkansız olduğunu, sürecin 10 yıllarca daha devam edeceğini gösterdiği savunuldu.

Kıbrıs'taki büyük trajedinin sonucunda 3 binin üzerinde insanın trajik bir şekilde kaybolduğu ifade edilen açıklamada, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin, kurulduğu 1981 yılından beri kayıp şahısların sayılarını verirken onlarca değişik rakamlar vererek nasıl “siyasallaştığını” gösterdiği görüşüne yer verildi.

Açıklamada Birliğin önerileri şu şekilde ortaya koydu:

“Kıbrıs'ta Güven Artırıcı bir Önlem olarak, kayıplarımızın kaybedilmelerinden sorumlu devletler, İngiltere, Yunanistan, Türkiye, Kıbrıs Rum Yönetimi ve Kıbrıs Türk Yönetimi, kayıplarımızla ilgili arşivlerini bize ve Kayıp Şahıslar Komitesi’ne açsınlar.

Kayıplarımızın kaybedilme fiilini işleyen şahıslar ve onların arkalarındaki devletler bu 'kaybedilme fiilinden sorumlu olsunlar’ ve cezalandırılsınlar. Ancak kaybettikleri insanlarımızın bulunmalarına katkı sağladıkları takdirde cezalarından muaf tutulsunlar.

Sorumlu devletler kayıp yakınlarından af dileyip, özür dilemelidirler. Belki onları affederiz.

Kayıp Şahıslar Komitesinin tüm çalışma ve faaliyetleri kayıp yakınlarının açık denetimine tabi tutulsun.

Kayıp Şahıslar Komitesi hiç bir ayırım gözetmeksizin tüm kayıplarımızın bulunması için çalışacağını kamuoyu ile paylaşsın. Kayıplarımızı asla kategorize etmesin.

Kayıp Şahıslar Komitesi siyasi etkilerden arınsın, siyasi etkilerden arınmayan KŞK üye ve çalışanları bu görevlerinden ayrılsın.”

TAK