“GEREKLİ TEDBİRLER ALINMADI, YA DA ZAMANINDA ALINMADI, KURUMLAR YASAL YETKİLERİNİ KULLANMA KONUSUNDA ÇEKİNGEN DAVRANDI”

Hukukun Üstünlüğü Hareketi, su baskınlarına ve sellere karşı tedbirlerin alınmadığını, ya da zamanında alınmadığını savunarak kurumların yasal yetkilerini kullanma konusunda çekingen davrandığını öne sürdü.

KKTC genelinde dün meydana gelen yağışlar ve su taşkınları konusunda değerlendirme yapan Hareket Başkanı Barış Mamalı, “Zararlar karşısında özür dilemekten öte bunların giderilmesi için sorumluluk üstlenilmesi gerekiyor. Bu sorumluluğun müştereken hükümet, kaymakamlık ve belediyeler üzerinde olduğu aşikârdır” dedi.

Dere yataklarına ve kenarlarına inşaat yapıldığını söyleyen Barış Mamalı, “Her ne kadar İmar Planları dere yataklarına ve kenarlarına inşaat izni verse de belediyelerin yapılacak inşaatları inceleme, tehlike arz edenleri ortadan kaldırma veya durdurma hususunda yasal görevi ve yetkisi vardır. Ancak belediyelerin bu yapıları denetlemediği, anomaliyi ortadan kaldırmak için mahkemelere dahi başvurmaktan imtina ettiği görülüyor” dedi.

Belediyeler Yasası’na işaret eden, Belediyelerin derelere çöp ve moloz dökülmesini engellemesi gerektiğini kaydeden Mamalı, son taşkın olaylarında çöplerin ve molozların dereleri tıkadığının görüldüğünü söyledi.

“KAYMAKAMLIKLAR DERE ÜZERİNDEKİ YASADIŞI EYLEMLERE SEYİRCİ KALDI”

Açıklamasında Kamu Derelerinin Korunması Yasası’na işaret eden Mamalı, yasanın dere kenarlarını veya duvarlarını yıkmayı veya içini ve altını oymayı veya başka biçimde onlara zarar verilmesini yasakladığını, bunu yapanlara hapislik cezası öngördüğünü belirtti.

Hukukun Üstünlüğü Hareketi Başkanı Mamalı, “Kaymakamlıklar bu konuda mahkemelere başvurup gerekli yasal müdahaleyi yapmayarak dereler üzerindeki yasadışı eylemlere seyirci kalmışlardır” iddiasında bulundu.

Kuzey Kıbrıs’taki insanların artık yağışlardan korktuğunu kaydeden Mamalı, “Bunun müşterek sorumlularının zararları tazmin etme zorunluluğu hukuki olmaktan öte ahlaki yükümlülük halini aldı” dedi.