Kumyalı-Ziyamet anayolunda, Mehmet Günsay’ın ölümüyle sonuçlanan feci trafik kazasıyla ilgili yargılanan Osman Özduman, aleyhindeki 11 davanın 6’sından beraat etti ancak diğer davalardan para cezası aldı. Cezasını ödeyen Özduman serbest kaldı

Sedef BOŞNAK

Kumyalı-Ziyamet anayolunda, 13 Mayıs 2015'te, Mehmet Günsay’ın ölümüyle sonuçlanan feci trafik kazasıyla ilgili dava süreci sonuçlandı. Mahkeme, kazada yaşamını yitiren Mehmet Günsay’ın kusurlu olduğuna bulgu yaptı.

Başkan Melek Esendağlı, Yargıç Murat Soytaç ve Yargıç Seran Bensen’den oluşan  Gazimağusa Ağır Ceza Mahkemesi’nin baktığı davada, duruşma maksatları bakımından 29 Mart 2017’den beridir cezaevinde hükümsüz tutuklu bulunan Osman Özduman, aleyhindeki 11 davanın 6’sından beraat etti.

Mahkeme, sanık Osman Özduman’ı, öğrenci ehliyetsiz, seyrüsefer ruhsatsız, muayenesiz, sigortasız ve aracını fazla yolcuyla kullandığı için suçlu bulup toplam 4 bin 250 TL para cezasına çarptırdı. Cezasını ödeyen sanık serbest kaldı.

Kusurlu müteveffa

Dünkü karar oturumunda, iddia makamı Başsavcılık  adına davayı  yürüten Savcı Ergin Atıcı, sanık  ve  sanığı  temsilen Avukat Çetin Veziroğlu hazır bulundu.

Heyetin oybirliğiyle aldığı kararı açıklayan Yargıç Murat Soytaç, kazada kusurlu tarafın müteveffa Mehmet Günsay olduğuna bulgu yaptı.

Yargıç Murat Soytaç, sanığın, aleyhine yöneltilen birçok suçlamayı kabul etmediğini ve duruşma yapıldığını belirttikten sonra, cezalandırma prensipleri ile hukuki prensipler üzerinde durdu.

Murat Soytaç, ispat külfetinin iddia makamında olduğuna vurgu yapan mahkeme, iddia makamının hayati önem taşıyan bir davada ispat yükümlülüğünü yerine getiremediğini açıkladı.

Soytaç, kazanın ardından yaklaşık 2 buçuk saat gibi kısa sürede polise ifade verip kazanın oluşumuyla ilgili önemli izahatlarda bulunarak suçlamaları reddeden sanığın mahkemedeki yeminli şahadetinin inanılır, güvenilir ve itibar edilir olduğuna bulgu yaptı.

Sanık Osman Özduman’ın, “Diğer araç gelip üzerime vurdu. Benim tarafımdan geliyordu, yüzde 100 benim taraftan” şeklinde net ve teyit edilebilir bir şahadet sunduğuna da değinen Soytaç, iddia makamının kaza sonrası tespit etmiş olduğu ölçümlerin kazayı aydınlatmadığı gibi kendi içerisinde çelişki ve eksiklikler içerdiğinden de söz etti.

“Tüm tedbirleri aldı”

Yargıç Murat Soytaç, tespitleri ışığında, müteveffanın ölümünden sanığın herhangi bir tedbirsizliğinin bulunmadığını açıkladı ve “Sanığın, kazayı önleyebilmek için alabileceği tüm tedbirleri aldı” dedi.

Murat Soytaç, şöyle dedi:

“Sanık, yönetimindeki biçerdöver ile Gazimağusa-Karpaz istikametine doğru seyrettiği esnada, Kerem Bahrıkaralı traktörü ile sanığa eskortluk etmekteydi. Dahası kaza günü saat 11.30 olup, görüş mesafesinin açık olmasına karşın, sanık, karşıdan gelen araçları dikkatli olmaya sevk etmesi için yönetimindeki biçerdöverin tepesinde bulunan sarı ikaz lambasını açık tuttu. Yine sanığa eskortluk yapan traktörün farları da açık vaziyetteydi.  Müteveffanın süratli bir şekilde ve yolun orta çizgisinin sanığa ait kısmını ihlal ederek seyrettiğini gören sanık, biçerdöverin ön tablasını bariyerler üzerine gelecek bir şekilde, sol kısmını da bulunan bariyerlere mümkün olan en yakın pozisyona yaklaşarak biçerdöveri durdurmuştur. Bu sırada biçerdöverin ön tablası yolun orta çizgisinin sanığın şeridini geçmemekte ve müteveffanın geçişi için yeterli mesafe bulunmaktaydı.”

Kendi sebep oldu

Sanığın, mütevefanın ölümünden hemen önce aracını durdurduğuna bulgu yapan mahkeme, müteveffa Mehmet Günsay’ın kaza anındaki durumuna da kısaca değindi ve Mehmet Günsay’ın hareketlerinin, hem kazanın oluşumuna ve hem de ölümüne sebebiyet verdiğini anlattı.

Mahkeme, sanığın, 15 Mayıs 2015’te verdiği gönüllü ifadesine sanığın viraja geldiği vakit karşıdan müteveffanın süratli bir şekilde geldiğini, müteveffanın araç içerisinde bir şeyler arar gibi hareketler yaptığını, keza müteveffanın kendisini görmesi üzerine paniklediğini aktardığını belirterek, sanığın şahadetine inandıklarını vurguladı ve tespitlerini sıraladı:

“Müteveffanın sürüş istikametinden, yolun sola meyilli şekilde virajlı olduğu görülebilmektedir. Müteveffa yolun ıslak ve kaygan olmasına rağmen hızını salim sürate indirmemiştir.  Müteveffa yolun sola virajlı olduğunu ve 65 km süratte hız sınırının bulunduğu mahalde yasal sınırının altına indirmedi. Aracıyla seyrederken karşı şeridi ihlal edip, mümkün mertebe yolun solunu tutmadı. Müteveffa yola vermesi gerekli dikkati vermeyerek gözlerini yoldan ayırmıştır.”

Mahkeme, bahse konu kazada, sanığın tedbirsizliğinden, dikkatsizliğinden veya süratli sürüşünden bahsetmenin mümkün olmadığına değindi ve sanığı bu davalardan suçsuz bulup, beraat ettirdi.

Avukatı aracılığıyla mahkemeden özür dileyip pişmanlığını dile getiren sabıkasız sanık Osman Özduman öğrenci ehliyetsiz araç kullanmaktan 3 bin TL, seyrüsefer ruhsatsız araç kullanmaktan 250 TL, muayenesiz araç kullanmaktan 250 TL,  sigortasız araç kullanmaktan 500 TL ve aracını fazla yolcuyla kullanmaktan 250 TL para cezasına çarptırıldı.

Sanık, cezasını ödeyerek serbest kaldı.

Kıbrıs