1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. KENT GİBİ OLDU
KENT GİBİ OLDU

KENT GİBİ OLDU

Kıbrıs’ın en güzel köylerinden biri olan Geçitkale eski adıyla Lefkonuk, günden güne gelişip, büyüyor

A+A-

Geçitkale, eski adıyla Lefkonuk, Kuzey Kıbrıs’ın en güzel ve en gelişmiş köylerinden biri...

Günden güne büyüyen ve esnaf sayısı artan Geçitkale’nin belediyesine bağlı Sütlüce, Nergisli, Çamlıca, Mallıdağ, Yamaçköy ve Çınarlı’yla birlikte toplam 2 bin 500 nüfus yaşam sürdürüyor.

Geçitkale’de Sosyal Sigortalar Dairesi dışında hemen hemen tüm daireler var. Köyde, Posta Dairesi, Veteriner Dairesi, Ziraat Dairesi, Geçitkale Kaymakamlığı, Sağlık Ocağı, itfaiye, polis karakolu ve birkaç bankanın şubesi bölge halkına hizmet veriyor. Bunların yanı sıra köyde, un ve zeytinyağı fabrikaları da var.

Köyde yaşayanlar genellikle kuru ziraat ve hayvancılıkla geçimini sağlıyor. Güney Kıbrıs’ta çalışıp da işsiz kalanların sayısı da oldukça fazla. Nüfusun yüzde 20’sinin işsiz olduğu söyleniyor.

Köyün, bir de büyük başarılara imza atan “Geçitkale Günay Spor Kulübü” adında spor kulübü var. Başkanlığını da Olsan Oran yürütüyor.

Haftanın belirli günlerinde, ev kadınları köy kadın kurslarına giderek Kıbrıs’a özgü el sanatlarının yapımı için eğitim alıyor.

Köyde birkaç tane de Rum zamanından kalma kilise var. Belediye bu kiliselerin çevresini ve iç mekanlarını düzenli olarak temizliyor. Eski caminin de kültür merkezi yapılması için çalışma başlatıldı. Bina, tamir ediliyor. Burada tiyatro, sinema gösterimleri, eğitim faaliyetleri ve bilgilendirme toplantılarının yapılması planlanıyor.

Buhara: Uykularım kaçıyor
Geçitkale Belediyesi’nin 1975’te kurulan ilk belediyelerden olduğunu belirten başkan Kıvanç Buhara, belediyenin yıllardır zorda olduğunu belirterek, yaşanan sorunları anlattı.

Köyde 4 dönemdir belediye başkanlığı yapan Kıvanç Buhara, Mesarya bölgesinin en büyük sorununun işsizlik olduğunu belirterek, “Köydeki genç nüfus işsizdir” dedi.

Kıvanç Buhara, yakinen bildiği kişilerin işsiz kalmasının, çaresizce kıvranmasının, uykularını kaçırdığını anlatarak, işsizlik nedeniyle toplumda huzursuzluğun baş gösterdiğine dikkat çekti ve şöyle devam etti:

“İşsizlik, bir müddetten beridir hüküm süren ekonomik krizin en büyük göstergelerinden biridir. Kimse ülkede ekonomik kriz yoktur, global krizden etkilenmedik demesin. Bu kriz, öncelikle, Güney Kıbrıs’ta çalışan işçilerin işsiz kalmasıyla kendini göstermiştir. Ülkemizde mevcut işsizler ordusuna bir de Rum tarafında çalışan binlerce işçinin işini kaybetmesiyle kriz daha da derinleşmiştir. Böyle olunca, tüm belediyelerde olduğu gibi, Geçitkale Belediyesi’ne de, iş isteyen onlarca işsiz iş için müracaat etmektedir.

Yakinen bildiğiniz insanların çocuklarının işsiz kalması ve çaresizce kıvranması, her kendini bilen insanı, özellikle belediye başkanlarını uykularını kaçırmaktadır. Bu durum ayni zamanda, toplumsal huzursuzluğu da artırır. Benim belediyem ilk defa, çalışanların ihtiyaç sandığı ve sosyal sigorta yatırımlarını ödemekte güçlük çekti.”

“Bir Geçitkale daha yaratırdım”
Başkan Kıvanç Buhara, 2006’da yapılan nüfus sayımında, küçük belediyelere yapılan katkının kısıtlandığını anımsatarak, şöyle konuştu:

“Büyük ve nüfusu artan belediyelere para aktarılması, kırsal kesim belediyelerini zor durumda bıraktı. O dönemde, Gazimağusa, Girne ve Lefkoşa gibi belediyelerin öğrenci nüfusu da sayıldı. Bizden kesilerek, onların katkı payı artırıldı. Ama onlara ekstra bir katkı payı vererek, küçük belediyelerin katkı paylarının azaltılmaması düşünülmedi. Küçük belediyelerden kesildi, büyüklere verildi.”

Kıvanç Buhara, bu uygulamayla, 2006’dan beridir, Geçitkale Belediyesi’ne her ay 70 bin TL kesildiğine dikkat çekerek, şöyle devam etti:

“2006’dan beridir, kayıplarımızı düşündüğünüz zaman, ben o parayla bir Geçitkale daha yaratırdım. 6 yıldaki kaybı düşünün. Bu kayıp olmasaydı, hiçbir belediyenin tüm altyapı ve üst sorunu kalmazdı. Kaybımız olmazdı, kültür, spor salonları ve bunun gibi daha nice hizmetler bölge halkına verilirdi. Ancak, bu zarar, kırsal belediyelerini geri bıraktırmış ve en önemlisi şehirlerde oturan insanlarla kırsal kesimlerde oturan insanların yaşam standartları açısından çok büyük farklılık ve farkındalık oluşturmuştur. Bu anayasamıza eşitlik hükmüne aykırıdır. Tüm bunlar küçük belediyelerin ortak sorunudur. Küçük belediyelerin sorunlarının halledilmesi çok zordur.

Eğer ortada oluşmuş bir pasta varsa, nüfus bazında her beldeye paylaştırılması gerek. Bu, iş olanaklarını artıracak, işsizliğin de azaltılmasını sağlayacaktır. Bazı ekonomik tedbirlerin bölgesel olarak alınmasıyla eşitsizlik giderilecek, insanların şikayetlerini azaltacaktır. Oluşan bu pasta eşit dağıtılmalı.

Kırsal kesim belediyelerinin alt yapılarına, proje bazında daha fazla kaynak aktarılmalıdır. Bu altyapıların oluşturulması, bölgelerin eşit şekilde kalkındırılması iş olanaklarını da artıracak.”

“Geçitkale’yi zarara uğrattılar”
Başkan Kıvanç Buhara, köylerin belediyelere bağlanmadan önce belediyenin yalnızca Geçitkale’ye hizmet verdiğini, bazı zamanlarda da muhtarlarla varılan antlaşmaya göre çevre köylerin çöpünü topladığını dile getirdi ve şunları söyledi:

“Belediye Sütlüce, Nergisli, Çamlıca, Mallıdağ, Yamaçköy ve Çınarlı’ya hizmet veriyor. Bu süreçte, o zamanki hükümet, maalesef adil davranmadı. Geçitkale Belediyesi de dahil olmak üzere, bazı belediyeler bu konuda haksızlığa uğratıldı. Partizanca davranıldı, ayrımcılık yapıldı. Örneğin, Serdarlı’nın hemen dibinde bulunan ve toprakları Serdarlı ile iç içe bulunan Ulukışla, çok uzaklardaki Paşaköy’e bağlandı. Bir diğer haksızlık da Geçitkale’ye yapıldı ve Geçitkale’nin dibindeki üç büyük köy; Alaniçi, Akova ve Yıldırım köyleri Yeniboğaziçi Belediyesi’ne bağlandı. Böyle olunca da Geçitkale halkı büyük zarara uğratıldı. Bu üç köyün toplam nüfusu 2 bin 500 civarındadır ve bu nüfus bazında, ayda 140 bin TL’den fazla tutar Yeniboğaziçi Belediyesi’ne verilmektedir. Ayrıca diğer vergiler de düşünüldüğünde, 2008’den beridir Geçitkale halkının uğratıldığı zarar çok büyük bir rakam tutar. Dolayısıyla, Geçitkale bu bakımdan geri bıraktırılmıştır. Ve üzülerek belirteyim ki, ondan sonra gelen hükümetler de bu yanlışları düzeltmekte isteksiz davranmışlardır.”

Kırsal kesim belediyelerinin olanaksızlıklardan dolayı başarılı olamadığını söyleyen Kıvanç Buhara, “Başarılı olan belediye başkanları bizden daha akıllı değildir. Yetersizliğimizden kaynaklanıyor” dedi.

Başkan Kıvanç Buhara, hem kendisinin hem de geçmiş dönemlerde görev yapan başkanların, Geçitkele’nin alt ve üst yapısının tamamlanması için büyük uğraş verdiğini belirterek, şöyle konuştu:

“Geçitkale ve köylerinde su ve elektrik sorunu tamamıyla ortadan kaldırıldı. Su isteyen ev kalmadı. Tüm altyapılar tamamlandı. Elektrikte de sorun yaşanmıyor. Benim dönemimde Geçitkale’nin omzuna bir yıldız daha kondu ve kuzey Mesarya’nın eğitim yıldızı Cumhuriyet Lisesi, 2000’de açıldı. Lisede çevre çalışmalarımız devam ediyor.

Yine benim dönemimde ilk defa köy, köy görünümünden kasaba görüntüsü kazandırmak için kaldırım çalışmaları yaptım. Ara sokakların kaldırım çalışmaları gerçekleşmedi, maddi sorunlardan dolayı. Bir çocuk parkını üçe çıkardık. Eski bir yerleşim yeri olan Geçitkale’de ayrıca, zaman içerisinde yıkılan kerpiç evler ve bazı kiliselerin temizliği yapıldı. Ayrıca kiliselerin atıl kalmaması için köye kültür evi kazandırmak için çalışma yapıyoruz. Geçitkale Günay Spor Kulübü’nün ve belediyenin katkılarıyla başarılar kazandı.”

“Ülkede uyuşturucu bağımlıları çoğalmaktadır” diyen Kıvanç Buhara, bu tip faaliyetlerin, gençleri, zararlı madde ve arkadaş gruplarından uzaklaştırdığını anlattı.
Bu tip kuruluşlara büyük önem verilmesi gerektiğine dikkat çeken Kıvanç Buhara, “Kişisel olarak istihdam politikamda, bu gibi bağımlıları topluma tekrar kazandırmak için, iş verme ve o hayattan çekip çıkartma politikası vardır. Bu konuda başarılı olduğumu da düşünüyorum” dedi. Buhara şunları da söyledi:

“Mersinlik Piknik Alanı, Orman Dairesi işbirliğiyle yeniden düzenlenmiştir. Orada atıl vaziyetteki bazı binalar tamir edilmiş, bir kantin faaliyete geçirilmiştir. Çocuk parkı insanların sportif çalışmalar yapabileceği aletler, modern tuvaletler ile çok güzel bir mesire alanı düzenlenmiştir. Alan ışıklandırılmış ve özellikle yaz aylarında gece piknikleri ve açık hava sinema etkinlikleri düzenlenmektedir. Geçen yaz, İstanbul’un Fethi’ni de sinemalardan önce biz seyrettirdik.  Hem de üç gece üst üste. Büyük ilgi de gördü.”

Geçitkeleliler ne dedi?...

Tolga Birşen:
“Esnafım, ayakta durmaya çalışıyorum. Köyde bir cafe eksikliği vardı, yatırım yaparak Mardo’nun bayiliğini aldım. Müşterilerimin çoğu civar köylerden. Köyde çekememezlik var. Yüzde beşinin dışında destekleyen yok. Belediye çalışanları, öğrenciler, sağlık ocağı personeli ve dostlarımın sayesinde ayaktayım. Bunun yanı sıra, müşterilerim sandviç ve hamburger de yapıyorum. Burada doğum günü partileri düzenliyorum. 100 bin TL’nin üzerinde yatırım yaptım. Kendi öz sermayemi kullandım. Geçitkele ve civar köylere en iyi hizmeti vermeye çalışıyorum.”

Derviş Bondigo:
“Köyde sıkıntı çok, ilgilenen yok. Sağlık Ocağı’ndaki doktorlar, keyfi çalışıyor. İlaç yok, gelenler de bir saat hasta baktıktan sonra, ortadan kaybolur. Emekliyim, 2 bin TL maaşım var, zar zor geçiniyorum. Ekonomik kriz çok kötü. Hayat pahalı oldu.” 

Sabri Onut:
“39 yıldır kahve çalıştırıyorum. Köye hiç yatırım yok. Köye sosyal konut yapacaklarını söylerler, yıllar geçti hâlâ yapacaklar. Köy geçmişte ne ise şimdi de öyle, belediye hizmeti sıfır...”

Muharrem Yılkan:
“76 yaşındayım. Çınarlı’da doğdum. 40 yıldır Geçitkale’de yaşıyorum. Belediye, diğer köylere yaptığı yatırımı ve gerekli ilgiyi, Geçitkale’ye göstermiyor. Ben geçimimi hayvancılık yaparak kazanıyordum, bıraktım. Beş on kuruş maaşla geçiniyorum. Hayvancılık sektörü öldü. Mazot ve yem fiyatları adı başını gider, nasıl üretim yapalım?…”

Oğuz Güçeri:
“Kardeşler Market’i çalıştırıyorum. Hayat şartları zorlaştı. İnsanların alım gücü düştü. Piyasada nakit sıkıntısı var. Alacaklarımızı tahsil edemiyoruz. Sıkıntı içerisindeyiz. Ayakta durmakta güçlük çekiyoruz. Kendi öz kaynaklarımızla direniyoruz ancak önümüz karanlık… Büyük marketler bizi çok etkiliyor. Pazarlamacılar çift fiyat uyguladığı için sorun yaşıyoruz. Çifte fiyat uygulaması zararımıza olur, müşteri büyük marketlere kayar. Bir de köylerde seyyar satıcılar çok. Kapı kapı gezerek, hellim, ekmek, patates satıyorlar. Bu satıcıla
r ne vergi verir ne de bir şey ancak önlem alan yok!”

Kıbrıs

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.