1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. “KIBRIS DOĞAL GAZ TEMPOSUNDA”
“KIBRIS DOĞAL GAZ TEMPOSUNDA”

“KIBRIS DOĞAL GAZ TEMPOSUNDA”

Noble Energy şirketinin, “Afrodit” olarak bilinen 12’nci parselde geçtiğimiz Cuma günü başladığı teyit sondajının birçok şeye karar vereceği; çünkü sondajın doğal gaz yatağının büyüklüğünü ve kalitesini belirleyeceği haber verildi.

A+A-

“TEYİT SONDAJI HAREKETLİLİĞE VE GELİŞMELER YAŞANMASINA YOL AÇIYOR”

Noble Energy şirketinin, “Afrodit” olarak bilinen 12’nci parselde geçtiğimiz Cuma günü başladığı teyit sondajının birçok şeye karar vereceği; çünkü sondajın doğal gaz yatağının büyüklüğünü ve kalitesini belirleyeceği haber verildi.

İkinci sondajın 3–4 ay sürmesinin ve “resmin tamamının” 2014 yılında ortaya çıkmasının beklendiğini yazan Fileleftheros, sondajın sonuçları temelinde, enerji sektöründe atılacak bir sonraki adımların da belirleneceğini kaydetti.

Özellikle Vasiliko bölgesinde bir doğal gaz sıvılaştırma terminali inşa edilmesinin, doğal gaz yatağının büyüklüğüne bağlı olduğunu belirten gazete, terminal yapımının, İsrail’in kendi doğal gaz yataklarının kullanım yollarıyla ilgili kararlarına bağlı olduğunu da kaydetti.

Terminalin yapımıyla, Rum kesiminin enerji üreten bir ülke olmanın haricinde, sıvılaştırılmış doğal gazı piyasalara dağıtan önemli bir merkez haline geleceğini de anlatan gazete, hükümetin, bu projeyle alakalı olarak, 2013 yılının 4’üncü çeyreğinde bir anlaşma yapılacağını açıkladığını anımsattı.

Teyit sondajının, doğal gaz yatağının büyüklüğünün 8 trilyon ayak küp civarında olduğunu doğrulaması halinde, yapılan planlamaların normal şekilde ilerleyeceğini kaydeden gazete, yatağın büyüklüğünün 6 trilyon ayak küpten az olması halinde ise “kırmızı ışığın yanabileceğini” ekledi.

ANASTASİADİS DELEK VE TOTAL ŞİRKETLERİ İLE GÖRÜŞECEK

Rum hükümetinin doğal gaz konusunda bu hafta iki önemli temasta bulunacağını da haber veren gazete, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in yarın Başkanlık konutunda, Delek şirketi başkanı Gideon Tadmor ile şirket heyetini kabul edeceğini anımsattı.

Bu görüşmenin, terminal yapımıyla ilgili sürece gönderme yapmakta olduğunu kaydeden gazete, elde edinilen bazı bilgilerin, Anastasiadis’in 11–13 Haziran tarihlerinde Paris’te bulunacağı sırada, Fransız Total şirketinin yönetimiyle de görüşme yapacağını belirttiklerini iletti.

Teyit sondajının başlamasıyla hareketlilik yaşanmakta olduğunun açık olduğunu da yazan gazete, doğal gazdan hemen büyük ekonomik kazançlar elde edilmesi beklenmese de; bunun ekonominin psikolojisini olumlu anlamda etkileyeceğinin açık olduğunu belirtti.

Doğal gazın siyasi ve ekonomik anlamda da birçok ufuklar açmakta olduğunu kaydeden gazete, doğal gaz alanında yaşanan gelişmelerin, Kıbrıs sorununda da hareketlilik yaşanmasına sebep olmasının tesadüf olmadığı yorumunu yaptı.

Gazete, Kıbrıs sorununun anahtar oyuncuları ile daimi başrol oyuncularının (BM ve Anglo-Amerikanlar) doğal gaz araştırmaları konusunda olup bitenler temelinde, planlamalarını şekillendirdiklerini de yazdı.

Bunların, doğal gazdan “yenidünya düzeni” tarafından faydalanılması için, Kıbrıs sorununda “ekspres bir süreç” tercih ettiklerini kaydeden gazete, Amerika’nın konuya üst düzey ilgisinin, ABD’nin bölgedeki geniş çaplı planlamalarıyla ilgili olduğunu belirtti.

“YABANCI ŞİRKETLER TÜRK TEHDİTLERİNİN DEĞERİNİ DÜŞÜRÜYOR”

Gazete yukarıdaki ara başlıkla ise, tek yanlı olarak ilan edilen Rum MEB’indeki doğal gaz araştırma ve çıkarma çalışmalarına katılmakta olan şirketlerin, teknik konuların haricindeki koşulları da gayet iyi bildiklerini yazdı.

Şirketlerin, bölgedeki siyasi durumun yanı sıra, Türkiye’nin tavrı ve ileri sürülen tehditlerinin de farkında olduklarını savunan gazete, büyük şirketlerin bir anlaşma imzalarken, aldıkları riskin de farkında olduklarını kaydetti.

İleri sürülen Türk tehditlerinin, şirketlerin planlamalarını hiç de etkilemediğinin görüldüğünü yazan gazete, “Türkiye’nin tehdit söylemini terk edemeyeceği, bununla birlikte herhangi uç bir faaliyette bulunamayacağına dair” genel bir değerlendirme bulunduğunu anlattı.

Bunun da ötesinde, Türkiye’nin bu aşamada böyle bir yapması için zaten sebep olmadığını kaydeden gazete, 2019 yılından önce doğal gaz çıkarılmasının beklenmediğini anımsattı.

İleri sürülen Türk tehditleri konusunun, Rum Dışişleri Bakanlığında gerçekleştirilen bir toplantıda ele alındığını da kaydeden gazete, toplantıda çeşitli senaryolar ile takınılacak tavrın gözden geçirildiğini ekledi.

“TEYİT SONDAJININ ARDINDAN PREMİER LEAGUE”

Simerini gazetesi ise ekonomi ekinden yukarıdaki başlıkla yayımladığı haberinde, Rum Enerji ve Ticaret Bakanı Yorgos Lakkotripis’in, 12’nci parseldeki teyit sondajının Rum kesiminin elinde; büyük kalkınma ve altyapı projelerinin finanse edilmesine izin verecek “güçlü bir kağıt” ve “güvence” teşkil etmekte olduğunu söylediğini yazdı.

Doğal gaz yatağındaki miktarların teyit edilmesinden önce, yatakların değersiz olarak görüldüğünü kaydeden Lakkotripis, teyitten sonra gazın satışı için işlemlerin başlayacağını söyledi.

Kağıt üzerinde doğal gazı 2020 yılından önce teslim etmeye mecbur olmasalar da, sözleşmeler yapabileceklerini ifade eden Lakkotripis, bunların gelir anlamına gelmeyeceğini, bunların güçlü bir kağıttan ibaret olacağını yineledi.

Bunun yanı sıra, enerji piyasasındaki geleneksel “güçlerin”, artık haritanın değiştiğini ve oyuna yeni ülkelerin katılmakta olduğunun farkında olduklarını kaydeden gazete, Rum kesiminin, teyit sondajının sonuçlarının doğrulanması halinde, sınıf atlama şansına sahip olacağını ekledi.

KRETİK BAŞKANI HARALAMBUS ELLİNAS: “AB’NİN HARİTASI BİZİM İÇİN ÖNEMLİ”

Gazeteye göre, Rum Devlet Doğal Gaz Şirketi (KRETİK) Başkanı Haralambos Ellinas ise Rum Haber Ajansı KİPE’ye verdiği demeçte, teyit sondajının, 12’nci parseldeki doğal gaz yatağıyla ilgili tahminleri artırabileceğini söyledi.

Her şeyin iyi gittiğini ve sondajın 3 ay süreceğini dile getiren Ellinas, doğal gaz yatağıyla ilgili olarak 7 trilyon ayak küp civarında bir tahminle yola çıktıklarını; teyit sondajının ardından ise tahminlerinin 8 trilyon ayak küpe çıkmasını umduklarını dile getirdi.

Doğal gaz yatağının içeriğinin, başlangıçtaki tahminlerden daha az olmasına dair küçük bir olasılık bulunduğuna da dikkati çeken Ellinas, Noble Energy şirketinin yapacağı petrol araştırmalarına da değindi.

Noble Energy’nin petrol arama konusundaki planlamalarının ileri safhada olduğunu ve bu amaca yönelik olarak yeni ve özel olarak inşa edilmiş bir sondaj makinesi hazırlandığını anlatan Ellinas, bu makinenin önümüzdeki sene, petrol için “Leviathan” parselinde daha derine ineceğini belirtti.

Bu makineyle daha derine inilebileceğini ve “Leviathan” parselinde petrol bulunması halinde, illaki “Tamar” ve “Afrodit” parselinde de petrol bulunacağını kaydeden Ellinas, Doğu Akdeniz’deki Levantin havzasının tümündeki tabakaların benzer olduğunu ifade etti.

Kendileri için şu an önceliğin doğal gaz olduğunu vurgulayan Ellinas, petrol araştırmasının daha sonra ayrı bir süreç zarfında yapılacağını söyledi.

Kısa zaman önce, Brüksel’in Rum kesimini geniş çaplı enerji planlamalarına dahil ettiği ve konuyla ilgili bir de harita yayımladığının kendisine sorulması üzerine ise Ellinas, bunun yeni bir gelişme olduğunu söyledi.

Bir ay önce, AB’nin böyle bir görüşte olmadığını ve Rum kesiminin haritada bile bulunmadığını dile getiren Ellinas, kendi bölgelerinin yalnızca Türkiye’yle alakalı planlamaların bir kısmı olarak görüldüğünü ifade etti.

AB’nin Enerji Konularından Sorumlu Komiseri Günther Oettinger’in, Türkiye üzerinden geçen Güney Boru Hattını desteklediğini ve kendilerine doğal gazı bu hatta kanalize etmeleri için baskı yaptığını ifade eden Ellinas, bunun Rum kesiminin yalnızca 7 trilyon ayak küp doğal gaza sahip olduğu anlayışından kaynaklandığını ifade etti.

AB’nin haritasının kendileri için önemli olduğunu, çünkü ilk kez Rum kesiminden Avrupa’ya yönelik; Türkiye üzerinden geçmeyen bir güzergâh çizildiğini anlatan Ellinas, Doğu Akdeniz’in ayrı bir enerji koridoru olarak tanımlanmakta olduğunu belirtti.

Ellinas, Vasiliko’daki terminalin inşa edilmesiyle birlikte, Doğu Akdeniz koridorunun da ortaya çıkacağını; sıvılaştırılmış doğal gazın da bunun üzerinden Avrupa’ya ihraç edileceğini belirtti.

Üç hafta önce Komisyon’un Enerji Müdürlüğünü ziyaret ettiğinde, ortada Rum kesiminin yalnızca 7 trilyon ayak küp doğal gaza sahip olduğu gibi bir izlenim olduğunu anlatan Ellinas, oradaki yetkililere Rum kesiminde yapılan çalışma ve ENI ile Total şirketlerinin de sürece dahil olduklarını anlattığı zaman, görüşmenin sonunda bahse konu kişilerin fikir değiştirdiklerini ifade etti.

Ellinas, Rum kesiminin Avrupa’ya, Türkiye üzerinden geçen Güney Boru Hattından daha fazla doğal gaz kanalize edebileceğini de sözlerine ekledi.

“ABD, FRANSA VE İSRAİL AYNI MASADA”

Gazete yukarıdaki başlıkla yayımladığı haberinde ise, 20–21 Haziran tarihlerinde Lefkoşa’nın Rum kesiminde gerçekleştirilecek olan 2’nci Doğal Gaz Konferansına, ABD, Fransa ve İsrail’den önemli konuşmacılar katılacağını haber verdi.

“NOBLE ENERGY ENDİŞELİ”

Politis gazetesi ise yukarıdaki başlıkla yayımladığı bir haberinde, çeşitli kaynaklardan elde ettiği bilgilere dayanarak, tek yanlı olarak ilan edilen Rum Münhasır Ekonomik Bölgesinde araştırmalar yapmakta olan Noble Energy şirketi yetkililerinin, endişeli olduklarını haber verdi.

Haberde, şirket yetkililerinin, sıvılaştırma terminalinin inşasını başlatacak olan bir konsorsiyum kurulması için anlaşma yapılmasına dair yeterli hareketlilik ve ilerleme olmamasından ötürü endişeli oldukları belirtildi.

Haberde, yaşanan gecikmelere bağlı olarak, terminal inşasıyla ilgili olarak 2013 sonuna kadar anlaşma imzalanması hedefinin, Noble şirketini kısmen memnun ettiği de ifade edildi.

Konuya müdahil tarafların, anlaşma imzalanması için birçok şey yapılması gerektiği, bunların da zaman ihtiyacı olduğu uyarısında bulunduklarını kaydeden gazete, bu koşullar altında, anlaşmanın 2013 yılının içerisinde imzalanmasının imkânsız göründüğünü ekledi.

Haberde, Noble Energy şirketinin, LNG terminaliyle ilgili proje anlaşmasının ve terminalle ilgili konsorsiyumun vaktinde olmayacağı; dolayısıyla doğal gaz ihracatının da 2020 yılında bile mümkün olmayacağı konusunda oldukça endişeli olduğunu yineledi.

Haravgi gazetesi ise haberinde, AKEL partisinin, Rum Ticaret eski bakanı ve AKEL Merkez Komitesi Polit Bürosu üyesi Neoklis Silikiotis aracılığıyla, hükümetin sıvılaştırma terminalinin hayata geçirilmesiyle ilgili gecikmelere bir son vermesini vurguladığını yazdı.

Kaynak:TAK

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.