1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. KIBRIS SORUNUN DEVAMINDAN FAYDALANAN 5 BİN İNSAN...
KIBRIS SORUNUN DEVAMINDAN FAYDALANAN 5 BİN İNSAN...

KIBRIS SORUNUN DEVAMINDAN FAYDALANAN 5 BİN İNSAN...

KIBRIS SORUNUN DEVAMINDAN FAYDALANAN 5 BİN İNSAN...

A+A-

Kıbrıs sorunu çözülme yoluna girdiğinde sorunun neden çözülemeyeceğini anlatanların ortaya çıktığını söyleyen Bozkır, AB’nin de hatalar yaptığını savundu.

 

Avrupa Birliği (AB) Bakanı Volkan Bozkır, Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili Milliyet’e yaptığı açıklamada, “Maalesef, dünyada herhalde Kıbrıs sorunu kadar uzun süredir devam eden bir başka sorun yok. 50 yılı aştı. Bunun neden çözülmediğini de ben 40 yılını diplomasiye veren bir insan olarak gerçekten anlamakta zorluk çekiyorum. Fakat maalesef Kıbrıs sorunun devamından hayatlarını idame ettiren dünyada en az 5 bin insan var” dedi. Türkiye’nin adaya içme suyu götürme projesi nedeniyle yeni bir ivme kazanıldığını ve yeni bir sürece girdiklerini belirten Bozkır, ABD’nin de ortak çıkarlar nedeniyle soruna müdahil olduğunu söyledi. Bozkır, “Onun müdahalesi ile birlikte süreç hızla ilerliyor. İnşallah bu süreç sonuçlanacak. AB büyük bir hata yaptı” diye konuştu.

Bozkır, Kıbrıs ve AB ile ilgili sorulara şu yanıtları verdi:

AB sürecinde fasıllarla ilgili sürekli zorluklar çıkarılıyor. Bunlardan birisi de Kıbrıs konusu oldu? Kıbrıs konusunda neden ilerleme kaydedilemiyor?

Maalesef, dünyada herhalde Kıbrıs sorunu kadar uzun süredir devam eden bir başka sorun yok. 50 yılı aştı. Bunun neden çözülmediğini de ben 40 yılını diplomasiye veren bir insan olarak gerçekten anlamakta zorluk çekiyorum. Fakat maalesef Kıbrıs sorunun devamından hayatlarını idame ettiren dünyada en az 5 bin insan var. BM’de, ülkelerde sorun devam etsin diye ekmek paralarını kaybetmemek için adeta bunlar bu konuyu çok iyi bilirler. Bütün dosyaları bilirler nasıl çözülemeyeceğini daha iyi bilirler. Çözülme yoluna girdiğinde de hemen neden çözülemeyeceğini gelir anlatırlar. BM de, ülkelerde çalışan bu insanlardan kurtulmadığı takdirde sorunun çözümü giderek hep zorlaşıyor. Ama şimdi yeni bir ivme kazanıldı. Türkiye’nin oraya boru hattıyla içme suyu götürmesi çok önemli bir faktördür. Adanın ihtiyacının iki misli su oraya gidecek. Su petrolden de gıdadan da her şeyden daha önemlidir. Güney Kıbrıs’ın en çok dikkatini çeken bu su olmuştur. doğalgaz bulunduğu iddia ediliyor. Güney Kıbrıs’ın bunu mutlaka Kuzey’le paylaşılması lazım. Batı ülkelerine gönderilmesi için de Türkiye’den başka bir imkan yoktur. Bu iki unsur bir araya geldiği için yıllardır Türkiye’nin tek başına çözmeye çalıştığı soruna ABD müdahil oldu. Çünkü onun da ortak çıkarları meydana geldi. Enerji, bölgede ortaya çıkabilecek imkanlar. Diğer ülkelerdeki vahim denecek gelişmeler buranın barışa ulaşması ve oradan yayılacak imkanların bölgenin diğer ülkelerini de belki istikrara kavuşturması. Onun müdahalesi ile birlikte süreç hızla ilerliyor. İnşallah bu süreç sonuçlanacak.

AB’nin şımarık çocuğu

AB’nin sorunun çözümünde hataları ne oldu?

AB büyük bir hata yaptı. Şimdiye kadar hiçbir ülke toprak sorununu çözmeden AB’ye alınmadı. AB’nin Kıbrıs sorununu çözmesi mümkün değil. Oy birliği ile karar alınan bir sistemde verecekleri her teklif Güney Kıbrıs’ın bir teklifi gibi gelir. Bir hakem var sahada ama Kıbrıs formasıyla çıkmış. AB hakemi ama Kıbrıs formasıyla maç yönetiyor. Sürekli penaltı veriyor. Atılan golleri saymıyor. Kimse gol atamazsa da kendi gol atıyor. Güney Kıbrıs gol attı diyor. Ben Güney Kıbrıs’ı AB’nin bir şımarık çocuğu olarak görüyorum. Ne dese yapıla yapıla giderek taleplerini artırdı. Şu anda 8 fasıl onlar nedeniyle askıya alındı. Toplam 17 fasıl da Kıbrıs nedeniyle blokaj da. Kıbrıs sorunu çözülürse 17 fasılı açmıyorum deme imkanları kalmayacak. Her an hazırlıklı olmakta fayda var. Biz Kıbrıs müzakere sürecinin unsurlarının, AB müzakere sürecine taşınmasına hiç izin vermedik. ‘Magosa limanını aç ben de sana bir fasıl açayım. Maraş’ı ver bir fasıl açayım’. Eskiden fasıl açmayınca ekonomik bakımdan sıkıntılar olabileceği endişesi vardı. Faizler yükselir borsa etkilenir denirdi. Şimdi 3,5 yıldır fasıl açmıyoruz kimsenin umrunda değil. O bağı kopardığımız için, ‘artık şu faslı aç da’ biz de bunun hiçbir geçerliliği yok. Fasıl açmıyorsa açmaz. O kadar da umurumuzda değil. Çünkü biz fasılları açtık gidiyoruz.

‘Önce üye olmak için kıvılcımlar hissedelim’

AB’den bize sürekli HSYK değişikliği başta olmak üzere yargı değişiklikleri ile ilgili eleştiriler geliyor. Nasıl değerlendiriyorsunuz?

Müzakerelerin başlamasına giden yıllarda, işin tabiatı gereği biz kanun çalışmalarımızı taslaklarımızı AB komisyonu ile belli ölçülerde paylaştık. Çünkü müzakerelere başlamamız için Türkiye’nin Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getirdiğinin, AB komisyonu tarafından kabul edilmesi gerekiyordu. AB’nin şimdi ‘bütün kanunları bana önceden gösterin. Ben bir bakayım, sonra siz ilerleyin’ şeklinde algılanabilecek bazı talepleri var. Ama ben de buna karşılık şunu söylüyorum. Şu anda müzakere sürecinde fasıl açılmıyor. Aramızda 2004 öncesi gibi bir organik bağ yok. Sizin bu talebinize biz iyi niyetle bakarız. Paylaşmayı uygun göreceğimiz bir kanun varsa paylaşırız. Ama sizin, ‘bunu yapmazsan şu olur’ diyebilecek bir konumunuz yok.

Önce bu konumunuzu bir gözden geçirelim. Siz Türkiye ile bu süreci tekrar hızlandırın. Biz üye olabileceğimize dair içimizde bazı kıvılcımlar hissedelim. O zaman bazı kanunları değil bir çok kanunu paylaşma yolunu tercih edebiliriz. Ama bugünkü aşamada sizin talebiniz ve tenkitleriniz bizde bilakis tepki yaratıyor. ‘AB olarak sen ne yaptın da böyle bir talepte bulunuyorsun’ tepkisi en çok duyduğum tepki. Doğru veya yanlış. Bu talebi yapmadan önce AB’nin bizi yük trenine değil hızlı trenine bindirmesi lazım. Bizim bunu görmemiz ve ondan sonra buna karar vermemiz lazım. Türkiye’deki kanun değişiklikleri, reformlar 3,5 senedir artık AB etkisi olmadan, AB katkısı olmadan yürüyor. Anayasa değişti. Birçok siyasi ve sosyal reform bu süre zarfında yapıldı. Özünde, önce bizim bu ilişkiyi ısıtmamız ve AB’nin bizi üyeliğe doğru götürdüğüne inanmamız gerekir ki, tekrar 2004 öncesindeki gibi paylaşmaya başlayalım.

Milliyet

 

Etiketler : ,
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.