1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. “KOMİSYON ANKARA’NIN AYAĞINA HALI SERİYOR”
“KOMİSYON ANKARA’NIN AYAĞINA HALI SERİYOR”

“KOMİSYON ANKARA’NIN AYAĞINA HALI SERİYOR”

FİLELEFTHEROS TÜRKİYE’YLE İLGİLİ İLERLEME RAPOR TASLAĞINI ELE GEÇİRİP YAYINLADI

A+A-

“KOMİSYON ANKARA’NIN AYAĞINA HALI SERİYOR”

Avrupa Komisyonu’nun, Türkiye ile ilgili ilerleme raporu taslağında, Türkiye’nin Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlamasında önderlik ettiğini vurgulayarak 2006’da dondurulan 8 müzakere başlığının buzdolabında olduğundan söz etmeyip bu konuda genel ifadeler kullanarak üyelik müzakerelerinin açılması konusunda “Türkiye’nin ayağına halı sermekte olduğu” iddia edildi.

Fileleftheros “Ankara’ya Halı Seriliyor... Komisyon’un Rapor Taslağında Türkiye Kıbrıs Sorununda Beraat Ettiriliyor... Hedef Üyelik Başlıklarının Açılması” başlığıyla manşete çektiği haberinde rapor taslağını ele geçirdiğini kaydetti.

Taslakta 8 müzakere başlığının buzdolabında bulunduğunun ilk kez açıkça söylenmekten kaçınılıp genel ifadeler kullanılmasının, “maksatlı olduğu yolunda haklı çağrışımlara neden olduğunu” yazan gazete Avrupa Komisyonu’nu, özellikle de genişlemeden sorumlu komiser Stefan Füle’yi, müzakere başlıklarının açılması konusunda Türkiye’nin ayağına halı sermeye çalışmakla suçladı.

Gazete taslak metninde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Meleagru davasındaki Taşınmaz Mal Komisyonu’yla ilgili tutumuna; ‘tapuyla ilgili taleplerin kaybını gündeme getirse dahi ekonomik rahatlama sağlanması için bütün yargı imkânlarının kullanılmasını kastediyor’ ifadesiyle yorum getirmeye çalışıldığını yazdı.

Brüksel çıkışlı haberini iç sayfasında “Ankara’nın Beraat Ettirilmesi Tavan Yaptı... Komisyon’un Türkiye İle İlgili İlerleme Rapor Taslağını Açıklıyoruz” başlığıyla detaylandıran gazete şunları yazdı:

“Stefan Füle Türkiye’yle ilgili ilerleme raporu taslağında üç tabloda oyun kuruyor. Hem Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlaması için çalıştığını açıkça vurgulayarak beraat ettiriyor, hem 2006’da üye devletlerin kararıyla dondurulan müzakere başlıklarının buzdolabında bulunduğunu kaydetmekten ilk kez kaçınıyor ve genel bir ifadeyle yetiniyor ve maksatlar konusunda haklı çağrışımlara neden oluyor.

Dahası gazetemizin ele geçirdiği, Komisyon’un rapor taslağında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Meleagru davasındaki ‘Tazminat Komisyonu’yla ilgili tutumu; ‘tapuyla ilgili taleplerin kaybını gündeme getirse dahi ekonomik rahatlama sağlanması için bütün yargı imkânlarının kullanılmasını ima ediyor ifadesiyle yorumlanmaya çalışılıyor.

1-Türkiye’yi açıkça beraat ettirmeye çalışan raporun Kıbrıs’la ilişkiler başlığı şu ifadeyle başlıyor: ‘Türkiye Kıbrıs’ta adil, kapsamlı ve yaşayabilir bir çözüm için Kıbrıs’taki iki toplum lideri arasında BM himayesinde müzakerelere desteğini alenen ifade etmeye devam etti.’  İlk defa, hazırlanmakta olan bir AB metninde, ‘Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki başkanlık seçimlerinden sonra  müzakerelerden çıkacak bir çözüm için müzakerelerin yeniden başlaması çağrısı yaptı (called)’ ifadesi birkaç kez tekrarlanıyor.

AB’den bir kaynak gazetemize Komisyon’un söz konusu ifadesi ile Ankara’nın, bu istikamette çağrılarda bulunarak, müzakerelerin yeniden başlamasında öncülük ettiğini göstermeye çalıştığını söyledi. Buna paralel olarak Füle’nin grubu, sorumluluğun artık Ankara’nın omzunda olmadığı, adıyla ifade edilmemesine karşın, rapor taslağını kaleme alanların üslubundan kolayca anlaşılacağı üzere Lefkoşa’nın omuzlarında olduğu izlenimi yaratıyor. Çünkü raporu kaleme alanlar, Komiser A. Vasiliu’nun inisiyatifi ile geçen seneki raporda yer alan ‘maalesef Türk yetkililerin ‘alternatif çözümler’den söz ettiği açıklamaları BM çerçevesi dışındadır’ ifadesini metinden çıkarmaya özen gösterdiler.

2- Komisyon Türkiye aleyhine ‘Meleagru ve Diğerleri’ davasına atıfta bulunarak ‘Mahkeme (AİHM) tazminat komisyonuna başvuruda bulunanların yalnız mallarının iadesini talep etmemeleri gerektiğini, tapuyla ilgili talep kaybını gündeme getirecek olsa dahi, kendilerine ekonomik rahatlama sağlayacak diğer iç yargı imkânlarını da kullanmaları gerektiğini ima ettiğini (implied)’ savunuyor.

3- Komisyon 2006’dan beri ilk kez, Türkiye’nin Protokol’ü uygulamayı reddetmesi nedeniyle Avrupa kararıyla dondurulan 8 başlığa özel atıfları çıkartıyor.  Bu ifade 8 başlığı da özellikle içeriyordu: ‘Malların Serbest Dolaşımı’, ‘Para Finans Hizmetleri’, ‘Serbest Yerleşim ve Serbest Hizmet Hakkı, ‘Tarım’, ‘Balıkçılık’, ‘Taşımacılık’, ‘Gümrük Birliği’ ve Dış İlişkiler’. Ancak raporu yazma yetkisine sahip olan Füle grubu norm olan ve Türkiye’nin dondurulmuş 8 başlığın tamamıyla ilgili yükümlülüklerine eşlik etmesi gereken bu ifadeyi ihmal etti. Füle, Lefkoşa’ya yutturacağı hapı allayıp-pullamak için de metnin genel kısmında, Türkiye’ye dayatılan yaptırımlar, Komisyon Türkiye’nin Protokol’ü tam olarak hayata geçirdiğini teyit etmesine kadar geçerliliğini koruyor şeklinde genel bir ifade kullanıyor.”

Tak

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.