1. HABERLER

  2. YAŞAM

  3. Konfeksiyonu Kendi Ellerimizle Mahvettik!
Konfeksiyonu Kendi Ellerimizle Mahvettik!

Konfeksiyonu Kendi Ellerimizle Mahvettik!

1980 ve 90’lı yıllarda 10 binden fazla insanın istihdam edildiği, birçok fabrika ve atölye ile ülkemiz ihracatında öncü bir rol oynayan konfeksiyon sektörü, bugün neredeyse sıfırı tüketmiş durumda…

A+A-

5 Temmuz 1994’te alınan Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD) kararı öncesinde, başta İngiltere olmak üzere birçok Avrupa ülkesine, Türkiye’ye ve diğer ülkelere yapılan ihracatla, ülke ihracatının öncüsü ve bir dönem 10 binlerce çalışanıyla dev bir sektör olan konfeksiyon sektörü, bugün ithalata teslim durumda. Kıbrıs Postası'nın derlediği habere göre, ABAD kararları sonrasında 2000’li yılların başında da ihracatta en önemli paya sahip olan konfeksiyon sektörü, günümüze dek giderek küçüldü.

13 yılda yüzde 69 eridi

Ticaret Dairesi’nden elde edilen istatistiki bilgilere göre 2001 yılında ihracat birincisi olan ve 11 milyon 110 bin 45 dolar olan konfeksiyon ihracatı, 2002’de birinciliği narenciyeye kaptırarak, 10 milyon 892 bin 778 dolar seviyesinde kaldı.  2003 yılına gelindiğinde 10 milyon 242 bin 696 dolara gerileyen, 2004 yılına gelindiğinde ise küçük bir yükselişle 11 milyon 740 bin 475 dolar olarak gerçekleştirilen konfeksiyon ihracatı, 2005’te 9 milyon 930 bin 52 dolar, 2006’da 7 milyon 759 bin 853 dolar, 2007’de 6 milyon 789 bin 209 dolar, 2008’de 3 milyon 727 bin 264 dolar, 2009’da, 2 milyon 326 bin 900 dolar, 2010’da 4 milyon 22 bin 957 dolar, 2011’de 3 milyon 724 bin 569 dolar, 2012’de 3 milyon 234 bin 43 dolar, 2013’te 3 milyon 590 bin 22 dolar ve 2014’te ise, 3 milyon 409 bin 529 dolar seviyesinde gerçekleştirildi. 2007’den 2008’e bir yılda 3 milyon dolar birden gerileyen ve o tarihten bugüne dek bir daha 2007 öncesi dönemine dönemeyen konfeksiyon ihracatı, 2001 ila 2014 yılları arasında 7 milyon dolar yani yüzde 69 oranında azalmış oldu.

Konfeksiyon ithalatı ihracatın 10 katı

Konfeksiyon ihracatı yıllar itibariyle 3 milyon dolar seviyesine gerilerken, ithalatı ise ihracatın aksine arttı. Özellikle Türkiye’den getirtilen konfeksiyon ürünlerinin 2014 toplam ithalat bedeli, ihracatın 10 katına denk gelen 3 5 milyon 296 bin 443 dolar olarak gerçekleştirildi.

Sanayi Dairesi bilmiyor

10 yıl öncesinden günümüze konfeksiyon sektöründe yaşanan kayıplar ve kapanan konfeksiyon atölyeleri ve fabrikaları konusunda ise ülkemizde net bir bilgi yok. Konuyla ilgili yapılan araştırma sonucunda Sanayi Dairesi’nin bu konuda istatistiki bir bilgisi olmadığı öğrenildi.

Çıralı: “Bir zamanlar 10 bine yakın çalışanı olan bir sektördü”

Konfeksiyon sektöründe gelinen aşamayı, “Bir zamanlar Türkiye’den gelen turisitler buradan eşofman ve kot alıp Türkiye’ye giderdi. Şimdi tam tersine döndü” sözleriyle özetleyen Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO) Başkanı Ali Çıralı, sorumlunun devlet olduğunun altını çizdi. “Konfeksiyon sektörü bir zamanlar çok önemli bir sektördü. 10 bine yakın çalışanı olan bir sektördü”  diyen Çıralı, ABAD kararlarından sonra rekabet gcü azalan sektörün,  başta Avrupa Birliği pazarının daha ucuz piyasalara yönelmesi olmak üzere, üretim girdi maliyetlerinin de artması nedeniyle rekabet edebilirliğini yitirdiğini kaydetti. Çıralı, “Esas önemli olan, vergi uygulamasından dolayı da sektörün rekabet gücü düştü. Bugün ihracat yapan 2 firma vardır. Onları da tüm olumsuzluklara rağmen ayakta durdukları için tebrik etmek isterim” dedi.

“Okullardaki kıyafetler  bile Türkiye’den”

Çıralı, yerli üretimi koruyan vergilerin kaldırılmasının ve Türkiye ile tekstil sektöründe rekabet edilebilir bir ortam olmamasının da oldukça etkili olduğunun altını çizerek, okul kıyafetleri ve tören kıyafetlerinin bile bazı aracılarla Türkiye’deki tekstil sanayisinde yaptırıldığını kaydetti. Çıralı şöyle konuştru: “Yerli üretimi koruyan vergiler tamamen kaldırıldı. Üretim girdi maliyetleri yüksek olduğundan dolayı da Türkiye tekstilciliğiyle rekabet etmeleri çok zor. Şu anda okullardaki kıyafetler, 23 Nisan kıyafetleri, üniformalar bile Türkiye’den. Bizim yerli sanayicilerimizin rekabet etme şansları yok.   Elinde bir çantayla ve katalogla Türkiye’den gelir, okulları dolaşır, sipariş alır gider, Türkiye’de yaptırır getirir. Parasını alır ve memleketine gider. Bunları düzenlemek, engellemek lazımdır. Vergi de vermiyorlar.”

“İthale vergi lazım”

Çıralı, KTSO’nın konfeksiyon sektörünü korumak ve geliştirmek adına önerilerinin sorulması üzerine ise, “Burada üretilebilen tekstil grupları vardır. Mesela okul ünformaları. Bunların ithalatına vergi veya yüksek kota koymak lazım. Türkiye bunu yaptı. Türkiye, Çin’den ithal ettiği tekstillere vergi uygular” dedi.

“Gidişat varoluşumuzu tehdit ediyor”

Çıralı, hükümetlerin bu konudaki iradesinin sorulması üzerine ise, şöyle dedi:“Maalesef  bu hükümetlerde böyle bir anlayış göremiyoruz. Bu anlayış ile bu politikalarla, yanlış ekonomik politikalarla, üretim tamamen sıfırlanacak. Üretim yapmayan bir toplumun da ayakta kalması mümkün değildir. Bu gidişat, toplumsal varoluşumuzu da tehdit eden bir gidişattır.”

Kamalı: “Ara sonucunda pazar yaratmak zor oldu”

Başbakan Yardımcılığı, Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor Bakanlığı Genel Koordinatörü Orçun Kamalı ise, konfeksiyon ihracatındaki gerilemeyi global krize dayandırarak, verilen aranın ardından pazara geri dönmekte zorluk yaşandığını kaydetti. Kamalı şöyle konuştu: “Konu ile ilgili gerileme 2000 yıllarda yaşanan global krizden kaynaklanan ekonomideki daralmadan pazar gücünün düşmesi, ihracatta negatif etkisi olmuştur. Bu dönemde ara verilince geri dönüşümler, bu sektörde pazar yaratma açısından zor oldu. Ayrıca kalifiye işçi bulmak, Türkiye'de iş ortamının daha iyiyi gitmesinden dolayı zorlaşmıştır. Bu da kaliteli ürün üretimini etkilemiştir.”

“2 firma var”

ABAD kararlarından dolayı yaşanan vergi artışının ardından devlet tarafından verilen teşviklerle ihracatçının yükünün azaltıldığını da ifade eden Kamalı, şu anda ihracat yapan 2 firmanın ise, rekabeti düşük kar marjlarıyla sürdürmeye çalıştıklarının altını çizdi.

Teşvikler ve navlun ödemeleri

Kamalı, kalifiye işçi sıkıntısının yanında dış pazarda rekabet  için mücadele eden sektörün, rekabet edebilirliliğinin artırılması amacıyla devletin aldığı önlemler konusunda ise şunları ifade etti:“İhracatta dış pazar rekabetini sağlamak ürünün standardı ve maliyeti söz konusudur. Bu noktada teşvik ve navlun ödeme gibi desteklerle ihracatçımızın rekabet edebilirliği konusunda kolaylaştırma çalışmaları, devletin bu alandaki uygulamalarıdır.”

 

Etiketler : ,
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.