1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. KORKUNÇ TAHMİN!
KORKUNÇ TAHMİN!

KORKUNÇ TAHMİN!

506 kişi...

A+A-

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Nesil Bayraktar, cinsel ilişkide “korunma” konusunda yetersiz bir bilince sahip olduğumuzu söyledi ve dehşet bir oranla bunu açıkladı

Gizem ÖZGEÇ

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Nesil Bayraktar KKTC’de kayıtlı AIDS vakaların yüzde 98’inin erkek olduğunu açıkladı. Ancak bu oran dünyada böyle değil. Dünyaya bakıldığında kadın-erkek oranı yüzde 44’e, yüzde 56...

Bayraktar, cinsel ilişkide “korunma” konusunda çok yetersiz bir bilince sahip olduğumuza dikkat çekerek, bugün gece kulüplerinde müşteri talep etmedikçe kondom kullanımının yasaklanmasına kadar ileriye gidildiğini söyledi. Bayraktar, “Korunmasız cinsel ilişkinin ne gibi sonuçlar doğurabileceğinin henüz ergenliğin başındayken okullarda cinsel eğitim dersleri anlatılması gerekmektedir. Ancak bu konu halen tabu olarak kaldığından toplumumuzun diğer tabuları gibi can acıtmaya devam ediyor” dedi.

Saklayanlar var...

SORU: Ülkemizde ne kadar AIDS hastası var?

BAYRAKTAR: Öncelikle Kıbrıs’ın kuzeyinde kayıtlı 54 HIV pozitif hastamız bulunmaktadır. Ancak kayıt dışı ve takipli ve takipsiz hasta sayısının bunun kat be kat üzerinde olduğunu biliyoruz. Bunun nedeni ne yazık ki hem hastaların damgalanma korkusu hem de halen daha tedavi edilebilir bir hastalık olduğunun farkındalığının oluşmamasıdır. Bu anlamda ne yazık ki görsel ve yazılı iletişim ararçları da yanlış bilgi pompalamakta ve açıkcası konuyu dramatize ederek prim elde etmeyi sürdürmektedir. Seksenli yılların başında tanımlanan tedavileriden bugüne bakıldığında son derece başarılı ve kolay uygulanabilir tedaviler geliştirlmiştir. Ne yazık ki bunu duyurmak ve insanları bilgilendirmek yerine halen 80’li yılları konu alan filmler, köşe yazılar ve romanlar yazılmaktadır. Elbette ki bunların sonucu olarak virüs maruziyeti ve tanı alınması halinde kişiler bunu saklama ve kendilerini saklama yoluna gitmeye eğilimideler.

“Kayıtlı sayı yanıltıcı”

SORU: Dünyaya oranla ne durumdayız?

BAYRAKTAR: Ne yazık ki bununla ilgili kesin bir bilgi vermek mümkün değildir. Dünyada HIV pozitif kişi sayısı 37 milyon civarındadır. Bununla ilgili kıbrıs’ın kuzeyi ile ilgili kullandığımız kayıtlı vaka sayısı malesef ki yanıltıcıdır. Basitçe düşünecek olursak HIV Sahra altı afrika ülkelerinde salgın boyutunda izlenmektedir. Ülkemizde bu bölgelerden gerek öğrenci gerekse göçmen olarak gelen kişi sayısı 7-10 bin civarındadır. Çalışma ve ikamet izni dışında herhangi bir sağlık taraması yapılmamaktadır. Bu rakamların büyük kısmını öğrenciler oluşturmaktadır. Bu durum aslında takip için kolaylaştırıcı iken denetim eksiklliği nedeniyle yapılamamaktadır. Hepimizin bildiği üzere Avrupa ülkelerine eğitim amaçlı giderken mutlaka bulaşıcı hastalaıklar yönünden tarama ve aşı durumu ile ilgili belge talep edilmektedir. Hatta bazı ülkeler bu belgeleri kabul etmeyip kendi sağlık sistemleri içerisinde yeniden taramaya almaktadır. Eksik aşı veya bulaşıcı hastalık durumunda ilgili eğitim kurumuna yapılan sağlık sigortası ödeneği ile eğitimi engellenmeden tedavi ve aşılama yapılmaktadır. Oysa bizim ülkemizde böyle durum söz konusu değildir. Ne kayıt sırasında ne de sonrasında böyle bir sağlık incelemesi zorunlu olmasına rağmen yapılmamaktadır. Dahası tesadüfen tespit edilen HIV vakaları ise derhal yaka paça sınır dışı edilmektedir.

Bu uygulama insan haklarına baştan aşağı aykırıdır. Elbette ki böyler bir uygulama sonucu kişiler kendilerini saklama, test yaptırmaktan kaçınma şeklinde savunma geliştireceklerdir. Kaldı ki böylesi bir uygulama ile kendi vatandaşlarımızı da test yaptırmaktan veya virüsü almaları halinde tedavi amaçlı doktora başvurmaktan uzak tutmaktadır. Bunun yanı sıra yasal olarak yasak denilen fuhuş, hepimizin gözü önünde seks köleliği halinde devam etmektedir. Korunmasız ilişkinin en yaygın olduğu yerlerden biri olan gece kluplerinde yapılan taramala dahi bu aşamada cinsel yolla bulaşan hastalıklar yönünden yetersiz kalmaktadır.

Önce tedaviyi reddedenler var

SORU: Neler yaşıyor HIV pozitif hastalar?

BAYRAKTAR: Hastalarımız tanıyı ilk kez duyduklarında belli ön yargılar nedeniyle başlangıçta tedavi almayı reddedebiliyorlar. Bunun bir ileri aşaması derin depresyon süreçleri yaşanabiliyor. Saklanma, kaçma istekleri doğuyor. Bunların büyük nedeni yanlış bilgiler ve damgalanma kaygılarıdır. HIV hastalarının isimleri mayıs 2014’ten bu yana kodlanarak gizlenmektedir. Reçeteler ve tetkikler kod isimlerle yapılmakta ve hastanın kimliği gizlenmektedir. Bu anlamda hastalarımızın kaygılarını biraz da olsa azatmış oluyoruz. Diğer taraftan güncel tedavilerin tamamı hastanemizde uygulanabilir durumdadır ve hastalarımıza HIV konusunda gerekli bilgilendirmeyi sağlayan bilgi broşürleri ile aslında geçerliliğini yitirmiş olan bilgi kirliliğini ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Tedavi altında olan hastaların normal hayat kaliteleri etkilenmeksizin yaşamlarını sürdürmeleri ile başlangıçta kaygı ve korku duyguları zamanla azalıyor. Ancak halen büyük eksikliğimiz olan psikolojik destek için bir ekibi oluşturabilmiş değiliz. Çünkü virüsü tedavi etmek ön yargının bu kadar keskin olduğu bir toplumda yeterli bir tedavi değildir. Kişinin biyolojik sağlığı ne kadar iyi olursa olsun çevresinden gelebilecek tepkilerden duyduğu kaygı psikolojik bir baskı olarak hayatlarının tam ortasında duruyor. Bu nedenle tüm medya organlarının bu konu üzerinde doğru bilgilerle toplumu bilgilendirmesi hem hastalar hem de halk sağlığının korunması için büyük önem arz etmektedir.

Daha çok erkekler...

SORU: Daha çok kadınlar mı erkekler mi?

BAYRAKTAR: Ağırlıklı olarak erkek hastalarımız var. Kayıtlı vakaların % 98’i erkek. Bu oran dünyada böyle değil. Kadın-erkek oranı %44’e %56 şiklindedir. Ülkemizde bu durumun böyle olmasının nedeni öncelikle yabancı uyruklu kadın vakaların kayıt altına alınmadan sınır dışı edilmesi ve vatandaş olan kadın vakaların ise ağırlıklı olarak kıbrıs’ın güneyinde tedaviyi tercih ediyor olmasıdır. Kıbrıs’ın küçük bir ülke olması bir yandan dezavantajken şu anki bölünmüşlük bir nevi avantaj olarak bu yönde kullanılmaktadır. Bu noktada güneydeki meslektaşlarımızla ortak vaka takibi yaparak her iki toplumun da verilerini paylaşma şansımız doğuyor.

“Korunma konusunda bilinçsiziz”

SORU: Condom kullanımında bilinçli miyiz?

BAYRAKTAR: Bu konuda son derece yetersiz bir bilince sahibiz. Özellikle gece kluplerinde müşteri talep etmedikçe kondom kullanımının ysaklanmasına kadar ileriye giden bir tutum söz konusudur. Korunmasız cinsel ilişkinin ne gibi sonuçlar doğurabileceğinin henüz ergenliğin başındayken okullarda cinsel eğitim dersleri anlatılması gerekmektedir. Ancak bu konu halen tabu olarak kaldığından toplulumuzun diğer tabuları gibi can acıtmaya devam ediyor.

“Hepatit B ve HPV”

SORU: Daha be gibi cinsel hastalıklarla boğuşuyoruz?

BAYRAKTAR: Korunmasız cinsel ilişki ile bulaşan birçok virüs, bakteri ve mantar vardır. Bunlardan bir kısmına karşı aşı geliştirilmişken hale hazırda önemli bir kısmının aşısı yoktur. Bu nedenle bu hastalıklardan korunmanın en önemli ve en değerli yolu güvenli cinsel ilişkidir. En sık görülenlerden biri olan hepatit B ve HPV’ye karşı aşı mevcuttur. Burada bilinmesi gereken hepatit B virüsnün siroz ve kansere yol açabileceği, HPV’nin ise rahim ağzı kanserine yol açabileceğidir. Oysa bu durum sadece aşılanma ile önlenebilmektedir. Diğer taraftan sık alınan cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar yeterli tedavi edilmediğinde kısırlığa dahi neden olabilen hastalıklara yol açabilmektedir. Hala hazırda kıbrıs’ın kuzeyinde bel soğukluğu, bakteriyel vaginosis ve üretritler oldukça sık görülmektedir. Bu noktada özellikle vurgulamak istediğim cinsel aktif tüm kişilerin düzenli sağlık taramalarını yaptırması ve korunmasız cinsel ilişkiden kaçınması gerekliliğidir.

Star Kıbrıs

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum