1. HABERLER

  2. MAGAZİN

  3. "Kulak çınlaması deyip geçmeyin"
"Kulak çınlaması deyip geçmeyin"

"Kulak çınlaması deyip geçmeyin"

"Kulak çınlaması deyip geçmeyin"

A+A-

Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Engin Çekin "Kulak çınlamasında kulakla ilişkili sebepler daha yaygındır.Bu sebepler kulağın tıkanmasına yol açan basit sebeplerden,kulakla ilgili enfeksiyon ve tümörlere kadar geniş bir yelpazede ortaya çıkar. Çınlamanın sebebi, her ne kadar çoğunlukla basit sebepler olsa da bu durum bazen daha ciddi hastalıklara işaret edebilir ya da bu hastalıkların ilk bulgusu olabilir" diye konuştu.

  Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim  Üyesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Engin Çekin, kulak çınlamasında  kulakla ilişkili sebeplerin daha yaygın olduğunu, bu durumun kulağın tıkanmasına  yol açan basit sebeplerden kulakla ilgili enfeksiyon ve tümörlere kadar geniş bir  yelpazede ortaya çıkabileceğini belirterek, "Çınlamanın sebebi her ne kadar  çoğunlukla basit sebepler olsa da bu durum bazen daha ciddi hastalıklara işaret  edebilir ya da bu hastalıkların ilk bulgusu olabilir." dedi. 

Prof. Dr. Çekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, vücut dışından  hiçbir ses veya uyarı gelmediği halde, duyulan çınlama, uğultu, şırıltı, düdük  sesi gibi her türlü sese kulak çınlaması ya da tıp dilindeki adıyla "tinnitus"  denildiğini ifade etti.

 Sesin bir veya her iki kulakta ya da kafanın herhangi bir yerinde ara  ara ya da sürekli duyulabileceğini aktaran Çekin, tinnitusun, muayene sırasındaki  tespite göre kabaca iki ana sınıf halinde değerlendirilebildiğini söyledi.

Çekin, "objektif tinnitusun" başkaları tarafından da duyulabildiğini,  "subjektif tinnitusun" ise sadece hasta tarafından duyulduğunu ifade ederek, şu  bilgileri verdi: "Objektif tinnitusta mekanik olarak ses çıkaran bir kaynak olduğundan,  olağandışı bir kas aktivitesi, kan akımının artış göstermesi veya damarsal bir  yapının işitme organına yakın hale gelip kan akımının duyulması ya da birtakım  hareket-sürtünme sesleri gibi durumlar kulak çınlamasının kaynağı olabilir.  Subjektif tinnitusta ise altta yatan mekanizma net değildir ancak çoğunlukla  eşlik eden bir işitme kaybı mevcuttur ve işitme organına ait bir hasar söz konusu  olabilir. Kulak çınlaması şikayeti olan hastaların büyük çoğunluğunda subjektif  olan tip mevcuttur. Subjektif olan ya da gerçekte olmayan sanal çınlama sesinin  sebebini bulmak daha zordur. Çünkü sebepler kulağa ve ilişkili organlara ait  olabileceği gibi, kulak dışındaki nörolojik veya sistemik hastalıklardan da  kaynaklanıyor olabilir."

 "Kulak çınlaması durumunda işitme kaybı da sorgulanmalı"

  Prof. Dr. İbrahim Engin Çekin, bazen kişinin psikolojik durumu veya  kullandığı ilaçların da bu duruma sebep olabileceğini dile getirerek, "Genel  olarak kulak çınlamasında kulakla ilişkili sebepler daha yaygındır. Bu sebepler  kulağın tıkanmasına yol açan basit sebeplerden kulakla ilgili enfeksiyon ve  tümörlere kadar geniş bir yelpazede ortaya çıkar. Çınlamanın sebebi her ne kadar  çoğunlukla basit sebepler olsa da bu durum bazen daha ciddi hastalıklara işaret  edebilir ya da bu hastalıkların ilk bulgusu olabilir." şeklinde konuştu.

   Şeker, fizyolojik yaşlanma sürecinin de belirli bir ölçüye kadar  çınlamaya yol açabildiğini belirten Çekin, tiroit bezi fonksiyonlarındaki  bozukluklar ve bazı önemli vitamin-mineral eksikliklerinin de soruna sebep  olabileceğini vurguladı.

Çekin, nörolojik hastalıklardan Multipl Skleroz ve bazı kafa içi  tümörlerinde de kulak çınlamasının,

eşlik eden işitme kaybı ile birlikte ilk  bulgulardan olabileceğine dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:

"Kulak çınlaması ileri yaşlarda yaygın bir şikayet olduğundan  etkilediği hastalar tarafından doğal bir bulgu olarak kabul edilebilir ve hasta  tarafından hekime başvurma sebebi olarak görülmeyebilir. Bu semptomun ön planda  olması sebebiyle işitme kaybı gibi diğer önemli semptomlar hekim tarafından da  göz ardı edilebilir veya sorgulanmayabilir. Ancak kulak çınlaması olan bir kişide  mutlaka işitme kaybını da sorgulamak ve araştırmak gereklidir. Çünkü özellikle  rahatsız edici kulak çınlaması ve işitme kaybı birlikteliği önemli sonuçlar  doğurabilecek hastalıkların araştırılmasını zorunlu kılar."

 İbrahim Engin Çekin, çınlamanın çoğunlukla hayatı tehdit etmeyen bir  sebebe bağlı olsa da işitme kaybının varlığı ve derecesiyle birlikte sorgulanması  ve sorunun önemli hastalıkların da belirtisi olabileceğinin unutulmaması  gerektiğini söyledi.

 Uzun süren tek veya çift taraflı kulak çınlaması halinde bir uzmanına  başvurmanın önemine değinen Çekin, bunun kötü gelişmelerin önlenmesini  sağlayabilecek en önemli adım olduğunu kaydetti.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.