1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. MARONİTLER YOK OLUYOR!
MARONİTLER YOK OLUYOR!

MARONİTLER YOK OLUYOR!

Papaz var, imam var, cemaat yok…

A+A-

Geçmişte 66 yerleşim yerinde yaşayan Maronitler, yalnızca Kormacit’te barınabildi. Güneyde dağılan Maronitler, kuzeyde ikinci bir köye yerleşmek için mücadele veriyor

 

Duygu ALAN

Kıbrıs’ta yüzyıllardır yaşayan ve Lübnan kökenli olduğu bilinen Marontitler, ciddi bir “yok olma” tehlikesi yaşıyor.

Uzun süredir, Kormacit dışında herhangi bir yerkleşim yerinde birlikte yaşayamayan Maronitler, geçmişte yaşadıkları ve halen mülkiyetini tuttukları Ayia Marina köyünün yerleşime açılmasını istiyor.

Ayrıca, halen yarı askeri bölge içerisinde eyer alan Karpaşa’da 12 Maronit yaşıyor. Bölgedeki Özhan (Asomatos) köyünde yaşayan son maronit kadın ise 2 yıl önce hayata veda etti.

Ayia Marina ilk adım…

Güneyde hiçbir köyde toplu yaşama şansı yakalayamayan Maronitler, kuzeyde yakaladıkları şansı kaybetmek istemiyor.

Rum tarafının AB üyesi olması ile birlikte, “azınlık haklarını koruma şansı” yakalayan maronitler, dillerine ve dinlerine sahip çıkmaya başladı.

Kuzeyde de “yerleşim haklarını” yeniden elde etmek isteyen Maronitler, “Ayia Marina’ya Dönüş Hareketi” adı altında örgütlendi.

Bu örgütlenmeye, geçmişte Ayia Mari,na’sa yaşayan Kıbrıslı Türkler de destek veriyor. Maronitler ve Türkler, sık sık askeri makamların da desteği ile, Ayia Marina’da ortak faaliyetler yürütüyor.

Camii ve kiliseye “ortak el attılar”

Ayia Marinalı Maronitler ve Türkler, kısa süre önce, bölgedeki askeri makamların da desteğini alarak, köyde ciddi tamir ve tadilat yaptı.

Köy içi yollar henüz tamir beklerken, köye ulaşım için kullanılan yol, KKTC hükümeti tarafından  tamamlanarak hizmete kondu.

Köy içerinde yıkılan caminin yerine, “Ortaköy Camii”nden esinlenerek yeni bir cami yapılırken, kilise de tamir edildi.

Ortaçağ’dan kalan Maronit Kilisesi’nin tamiri için, Avrupa Birliği İki Toplumlu Miras Komitesi ciddi bir çaba ortaya koydu.

Papaz var, imam var, cemaat yok…

Camii ve kilisenin tamir edilmesinin ardından, hem Maronitler, hem de Türkler, dini temsilci atamak için hazır.

Camii ve kilisenin birlikte faaliyet gösterebilmesi için, köy sakinlerinin ikameti bekleniyor. Sadece 1974 sonrası köyü terk etmek zorunda kalan Maronitler değil, 1963’de terk etmek zorunda kalan Kıbrıslı Türkler de köye dönmeye, eski evlerini tamir ederek yaşam sürmeye hazır.

Cumhurbaşkanı söz verdi

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, yaklaşık 5 ay önce, köye yaptığı bir ziyarette, “Çabanızı destekliyorum. Üç ay içerisinde köyü yerleşime açacak şekilde çalışmalarımız devam ediyor” demişti.

Köye yerleşim için beklentilerini yükselten Maronit ve Kıbrıslı Türkleri, aradan geçen beş aylık sürede herhangi bir adım atılmamış olmasına tepkili

“Azınlık” bile değil

Çağdaş bir çok ülkede “azınlık hakları” uluslar arası hukuk düzeyinde düzenlenirken, Maronitlerin hem güney hem kuzeyde gördüğü muamele ciddi tepki çekiyor.

Bir çok kesim, kuzeyde Maronitlerin daha geniş haklara sahip olması gerektiğini düşünüyor. Uzmanlar, “Kıbrıslı Türkler, Kıbrıslı Rumlara karşı asla azınlık olmayacağını, azınlık hakkı kabul etmeyeceğini söylerken, kendileri ile yüzyıllardır bir arada yaşayan Maronitlere daha çağdaş yaklaşmalı” ifadesini kullandı.

 

Konu Çavuşoğlu’nun da gündeminde

Konu ile ilgilenen sadece Kıbrıslı Türk siyasetçiler değil. Çeşitli kaynaklardan kendisine ulaşan “Maronitler’in köye yerleşmesine yardımcı olun” ricalarını kırmayan Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu,  KKTC makamlarının elini çabuk tutmasına ılımlı baktı.

Çavuşoğlu yanında, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri’nin bölgedeki yetkilileri de Maronit ve Kıbrıslı Türklerin çabalarına her aşamada destek oldu.

 

Mete Hatay uyardı…

Havadis Yazarı ve araştırmacı Mete Hatay, Kıbrıslı Maronitlerin, yerleşiminin gecikmesini eleştirdi.

Hatay, konuyla ilgili Havadis’e şu açıklamayı yaptı:

“Bir toplum düşünün bu adanın 66 köyünün bir zamanki sakini olan; Osmanlı döneminde büyük oranda Ortodoks kilisesi tarafından Ortodokslaştırılmış ve sayıları 5 köye düşmüş olan; Buna rağmen çok az bir kısmı dinini, dilini koruyabilmiş; Zamanında Enosis’e karşı çıkmış; Bundan dolayı Ortodoks kilisesi tarafından yıpratılmış; 1960 anayasasının dayatmasıyla iki toplumdan birine yama yapılmak istenmiş; parçası olmadıkları 1974 savaşında yaşadıkları dört köyün üçü askeri bölge kapsamında kalmış…

Güneye göç ettikten sonra kültürel köklerinden kopmuş ve her geçen gün biraz daha diğer toplumun içine çekilmeye veya asimile edilmeye çalışılmış. Tek istekleri köylerine dönüp dinlerini, dillerini, kimliklerini korumak, ata topraklarında yaşayıp ölmek olan. Ve bunun için yıllarca barışçı yöntemlerle her kapıyı çalarak bu isteklerini ileten, rica eden bir toplum.

Örneğin geçenlerde onların bazılarını Ayia Marina köyündeki caminin temel atma töreninde köyün Kıbrıslı Türk köylüleriyle birlikte harç atarken gördüğümde ağlamak üzereydim.

Bu konuda adil ve insan hakları temeklinde bir adım atılması gerekiyor. Demokratik bir hukuk sistemi anlayışı içerisinde, Ayia Marinali Maronit ve Kıbrıslı Türklerin mağduriyetleri derhal giderilmelidir.”

Havadis

 

Etiketler : ,
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.