1. HABERLER

  2. YAŞAM

  3. Meyvelerin kabuklarını çöpe atmayın!
Meyvelerin kabuklarını çöpe atmayın!

Meyvelerin kabuklarını çöpe atmayın!

Meyvelerin kabuklarını çöpe atmayın!

A+A-

Yediğiniz kirazın sapını, soyduğunuz patatesin, elmanın kabuğunu çöpe atmayın. Kiraz sapı vücuttaki suyu atar, kırmızı elmanın kabuğu cilde iyi gelir

Doğa kesinlikle çöp üretmez! Ne kirazın sapı, ne patatesin, ne de portakalın kabuğu çöp değildir.
Günlük hayatımızda patatesin ve portakalın kabukları, kirazın sapları çöpe atılır. Patates kabuğu, patatesle beraber kullanıldığında bağırsak kanserine karşı önleyicidir ve tedavisinde güçlü bir yardımcıdır.
Bağırsak kanserine yakalanma riski yüksek olanların yılda birkaç kez kabuklarıyla beraber uygulayacakları patates kürü, mükemmel bir önleyicidir.
Kurutulmuş kiraz sapları, adet dönemlerinde vücudu su toplayan veya yüzünde şişkinlik oluşan bayanların imdadına yetişir.
Öylesine yardımcıdır ki, kürü uygulandığında alınacak sonuç şaşırtacak kadar mükemmeldir. Portakalın kabuklarından reçel yapabilirsiniz. Hiçbir şey yapamazsanız, kabuklarını evinizdeki sobanın üzerine koyarsanız, bir anda tüm evinizi hoş bir kokunun sardığını hayretle hissedebilirsiniz.

CİLDE DE FAYDALI
Elma, genelde kabukları soyularak tüketilir ve kabuklar da çöpe atılır.
Yıllar önce elma üzerinde çalışmaya başlamıştım.
Amacım, elma kabuklarının insan sağlığı üzerindeki etkilerinin neler olabileceğini araştırmaktı.
Elma kabuğu üzerine yapmış olduğum araştırmalarda hiç beklemediğim bir sonuçla karşılaştım.
Elma kabuğunun cildi mükemmel bir şekilde besleyecek, tazelik ve parlaklık kazandıracak etkin maddelere sahip olduğunu gördüm. Peki, bu etkin maddelerden nasıl faydalanabilirdik? Elma kabuklarını bu amaçla tek başına kullanmak yeterli değildi. İçerdiği bu faydalı etkin maddelerin cildimize uygulandığında etkili olabilmeleri için, ikinci bir promotora ihtiyaç vardı. Yaptığım çalışma sonucunda, en uygun promotorun kayısı olduğunu gördüm.
Kozmetikle ilgili çalışmalar benim pek fazla üzerinde durmadığım ve zaman ayırmadığım konulardır. Kırmızı elma kabuklarının, bir deri hastalığı üzerine etkili olabileceğini araştırmaya başlamıştım. Çünkü elmanın içerisinde bulunan bazı etkin madde gruplarının, örneğin digalactosyldiglycerid'in, bir deri hastalığına karşı etkili olduğunu biliyordum. Bazı meyve kabuklarında, kimyasal adı farnesen olan bir etken madde vardır. Farnesen maddesinin çok iyi tanımlanmış alpha-farnesen ve beta-farnesen olmak üzere iki adet izomeri bulunur. Özellikle yeşil elmaya has kokuyu veren bu etken maddedir. Kabuğunda farnesen bulunan meyvelerin kabukları zarar gördüğünde, açığa çıkan farnesen, havanın oksijeniyle temas ederek zarar gören bölgenin kararmasına (koyu kahverengi) neden olur. Sonuçta meyve zedelendiği bölgeden çürümeye başlar. Farnesen maddesi, bulunduğu meyvenin kabuğunu (cildini) dirençli kılan bir maddedir.

KAYISIYLA BİRLİKTE ETKİLİ
Araştırmalarımın sonunda kırmızı elma kabuklarının içeriğindeki etkin madde gruplarının tek başına etkili olamayacağını gördüm. Etkili olabilmesi için beraberinde farklı bir promotorla (işlev artırıcı) kullanılması gerekiyordu. Bu yolda araştırmaya devam ederken sırada kayısı vardı. Kırmızı elma kabuklarıyla kalın doğranmış kayısı karışımının cilde tazelik, canlılık kazandıran mükemmel bir maske oluşturduğunu buldum. Kırmızı elma kabuklarıyla beraber kayısı uygulaması, araştırdığım deri hastalığına çözüm getirmemişti ama yan sonuç olarak cilt tazeliği, canlılığı ve cildin güzel görünümü için uygulanabilecek başarılı bir yüz maskesi ortaya çıkmıştı. Ancak, halen kırmızı elma kabuklarına uygun promotoru araştırmaya devam ediyorum. İnşallah, araştırmalarım sonuçlandığında açıklayacağım.

MANTAR VE MAYDANOZ
Mantardan şikayetçiyseniz veya doktorunuz tedavi için mantar ilacı verirse, bu süre içinde maydanoz tüketimine ağırlık verin. Mantar tedavisine paralel olarak öğünlerinizde tüketeceğiniz maydanoz, mükemmel bir yardımcı tedavi imkanı sağlar. Çünkü maydanozda; mantar hastalıklarına karşı en az sekiz tane biyolojik aktiflik gösteren, mantar yok edici etkin madde bulunur. Bunlardan en önemlileri oxypeucedanin, p-cymene ve psoralen'dir. Psoralen'in şifa verici en önemli özelliklerinden biri de hypotensive (tansiyon düşürücü) olmasıdır.

AŞIRIYA KAÇM AYIN

Ülkemizde maydanoz çok tüketilen bir bitkidir. Bazı insanlar yeşillik olarak maydanozu bol miktarda tüketir. Maydanozun içerdiği apiol maddesi, her ne kadar uçucu özelliği olan bir yağ ise de; kalsiyumun emilmesini engelleyici (kalsiyum antagonist) özelliği çok güçlüdür. Bu nedenle kalsiyum eksikliği problemi ya da osteoporoz rahatsızlığı olanların maydanozu ölçülü tüketmeleri gerekir. Maydanozun idrar söktürücü özelliği oldukça güçlüdür. Bu, aynı zamanda vücuttan fazla su ve tuz atılması demektir. Eğer, öğünlerinizde bol bol taze maydanoz tüketme alışkanlığınız varsa, bu alışkanlığınızda ölçülü olun. Çünkü, vücudun su ve tuz dengesini olumsuz etkiler. Her ne kadar günlük su ihtiyacımız olan en az 1.5 litre suyu tüketsek dahi, vücut buna rağmen gerekli olan su ve elektrolit (tuz) dengesini kurmakta zorlanır. Hiçbir bitki tüketimini ve kürünü alışkanlık haline getirmeyin ve aşırı miktarda tüketmeyin.

KIRMIZI ELMA-KAYISI YÜZ MASKESİ KÜRÜ
Bu maske için kullanacağınız malzemeler, bir adet ekşi olmayan orta boy kırmızı elma ve dört adet sert kayısıdır. Bir adet orta boy kırmızı elmanın kabuğu ince olarak soyulur. Maske için kullanılacak olan, kırmızı elmanın ince soyulmuş kabuklarıdır. Dört adet sert kayısı, yaklaşık 1.5 santim kalınlığında doğranır. Kayısının (kabuklarıyla beraber) çekirdeğinin etrafında bulunan yumuşak plasenta kısmı kullanılmamalıdır. İnce olarak soyulmuş kırmızı elma kabuğuyla doğranmış dört adet kayısı beraberce küçük bir kapta ve çok az su ilave edilerek kısık ateşte beş dakika pişirilerek lapa haline getirilir. Lapanın çok cıvık olmamasına özen gösterin. Beş dakikalık pişirme süresinde az az su ilave ederek çok cıvık olmayan kıvamı koruyun. Çatal veya kaşık yardımıyla iyice ezerek homojen hale getirin. Beş dakika tamamlanınca ılınmasını bekleyin. ayda üç defa uygulayın Ilınınca iki parmağınızın yardımıyla alnınıza, burnunuza ve yüzünüze çok hafif bir şekilde, fazla bastırmadan yedirerek sürün. En az 20, en fazla 30 dakika bekletin. Daha sonra sadece suyla yıkayın ve havluyla kurulayın. Bu işlem haftada bir kez uygulanır. Ayda üç defadan fazla uygulamayın.

Etiketler : , , ,
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.