1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. ÖZERSAY, CUMHURBAŞKANLIĞI İÇİN SİNYAL Mİ VERİYOR
ÖZERSAY, CUMHURBAŞKANLIĞI İÇİN SİNYAL Mİ VERİYOR

ÖZERSAY, CUMHURBAŞKANLIĞI İÇİN SİNYAL Mİ VERİYOR

Kıbrıslı- Türk Müzakereci Kudret Özersay; Kıbrıs Türk halkı için

A+A-

 

Kıbrıslı- Türk Müzakereci Kudret Özersay; Kıbrıs Türk halkı için her görevde çalışabileceğini söyledi

Müzakere masasında Kıbrıs Türk’ünün temsil eden Kudret Özersay, Erçin Şahmaran’ın sunduğu Gündeme Bakış programının konuğu oldu. Kıbrıs Türk Müzakeresinde gelinen son durumu değerlendiren Özersay, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Hiçbir zaman, hiçbir partinin adamı olmadığını belirten Özersay, Kıbrıs Türk halkı için gerekirse cumhurbaşkanına adaylığını koyup daha fazla şeyler yapabileceğini söyledi.

‘CUMHURBAŞKANI ADAYI OLMAM İHTİMAL DIŞI DEĞİL’


Özersay Cumhurbaşkanlığı adaylığının ihtimal dışı olmadığını söyledi. Kıbrıs Türk halkına yardımı dokunacak her seviyede hizmet etmeyi görev edindiğini belirten Özersay, şunları kaydetti: ‘‘Cumhurbaşkanlığı zaman zaman gündeme getiriliyor. Daha önce sorulduğunda bunun ihtimal dışı olmadığını söyledim. Yine aynısını söylerim ve buna şu eklemeyi de yaparım bu topluma, bu ülkeye her seviyede hizmet etmeye ben varım, bu bana onur veren bir şeydir. Dolayısıyla bu ihtimal dışı bir şey değildir. O gün gelince bunu değerlendiririz. Şuanda yapmakta olduğum bir görev vardır. Ben hiçbir zaman belirli bir siyasi partiden olmadım ve hiçbir zaman siyasi bir partinin üyesi de olmadım.

Her cumhurbaşkanı ile çalıştım ama bunu birilerinden menfaat almak için yapmadım. Herkes baktığında bunu görür zaten. Ben işimi yaptım. Bu ülkenin menfaatine olan bir şey varsa, bende bu kadar yıllık birikimimle katkı koyabileceksem geldim ve katkı koydum. Eğer bu katkıyı Cumhurbaşkanlığında daha fazla koyabileceğime inanırsam neden olmasın? Bu ihtimal dışı değil adaylığı düşünüyorum. ‘’


‘FAZLA UMUT POMPALARSANIZ HAYAL KIRIKLIĞI OLUR’

Kıbrıs Müzakeresinde hem olumlu hem de olumsuz gelişmeler olduğunu belirten Özersay: ‘‘Durumun ne olduğunu Kıbrıs Türk halkına doğru bir biçimde aktarmaya çalışıyorum. Çünkü yapay bir biçimde olması gerektiğinden fazla bir umut pompalarsanız sonrasında hayal kırıklığı büyük olur’’ dedi.

Müzakere sürecinde gidilecek uzun bir yol olduğunu ve ortak amaç ortaya koyabilmek için öncelikle izlenecek yöntemlerin belirlenmesi gerektiğini şu sözlerle kaydetti: ‘‘Ortak bir metin ortaya çıktı, bu açıdan olumluydu. Uzun bir aradan sonra bir metin üzerinde anlaşılmış olması da olumluydu ama aynı zamanda içerisinde çok ciddi bir eksiklik vardı. Ortak amaç olarak ortaya konan şeye nasıl gidileceği ile ilgili olarak hangi yöntemlerin izlenmesi gerektiği. Ortak açıklamanın içerisinde bir yol haritası yoktu. ‘’

BİZİ SIFIR NOKTASINA GÖTÜRÜR
Özersay, müzakere süresince bazı durumların hemen basına sızmaması gerektiğini müzakerelerin iç siyaset malzemesi olmaması gerektiğini şu sözlerle ifade etti: ‘‘Bunu ilk kez açıklıyorum sadece müzakereciler düzeyinde yapılan görüşmelerde meclise, Başbakanlığa, Dışişleri Bakanlığına 500 sayfadan daha fazla görüşme notu gönderdi. Ama bu görüşme notlarından hiçbiri bu siyasi partilere ve vekillerimiz tarafından basına çıkarılmadı çünkü bizde o ciddiyet var. Kendi yaptığımız önerilerin bile güvenliği yok. Rum tarafı bir biçimde bunu basınla paylaşıyor üstelik belgeler basında çıkıyor. Bu da müzakere sürecine zarar veriyor.

Bu olaylar yaşandığı için ilk ortaya koyduğunuz talepten daha farklı, daha ortaya doğru kayan, anlaşmaya yaklaşan bir yere doğru gitmeniz çok daha güç oluyor. Geçmişte anlaştığımız konular daha önce 2008’den bu yana yapılan anlaşmalarda önce Sayın Talat ile Sayın Hristofyas arasında iki tarafın beraber hazırladıkları bir anlaşma metni daha sonra Sayın Hristofyas ile Sayın Eroğlu arasında yine yakınlaşmalar yapıldı..Geçmiştekiuluslararası yakınlaşmalar o dönemde yapıldı bunlar hazırlanırken birlikte masaya oturduk ve ortak kağıt hazırladık dedik ki; bu konuda anlaştık şu maddelerde anlaştık sen bunun bu şekilde yazılacağını doğruluyor musun?

Anlaştık ve anlaşamadığımız yerleri de belirttik. Sayın Anastasiadis ise diyor ki; sana göre ve bana göre anlaştığımız konuları belirleyelim ve bir listede anlaşmaya yakın olduğumuz konuları yazalım bir diğer listeyede anlaşamadığımız konuları yazalım. Sana göre ve bana anlaştığımız diye bir şey var mı? Anlaştıklarımızı kâğıda yazdık zaten. Ben bir kez sana göre anlaştıklarımız, bana göre anlaştıklarımızın içine girersem bu bizi bir kez daha sıfır noktasına götürür.’’


‘YOL HARİTASI ÇOK GEREKLİ BİR ŞEYDİR’
Cumhurbaşkanlğıı seçimlerinin yaklaşmasıyla en önemli malzemenin müzakereler olacağını kaydeden Özersay, Ocak ayında hiçbir şeyin netleşemeyeceğini ifade etti. Eylül ayından itibaren yoğun bir sürece girileceğini ümit eden Özersay şunları belirtti: ‘‘Başlangıçta uluslararası ilginin çok daha yoğun olduğu bir süreçti. Hala daha bir uluslararası ilgi var. Bu yakın zamanda BM Genel Sekreteri’nin yeni bir özel danışman ataması ile de sonuçlanabilir. Bu da BM’nin biraz olsun rolünün yükseltilmesine neden olacaktır.

Dolayısıyla Eylül ayından itibaren daha yoğun BM’nin rolünün daha da yükseltildiği, tarafların bir al-vere girdiği süreç olarak öngörüyoruz ama bunu doğru tasarlamak çok önemlidir.Bundan sonra gelecek olan aşamaların ne olduğunu bilirsek müzakere süreci her aşamada tarafların belirli bir miktar esneklik gösterdiği ve uzlaşmaya çalıştığı bir sürece dönüşebilir. O yüzden yol haritası çok gerekli bir şeydir.’’

‘AKTİF DEMOKRASİ İLE MÜZAKERE SÜRECİNİ GÖTÜRÜYORUZ’
Özersay, müzakere sürecinde bulunmasının nedeni açıkladı. Özersay, ‘‘Kıbrıs Türk halkının haklarını korumak için müzakerede bulunuyor ve Cumhurbaşkanı tarafından bana verilen görevi yerine getiriyorum. Müzakere edermiş gibi yapmam bir katkısı olması lazım halkınız için şuandada bir yararı var. Birincisi müzakerelerle ilgili olarak bir perspektif yaratmaya çalışıyoruz. Bir umut ışığı var ki uğraşıyoruz. İkincisi dünyanın dört bir tarafında Kıbrıslı Türklerin sesi olmak için uğraşıyoruz.

İyi niyet ve aktif bir demokrasi izleyerek müzakere sürecini götürüyoruz ’’dedi.

TATİLE GİTTİLER

Özersay anayasal sonuçları da değerlendirdi. Meclisin evet, halkın hayır dediği bir referandumda milletvekillerinin halkı temsil etme görevlerini tam olarak yerine getirmediklerini savundu. Ve sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Halk en doğru seçimi yapma kapasitesine sahiptir yeter ki bunun farkında olsun aynı şey referandum içinde geçerliydi ve böyle bir sonuç ortayaçıktı. Burada eksik olan ya da yanlış olan neydi biliyor musunuz?

Cumhuriyet Meclisi’nin oy birliği ile kabul ettiği Anayasa değişikliğini halk yüzde 60’ın üzerinde hayırla reddetti. Net olan bir şey var. Meclis böyle bir hayır kararından sonra halkı temsil eden milletvekilleri bu durumu bir oturup değerlendirilmeliydi. Olağanüstü bir toplantı ilan edilip oturup biz nerede hata yaptık demesi gerekmez miydi? Biz niye bu insanlara güveni veremedik demez mi? Ya da aramızdan bazıları niye önce evet deyip sonra hayır propagandası yaptı diye sorması, sorgulaması, altını çizmesi, gündeme getirmesi gerekmez miydi? Ya da bazı siyasi partiler evet dedikten sonra niye sadece bir iki milletvekili peşinden koştu ama diğerleri ben karışmam kardeşim benim yerel seçimlerim var ve onarla ilgileneceğim dedi ve gitti? Öz eleştiriyi meclis yapmamıştır. Başta Meclis Başkanı olmak üzere meclisin tüm vekillerinin özeleştiri yapma sorumluluğu vardı, bunu yerine getirmeden tatile gittiler. ‘’


Anayasal referandumun beraberinde halk ile siyasetçinin arasındaki bağın zayıflığının gözler önüne serildiğini belirten Özersay şunları kaydetti : ‘‘Siyasetle seçmen arasındaki makas giderek açılıyor. Bunu siyasi partilerin doğru bir biçimde sorgulaması ve değerlendirmesi gerekir. Memleketin dört bir tarafında toplumu dahil etmeyen ve işte bu kadarını yapabildik bu kadarına razı olun diye bir yaklaşımla karşı karşıya kaldık. Bu da tepki doğurdu. Bence hayırların büyük bir kısmı siyasete verilen bir mesajdı.’’

Star Kıbrıs

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.