Kamu-Sen Başkanı Mehmet Özkardaş, Teknecik ve AKSA’ya filtre takılmaması konusunda zehir zemberek açıklamalarda bulundu

Ülkemizde bulunan elektrik santrallerinden Teknecik ve AKSA’nın bacalarına hala bir filtre takılmamış olmasını sert bir dille eleştiren Kamu-Sen Başkanı Mehmet Özkardaş, birilerinin parayı yiyebilmesi için insanların göz göre göre kanser olup zehirlenmelerine göz yumulduğunu savundu. “ Bu çark böyle dönmez, artık yeter, söz geçiremiyorlarsa kapatmaları gerekir” diyen Özkardaş, yenilebilir enerji bakımından çok elverişli bir ülke olduğumuzu ve bu şekilde elektrik tasarrufu yapabileceğimi aktardı.

Anayasa değişikliği ile ilgili yapılacak referandum hakkında da açıklamalarda bulunan Özkardaş, siyasilerin vatandaşa Anayasa ile ilgili ayrıntılı bilgi vermediğini yalnızca halk oturup okusun denilerek kolaya kaçıldığını ifade etti. Referanduma gitmeden önce insanların neye hayır veya neye evet diyeceklerinden emin olması gerektiğini anlatan Özkardaş, “Milletvekilleri halka gittiklerinde seçilmeleri halinde ne yapacaklarını cek-cuk’larla tekrar ediyorlar. Ama halk sizden Anayasa’ya evet ya da hayır diyecekse hangi değişiklikleri yaptınız diye soracak” dedi.

“BU HALKA GÜNAHTIR!”
ADA TV’de Erçin Şahmaran’ın sorularını yanıtlayan Kamu-Sen Başkanı Mehmet Özkardaş’ın açıklamalarından öne çıkan çarpıcı detaylar şu şekilde; “Rum tarafından elektrik alınacak deniliyor.

Türkiye’den gelen suları pompalamak için elektriğe ihtiyaç var. AKSA karşılayamıyor, Teknecik de karşılayamıyor. Çünkü ülkenin ihtiyacını bile karşılayamıyorlar. O zaman yenilenebilir enerjiyi teşvik edeceklerdi, birçok konut ve işyeri elektriği güneşten karşılayabilirdi. Rüzgar enerjisi de olurdu.

Ama işin kolayı, Teknecik veya AKSA’nın geliri azalmasın, halk zehirlenip ölecekse ölsün. Hiçbir önlem alınması. Parayı birileri yesin. Bu çark böyle dönsün. Biri de ucuz enerji isterim halkım zehirlenmesin deyince üzerlerine gelirler, birilerinin işlerine çomak sokulduğu için. Bu halka günahtır gereken yapılmalıdır.

Her evde artık bir kanserli var, yazıktır bu insanlara. Olmaz artık bu işe dur demek lazım. AKSA ve Teknecik durdurulmalıdır. İkisi de. Devlet kendi santraline de baca takmıyor. Devlette de demek ki bu işten nemalanan var. Neyi söyleyelim artık. Bunları konuşmamız lazım bizim.

YENİLEBİLİR ENERJİ
Benim ülkemde güneş her yılın her günü var. Neden siz konutları düzenlemezsiniz? Bugün halka çağrı yapıyorum, güneş enerjisi ile ilgili stantlar var gidip konuşsunlar, 4-5 bin Euro’ya 20 yıl garantili sistemler kuruluyor güneş enerjili. Ancak birkaç kişi ile olmaz, çevre ve canlıların hayatına önem veren insanların yapması gerekir.

Bu coğrafyada sadece insanlar yok, bir çevre ve hayvanların sağlığından da sorumluyuz. Yenilebilir enerji ile ilgili stantlara bu yüzden halkımızın gitmesi gerekir ve bilgi alması gerekir. Bu hükümetimiz de bizim artık lütfen yasası yapıldı tüzüğü çıktı komiteler kuruldu, ayak sürümesinler kendilerine gelen müracaatları sonlandırsınlar.

ANAYASA’NIN GEREKLİLİKLERİ
2 yıl önce Anayasa’nın bütünüyle ilgili değişiklik önergesini yazılı olarak o günkü Meclis Başkanımıza, Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve bütün siyasi partilere göndermiştik. Şuandaki Anayasa ihtiyaçlarımıza cevap vermiyor.

Demokratik değil. 29 yıl önce o günün şartlarına göre yapılmış bir Anayasa’dır. Ve bu Anayasa’nın daha demokratik, daha sivil, toplumu daha kucaklayıcı, doğayı ve çevreyi koruyan, milletvekillerinin daha rahat görev yapmasını sağlayan, şaibeye meydan vermeden şeffaf görev sağlayan, ülkemizdeki iş mahkemelerinin, sendikalaşmanın önünü açan bir Anayasa olması gerekir. Sendikalı olmayı zorunlu hale getiremezsiniz ama dersiniz ki tüm çalışanlar işsizlik ödeneğini sendikaları aracılığı ile alır. İşsiz kalan işsizlik ödeneğini alabilmesi için sendikalı oluyor. Aynı zamanda işveren de çalışana diyor ki önce sendikalı ol ki aksi takdirde işsiz kalırsan sendika ödeyecektir. Bu defa işveren kendisi ödemesin diye sendikalı ol diyecek.

“HALKA ANAYASA’YI ANLATMIYORLAR”
Milletvekilleri halka gittiklerinde seçilmeleri halinde ne yapacaklarını cek-cuklarla tekrar ediyorlar. Ama halk sizden Anayasa’ya evet ya da hayır diyecekse hangi değişiklikleri yaptınız diye soracak.

Yüksek Seçim Kurulu bir pusula çıkarıyor evet ya da hayır diye. Bu ülkede Anayasa değişikliği ile ilgili bir şey yapılmadığını görenler de çok fazla. Milletvekillerinin, siyasi partilerimizin bu konuyu televizyonlarda seçimle ilgili propagandalar yapacaklarına, uzmanlarıyla birlikte açık açık anlatsınlar.

Belki ben sendikacı olmam gereği ile okuyorum bunları. Ben belki bunları ziyarete gittiğim üyelerime söylüyorum ama 23 maddeyi bir maddesi ile ilgili konuştuğum zaman birçok soru soran insan. Ben kimseyi oyalayamam ki on saat bunu anlatayım. Ben eminim ki bu Anayasa değişikliğini yapan bazı milletvekillerimiz bile değişiklikleri karşılaştırmamıştır. Biz yaptık açın okuyun dememeliler. Bu kolaycılıktır. Siyasi partilerimizin görevi, bu halkın referanduma gittiğinde ne için evet ya da ne için hayır demesini açık açık oturup anlatması lazım. Bana göre büyük bir kargaşa ve belirsizlik yaşanacaktır.

Star Kıbrıs