1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. ‘POLİS'TE İŞKENCE’ DURUŞMASI SÜRÜYOR!
‘POLİS'TE İŞKENCE’ DURUŞMASI SÜRÜYOR!

‘POLİS'TE İŞKENCE’ DURUŞMASI SÜRÜYOR!

‘Polis'te İşkence’ duruşması sürüyor!

A+A-

Girne Çatalköy bölgesinde 2011 Mayıs ayında meydana gelen bir hırsızlık olayı ile ilgili tutuklanan ve tutuklu kaldığı süre zarfında işkencelere maruz kalarak işlemediği bir suçu üstlendiği öne sürülen sanık Deniz Ramadan ile ilgili Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüşülen dava dün de devam etti.

Abbas ELMAS

Sanık Deniz Ramadan’ın gönüllü ifadesinin işkence ve baskı ile alındığı yönünde savunma avukatı Boysan Boyra tarafından yapılan itirazla açılan duruşma içinde duruşmada dün de sanık Ramadan’ın annesi Fatma Ramadan tanık kürsüsüne çıkarak yeminli şahadetine devam etti.

Fatma Ramadan, Savcı Erdinç Akyener tarafından istintak edildi. Fatma Ramadan oğlunun tutuklandığı gün üzerinde bulunan eşofman altı ve üstünün kendisine verilmediğini, 20 Mayıs’ta oğlunu karakola görmeye gittiğinde oğlunun soyunmaya başladığını ve üzerindeki morlukları gördüğünü ileri sürdü. Oğlunun soyunduğu elbiseleri aldığını söyleyen Ramadan, dünkü duruşmada oğlunun eşofman altının sağ arka kısmında kan izi olduğunu iddia etti.

Ancak Savcı Erdinç Akyener, bugüne kadarki hiçbir mahkemede ‘kan lekesi olan eşofman altı’ ile ilgili ne mahkemeye ne de avukatlarına bilgi vermediğini vurgulayarak, tanık Fatma Ramadan’ın bunu neden şimdi söylediğini sordu. Fatma Ramadan, 2,5 yıldır eşofman altını sakladığını ve yıkamadığını belirterek, neden daha önce söylemediği hususunda tam bilgi vermedi. Bunun üzerine Savcı Akyener, söz konusu kan izi olan eşofman altının, bir mahkeme görevlisiyle birlikte Fatma Ramadan’ın evinden alınmasını Mahkeme’den talep etti. Avukatın itiraz etmemesi üzerine Fatma Ramadan ve mahkeme görevli memur Ramadan ailesinin evine giderek bahse konu eşofman altını aldı.

Mahkemenin verdiği kısa bir aradan sonra duruşmaya devam edilerek, Savcı Erdinç Akyener eşofmanın üzerindeki lekenin kan lekesi olup olmadığını sordu. Fatma Ramadan, emin şekilde ‘kan lekesidir’ demesi üzerine, Akyener “yıkanmamış eşofman altının üzerindeki lekenin kan lekesi değil. Uzman olamayan kişi de bunu bariz bir şekilde kan lekesi olamadığını söyleyebilir” dedi. Fatma Ramadan söz konusu lekenin yapılan işkenceden kaynaklanan kan lekesi olduğuna dair ısrarlarını sürdürmesi üzerine, Savcı Akyener gözüyle görülmeyen bir durumla ilgili ve sadece oğlunun deyimiyle işkence yapıldığını iddia eden Fatma Ramadan’ın “yalan” söylediğini belirtti.

Savcı Erdinç Akyener, eşofman altının üzerinde eğer kan lekesi olsaydı sanık Avukatı Boysan Boyra’nın bu konuyu 10 defa gündeme getireceğini vurgulayarak, bununla ilgili ne avukat beyanı ne doktor raporu ne de bir tanık iddiası bulunmadığını söyledi. Savcı Akyener, anne Fatma Ramadan’ın doğruları söylemediğini belirterek, bunu kendi iddialarının zayıf kalması için yapıldığını ileri sürdü.

Akyener, Fatma Ramadan’a sanığın dayak yediğine yönelik iddiaları alt mahkemedeki duruşmada neden söylemediğini sordu. Ramadan, mahkeme girişinde polislerin bakışlarıyla kendisine baskı unsuru yarattığını ve  alt mahkemede Savcı Mustafa Atakara’nın durumu söylemesine izin vermediğini iddia etti. “Mahkeme size baskı mı yaptı” diye soran Akyener’e, tanık Ramadan “Mahkeme bana baskı yaptı. İçeri girerken polisler yüzüme sert bakardı, oğluma bir şey yapmasınlar diye söylemedim” iddiasında bulundu.

Savcı Akyener, Fatma Ramadan’ın daha önce işkenceyle ilgili hiçbir şekilde beyanı bulunmadığını şuanda belirttiğini dolayısıyla yalan söylediğini savundu.

Bunun üzerine Savcı Akyener, “polisin bakışları işkenceye mi girer” diye sordu. Fatma Ramadan da “evet” cevabını vermesi üzerine, Savcı Erdinç Akyener tepkisini gösterdi. Akyener, “basın vasıtasıyla siz bana işkence yaparsınız. Siz bildirirsiniz basına bu haberleri. Sen söyledin Afrika Gazetesi yapsın diye. Sziler ekip olarak mahkemede etki yapmak için basına söylediniz” dedi.

 

Bunun üzerine Avukat Murat Soytaç itiraz ederek, bu konuşmaların sanığın baskı yoluyla gönüllü ifade verdiğine yönelik dava içeriğine uymadığını belirtti.

Hem ABD hem de KKTC vatandaşı olan sanık Deniz Ramadan’ın Türkçe bilmediğine yönelik iddialarla ilgili sorularını da soran Erdinç Akyener, Mahkeme’ye bazı belgeler sundu. Akyener, sanık Deniz Ramadan’ın daha önce trafik kazası yaptığını ve polise Türkçe beyan verdiğini iddia etti. Ayrıca Sanık Ramadan’ın 2010’da askere gittiğini ve orada Türkçe konuşmamasının normal olmadığını belirten ve sorular yönelten Savcı Akyener, sanık Deniz Ramadan’ın Türkçe bildiğini ve ona göre ifade verdiğini ispatlamaya çalıştı. Fatma Ramadan, oğlu Deniz Ramadan’ın trafik kazasında polise Türkçe beyan vermediğini kendisinin tercüme ettiğini belirterek, diğer hususlarda da kendisinin yardımcı olduğunu aktardı. Deniz’in 21 gün bedelli askerlik yaptığını aktaran Fatma Ramadan, asker arkadaşlarından bazılarının da Türkçe bilmediğini ve hepsinin yurt dışından geldiğini ileri sürdü.  

Savcı Erdinç Akyener, küçük yaşından beri KKTC’ye giriş çıkış yapan ve ülkede akrabaları ve arkadaşları bulunan bir kişinin, hakiki bağlarla bağlı olmasına rağmen Türkçe dilini bilmemesinin olamayacağını vurguladı. Fatma Ramadan ise oğlunun Türkçe bilmediğini yeniden ileri sürdü.

Erdinç Akyener son olarak Fatma Ramadan’a anne olarak oğlunu ne kadar sevdiğini ve buna benzer sorular sordu. Fatma Ramadan da oğlu suçlu ise cezasını çekmesini başka çaresi olmadığını belirterek, ancak oğlunun suçu yoksa hapse gitmesini istemediğini aktardı. Savcı Akyener, “vicdanı olan bir anne çocuğunun hapse gitmesini istemez o yüzden bugün mahkemeye gerçekleri söylemiyorsunuz” dedi. 

Tanıkların dinlenmesinin ardından dava mesai sonunun gelmesi nedeni ile 20 Ekim tarihine saat 11.00’da görüşülmeye devam edilmek üzere ertelendi

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.