1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. PORTAKALSIZ, PORTAKAL CENNETİ
PORTAKALSIZ, PORTAKAL CENNETİ

PORTAKALSIZ, PORTAKAL CENNETİ

Narenciyesi ile ünlü olduğunu iddia ettiğimiz ülkemiz

A+A-

 

Narenciyesi ile ünlü olduğunu iddia ettiğimiz ülkemizde, yılda 4.5 milyon dolarlık ithal portakal suyu tüketiliyor. Güzelyurt’ta bile taze sıkılmış portakal suyu bulmak neredeyse imkânsız durumda.

GÜZELYURT’TA BİLE EL YAKIYOR

Sarı altın olarak adlandırılan narenciye, iç piyasada değerlendirilemiyor. Narenciyenin merkezi Güzelyurt’ta bile narenciye ürünlerini bulmak mümkün değilken, taze sıkılmış portakal suyun fiyatı bu bölgede de el yakması ile dikkat çekiyor

İTHAL PORTAKAL SUYUNA RAĞBET

Portakalın yerlerde çürüdüğü ülkemizde, yılda 4 buçuk milyon dolarlık ithal portakal suyunun tüketilmesi dikkat çekiyor. Vatandaşların ihtiyaçlarına cevap vermek ve yerli üretim ve taze sıkılmış narenciye ürünlerinin tüketimi için ciddi çalışma yapılmadığı göze çarpıyor.

ÜRETİCİ DERTLİ

Ülkemizde boyalı ve gazlı meşrubat çeşitlerinin 2-3 TL gibi bir fiyata vatandaşlarla buluştuğu gözlemlenirken, bir bardak taze sıkılmış portakal suyunun satış fiyatı, en ucuz 5 TL olarak satılıyor. Portakal suyu için herhangi bir politika veya ciddi teşvik sisteminin bulunmaması nedeni ile üreticilerde dertli.

Kuzey Kıbrıs’ta sarı altın olarak adlandırılan narenciye, iç piyasada değerlendirilemiyor. Narenciyenin yerlerde çürüdüğü ülkede, turistler ve vatandaşlar, taze sıkma portakal suyu bulamıyor. Üreticiler, ürünlerinin dalında kaldığından yakınırken, vatandaşlar da portakal suyunun meşrubat fiyatının minimum iki katı fiyatında satıldığından ya da hiç bulunamadığından şikayetçi.

Ülkede, yerli portakal suyu yerine, yılda 4 buçuk milyon dolarlık ithal portakal suyu tüketiliyor.
Yerli portakal suyunun özellikle narenciyenin merkezi Güzelyurt’ta, yeterince bulunamaması ve pahalı olmasının nedenlerini, 1. Sibel Siber geçiş hükümetinin Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı ve Güzelyurt Lefke Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Sami Dayıoğlu ile Kıbrıs Türk Narenciye Üreticiler Birliği Başkanı Turgut Akçın, Detay’a açıkladı.

Narenciyenin ve narenciye suyunun cazip hale getirilmesi ve iç piyasada düşük fiyata sunulması gerektiğini belirten Turgut Akçın, ilk etapta otellerin bu konuda desteklenmesi ve teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı.
 
Sami Dayıoğlu da, portakal suyunun hazır olarak marketlerde bulunmamasının ciddi bir eksiklik olduğuna işaret etti ve bunun nedeninin, ülkemizde böyle bir sistemin bulunmamasından kaynaklandığını belirtti.

Dayıoğlu ayrıca, yiyecek ve içecek mekânlarında, portakal suyunun müşteriye sunulma şeklinin önemine işaret etti.
 
Turgut Akçın: Portakal suyu cazip değil

“Güzelyurt’ta taze sıkma portakal suyu kolay bulunamaz. Çünkü cazip değildir. Bu işler destek ister. Halkımız da fazla tercih etmiyor. Kafeterya, restoran, kahvehaneler de fazla tercih etmezler. Çünkü sıkmanın bir külfeti vardır. Satıcı da sürüm olmadığından o külfeti karşılayamaz. Sıkma işi için başta makine gereklidir. Makinenin maliyeti de 6 Bin TL’den başlar.
 
“Fiyatı 3 TL’den yüksek olmamalı"

“Portakal suyu satışının yapıldığı yerler de var ancak, maliyeti ve satışı pahalıdır. Bir bardak portakal suyunun fiyatı 3 TL’den yüksek olmamalıdır. Özellikle Güzelyurt’ta daha da ucuza portakal suyu satılmalıdır.”
 
“Oteller desteklenmeli, müşteriler teşvik edilmeli”

“Bu konuda, otellerden başlanmalıdır. Narenciye tükettiği oranda otellere destek verilmelidir. Hatta devlet otelleri, portakal suyu tüketmeye mecbur etmelidir. Ben İsrail’e gittiğimde, daha sipariş vermeden su yerine masalarda taze sıkılmış soğuk portakal suyu vardı. Portakal suyu daha ziyade Güzelyurt dışındaki bölgelerde tüketilebilir. O da desteklenerek mümkün olabilir. Ülkemizde, başta oteller olmak üzere yeme içme mekânları da destekleneceği için kahvaltıyla birlikte para talep etmeden müşteriye portakal suyu verilebilecek durumda olacak.”
 
SAMI DAYIOGLU

Sami Dayıoğlu: 4 buçuk milyon dolarlık ithal portakal suyu tüketiliyor
“Güzelyurt ve Lefke bölgesinde, yerli portakal suyu ancak buzluklarda tutulduğu takdirde bulunabilir. Adada, yılda 4 buçuk milyon dolarlık ithal portakal suyu tüketiliyor. Demek ki, yerli portakal suyu çok az miktarda tüketilir. En büyük sıkıntı, hazır olarak marketlerde bulunmamasıdır. Hazır bir şekilde konsantre kullanılan ürünler vardır. Tabi, halkımızın portakalı meyve olarak tüketimi ise, bugün dünya standartlarının üzerindedir, ilk 10’un içerisindeyiz.”

“Ülkede sistem yok”

“Portakal suyu bulunamamasının nedeni, sistemimizin bulunmamasından kaynaklanıyor. Hesaplamalarımıza göre, portakal sıkma fabrikası kurmak, ortalama 1 buçuk 2 milyon dolar maliyetindedir. Elde sıkmak ise işletmeleri kurtarmıyor. Elde sıkılan bir portakal suyuna kar marjı verilemez. Ancak bir fabrika olsa bu böyle olmaz.”
 
“Mekânların sunma şekline bağlıdır”

“Kaldı ki, restoran, bar ve kafelerde, portakal suyuna rağbet, reklama da bağlıdır. Restoranlarda garsonun, taze portakal suyunu ön plana çıkarması, müşteriye sunma şekli çok önemlidir.”

 

Detay

 

Etiketler : ,
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.