CTP-BG Mağusa Milletvekili Asım Akansoy, toplumun görüşlerini alabilme yolunun referandum olduğunu söyledi

CTP-BG Mağusa Milletvekili; Asım Akansoy, Anayasa Referandumunu ve yerel seçimleri değerlendirdi. Erçin Şahmaran’nın sunduğu Gündeme Bakış’ın konuğu olan Akansoy “referandum ve yerel seçimlerin aynı zamanda yapılması bir tesadüf değildir olayın ekonomik boyutu düşünülmüştür” dedi. Referandumun korkunç bir şey olmadığını belirten Akansoy, toplumun görüşlerini alabilmenin en uygun yolunun referandum olduğunu söyledi.

‘KIBRIS TÜRK TOPLUMUNUN İHTİYACI’
Akansoy yeni bir Anayasa’nın artık ihtiyaç haline geldiğini, Kıbrıs Türk toplumunun değişime ihtiyaç duyduğunu kaydetti: ‘‘Kıbrıslı Türklerin yeni bir Anayasa’ya ihtiyaç duymasında atılmış bir adım olarak değerlendirirsek tatmin edici olmuştur. Biliyorsunuz Anayasamız geçiciler dâhil 164 maddeden oluşmaktadır. Biz 20 madde üzerinde uzlaşıya vardık. Bu 20 maddeden de 3 tanesi yeni maddedir. Bu süreç hepimiz açısında önemli bir süreçtir. Kıbrıs Türk toplumunun değişim özleminin ve gereksinimlerini karşılayabilmek adına yeniden üreten çalışan toplumun önüne somut öneriler sunan ve toplumun beklediği değişimlere öncülük yaparak yerine getirmeye çalışan bir kurum olarak siyasetin itibar kazanması, niteliğinin yükselmesi ve toplumla barışmasıdır’’ diyen Akansoy, Anayasa çalışmalarında hassas ve ciddi olunduğunu Anayasa’nın öncelikli hedefinin toplumda konsensüs sağlayabilmek olduğunu kaydetti.

“KONSENSÜS SAĞLANMALI”
Ortaya çıkacak olan çok sesliği normal bulduğunu söyleyen Akansoy sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Anayasalar üzerinde çalışırken toplumun tam olarak resmini yansıtabilmesi üzerinde durulmalı, toplumun katılımını sağlamak ve toplumun konsesüsünü sağlamak lazımdır. Anayasal hassas ve ciddi konulardır bu yüzden öncelikli hedef toplum içinde konsensüsünü sağlamaya çalışmaktır. Bizde bu yönde bir çaba içerisinde bulunduk. Farklı görüşler olacak. Buradaki asıl mesele zaten farklı görüşler üzerinde çalışma yapabilmektir, esas mesele siyasi partilere arasında bir ortak vizyon birliği var mı yok mu bunun üzerinde durabilmektir. Partiler anayasanın değiştirilmesini istiyor mu anayasa değiştirilirken nasıl bir metot izleniyor, tüm kesimlerin görüşlerinin alınması konusunda hemfikirler mi? En genel anlamda daha çağdaş daha demokratik daha sivil bir anayasaya ulaşma konusunda bir görüş birliği var mı?’’

‘ANAYASA TOPLUMUN İHTİYAÇLARINI KARŞILAMAK ZORUNDA’
Akansoy, Anayasal değişikliğe toplumun korku ve tedirginlikle yaklaştığını kaydetti. ‘Anayasa değişikliği ile ilgili yapılan eleştirilere bakıldığında, herkesin anayasanın değiştirilmesi konusunda hemfikir olduğunu ifade eden Akansoy şunları söyledi: “Anayasa 30 -40 yılda bir değişmez. Örneğin Türkiye Anayasası 1982’de geçti ve 82 Anayasası bugüne kadar 18 kez değiştirildi. KKTC Anayasası 85’de geçti bugüne kadar hiç değiştirilmedi. Anaysalar kutsal kitaplar değildir. Temel yasalardır ve toplumun ihtiyaçlarını karşılamak zorundadırlar. Bir Anayasa’nın 40 yıldır değişmemesi aslında bir toplumun değişmemesi toplumu kabına sığmaz bir hale getirir. Toplum Anayasa’nın varlığının çok ötesinde. Toplum daha açık bir toplumu özlüyor daha demokratik daha sivil kendilerinin toplumu yönetecek bir rejimi özlüyorlar ve bunun daha da sürdürülebilir olması istiyorlar.’

‘REFERANDUMA GİTMEK KORKUNÇ BİR ŞEY DEĞİL’
Referandumun korkunç bir şey olmadığını belirten Akansoy, toplumun görüşlerini alabilmenin en uygun yolunun referandum olduğunu söyledi. Akansoy şunları söyledi: ‘‘Referanduma gitmek korkunç bir şey değildir. İskandinav ülkelerinde sürekli referanduma gidilir. Demokraside en güzel doğrudan katılımı referandum sağlar. Siyaset yapıcılar, yasa yapıcılar,hukukla uğraşanlar ‘aman dokunmayalım yapmayalım bu konu ayaküstü yapılmaz’ diyorlar, sanki ayaküstü yapan biri varmış gibi…‘Bu konu çok önemlidir, Anayasa Hukuku uzmanları da olması lazım’ diyorlar, sanki masada yokmuş gibi. Akansoy referandum ile yerel seçimlerin aynı zamanda yapılmasını ise ekonomik sebebe bağlayarak şöyle konuştu: ‘‘İki seçimin bir arada yapılmasının sebebi tamamen ekonomik gerekçeler açısından beraber düşünülmüştür. Referandum yapmanın bir maliyeti vardır. Dolayısıyla bu maliyeti karşılayabilmek adına yerel seçimlerle beraber düşünüldü.’’

Star Kıbrıs