1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. SENNAROĞLU: “VERGİSİZ AKARYAKIT DESTEĞİ GELECEK HAFTAYA… ”
SENNAROĞLU: “VERGİSİZ AKARYAKIT DESTEĞİ GELECEK HAFTAYA… ”

SENNAROĞLU: “VERGİSİZ AKARYAKIT DESTEĞİ GELECEK HAFTAYA… ”

Denetim gündemli toplantısını sürdüren Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda Kıbrıs sorunu, tarım ve Güzelyurt’un sorunları gibi konular tartışılıyor.

A+A-

KIBRIS SORUNU, TARIM, GÜZELYURT’UN SORUNLARI GÜNDEM DIŞI KONUŞMALARLA  MECLİS’E TAŞINDI

SENNAROĞLU: “VERGİSİZ AKARYAKIT DESTEĞİ GELECEK HAFTAYA… RENKLİ AKARYTAKIT GELECEK YIL ”

Denetim gündemli toplantısını sürdüren Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda Kıbrıs sorunu, tarım ve Güzelyurt’un sorunları gibi konular tartışılıyor.

UBP Gazimağusa Milletvekili Dursun Oğuz, “tarım” konulu gündem dışı konuşmasında, sektörde yaşanan sorunların sürdüğünü, konuşacak çok şey olduğunu söyledi.

Sorunlarını Meclis’e taşıdığı seracılarla görüştüğü için Gıda, Tarım ve Enerji Bakanı Önder Sennaroğlu’na teşekkür eden Oğuz, hükümetin yapacağı şeyleri toplum önünde tartıştırdığını, gündemin sürekli değiştiğini örneklerle anlattı.

Hükümetin plansız projesiz işbaşına geldiğini öne süren Dursun Oğuz, şüpheci bir toplum yaratıldığını ve olayların tartışıldığını; hükümetin yapacaklarını daha tutarlı davranarak yapması, halka karşı dürüst davranması gerektiğini belirtti.

Doğal afet zararlarının hala ödenmediğini belirten Oğuz, tarım sektöründeki üreticilerin beklentilerini dile getirerek, dün bütçe görüşmelerinde de ifade ettiği görüşleri yineledi.

Dursun Oğuz, köylülerin sigortadan emekli olabilmek için de beklentileri bulunduğunu kaydetti.

Oğuz, ülkeye en iyi, en ucuz, en kaliteli elektriğin sağlanması için siyasi düşünceden uzak, toplumsal düşüncenin ön planda tutularak adım atılmasını da istedi.

Oğuz, mukaveleli erbaşların beklentilerini de dile getirdi.

SENNAROĞLU: “2013 BÜTÇESİNDE KALAN PARAYLA TARIMIN SORUNLARI ÇÖZÜLEMEZ”

Oğuz’u yanıtlayan Gıda, Tarım ve Enerji Bakanı Önder Sennaroğlu, UBP’nin muhalefette kalmayı hazmedemediğini söyledi.

70 günlük sürede 2013 bütçesinde kalan rakamlarla tarımın sorunlarını çözmelerinin beklenemeyeceğini vurgulayan Sennaroğlu, göreve geldiğinde tarıma destek bütçesinde 35 milyon TL eksik olduğunu ifade etti.

Eleştiri yapan UBP’lilere yönelik, “Bekleyin, bütçemiz yapılıyor, projelerimizi görün. Sabırlı olun. Bu senin eserindir. Yaptığın yıkımı düzeltmeye çalışıyorum. En azından sus. Benim projelerim 2014 Ocak ayından itibaren bütçesiyle beraber başlayacak” diyen Sennaroğlu, üreticinin bekleme tahammülü olmadığını, tarlasını ekmek için mazot alması gerektiğini, bunu muhalefetteyken de söylediğini ve aynı noktada olduğunu kaydetti.

AKARYAKIT DESTEĞİ HAFTAYA

Bakan Sennaroğlu, önümüzdeki hafta üreticilere vergisiz akaryakıt desteği yapılacağını açıklayarak, “Bu CTP’nin projesidir, üretici vergili ödediği akaryakıtın vergi kısmını geri alacak” dedi.

Anomalileri ortadan kaldırmak için önümüzdeki yıl renkli akaryakıt uygulamasına geçileceğini de açıklayan Gıda, Tarım ve Enerji Bakanı Önder Sennaroğlu, Genel Tarım Sigortası Fonu’nun yasa ve tüzüklerinin, tüm tarımsal zarar ziyanı karşılayacak şekilde düzenlenmesi için yakında yasa tasarının Meclis’e geleceğini bildirdi.

Sennaroğlu, doğal afet zararlarının ödenmemesinden kendilerinin sorumlu tutulamayacağını, 4 yıl hükümet olan UBP’nin bütçede bu amaçla para bırakmadığını belirtti.

Gıda,Tarım ve Enerji Bakanı Önder Sennaroğlu, doğrudan gelir desteği uygulaması hakkında da bilgi aktardı.

Hellimin kilosunun Güney Kıbrıs’ta 28 TL’ye satılırken, KKTC’nin hellimi yanlış politikalar yüzünden Arap ülkelerine 4 dolara sattığını bildiren Sennaroğlu, ihracatı teşvik primi ödendiğini, ortak akılla doğrunun bulunması gerektiğini söyledi.

SOYER: “SAĞCI KESİMLER BM ÇÖZÜM PLANI YABANCI PLANDIR NOKTASINDA BİRLEŞTİ”

CTP Gazimağusa Milletvekili Ferdi Sabit Soyer ise, “Kıbrıs sorunundaki son gelişmeler” konulu konuşmasında, Rum lider Anastasiadis’in seçilmesiyle birlikte daha önceki süreçte yakınlaşılan konuların açıklanması ve bağlılık belirtilmesi gerekirken bunun yapılmadığını söyledi.

Görüşme sürecinin de çapraz oy meselesiyle verimsizleştirildiğini kaydeden Soyer, her iki kesimde de sağcı kesimlerin “BM çözüm planı yabancıdır, yabancı planlara hayır” noktasında birleştiğini kaydetti.

Soyer, iki liderin son buluşmasını yorumlarken, yaşanan süreçte “Kıbrıslıca çözüm” tezinin çöktüğünü; BM olmadan da görüşebileceğini söyleyenlerin müzakereleri başlatamadığını ifade etti.

“Her iki liderin Kıbrıslı çözüm tezi büyük bir darbe aldı, zemin kaybına yol açıldı” diyen Soyer, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun “hiçbir metin olmadan da biz görüşmelere oturabiliriz” tezinin de çöktüğünü savundu.

Ferdi Sabit Soyer, iki kesimin de mevcut zemini baltalama çabalarının özellikle Kıbrıs Türk tarafı için sorun olduğunu kaydederek, çünkü çözümden Kıbrıs Türk halkının elde edeceği kazanımların önemli olduğunu; tüm aktörlerin bölgeye vereceği şekilde Kıbrıs Türk halkının etkisinin sınırlı olduğunu söyledi.

Türkiye’nin daha fazla muhatap alınacağı, Kıbrıs Türk halkının devreden çıkacağı gelişmeler yaşandığını belirten Soyer, Ortadoğu’daki gelişmeleri yorumladı.

“3 ay içinde referandum, bunun ardından yeni bir durum değerlendirmesi” şeklinde Gaziantep’te açıklama yapan Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun, Rum lider Anastasiadis’in ekmeğine yağ sürdüğü görüşünü ifade eden Soyer, bundan cesaret alan Anastasiadis’in Eroğlu’yla görüşmeye daha cesur geldiğini ve işi çıkmaza soktuğunu belirtti.

Soyer, görüşme sürecinin ilkelerle başlaması gerektiğini vurgulayarak, girişimci açılımlar getirmenin şart olduğunu söyledi. Soyer, Eroğlu’nun “Greentree’de yaptığı hatanın tekrarına zemin sağlamamak gerektiğini” belirterek, Cumhurbaşkanı’nın izlediği siyaseti eleştirdi.

Tek egemenliğe karşı çıkarak tüm müzakere sürecini berhava etmenin doğru olmadığını kaydeden Soyer, görüşmelerin ana çerçevesine UBP’nin de destek verdiğini belirtti ve Lefkoşa Milletvekili Faiz Sucuoğlu’nun konuşmalarına atıf yaptı.

Ferdi Sabit Soyer, konuyu hükümetle ve Meclis’te  tartışması için Cumhurbaşkanı’na çağrıda da bulundu.

“Silihtar’da oturup Sarayönü’ne yönelik siyasetler bizi bugüne kadar mahvetti” diyen Soyer, Cumhurbaşkanı’nı Meclis’i bilgilendirmesini istedi.

ATUN: “CUMHURBAŞKANI’NIN ELİ ZAYIFLATILMAMALI”

UBP Gazimağusa Milletvekili Sunat Atun ise, görüşmelerde Cumhurbaşkanı’nın çok net ve samimi bir duruşu olduğunu, elinin zayıflatılmaması gerektiğini söyledi.

Ortak bildiri konusunda Kıbrıs Türk tarafının olumlu yaklaşmışken Güney Kıbrıs’ın anlaşmazlık, uzlaşmazlık yönündeki tutumunu net şekilde ilerlettiğini belirten Atun, Cumhurbaşkanı’nın Meclis’i bilgilendirmesini desteklediğini kaydetti.

SOYER: “HANGİ SIFATLA… TEMSİLCİ Mİ…”

Atun’a cevap hakkı verilmesine karşı çıkan Ferdi Sabit Soyer, “Sunat Atun hangi sıfatla bana cevap veriyor, Cumhurbaşkanı’nın temsilcisi mi?” diye sordu ve Atun’un konuşmasının iç tüzüğe aykırı olduğunu belirtti.

Yeniden söz alan Soyer, “Demokrasiyi katleden kuralsızlıktır” diyerek, prensipler çiğnenince demokrasinin de insan ilişkilerinin de zarar gördüğünü söyledi.

Gündem dışı konuşma esaslarının Meclis İç Tüzüğü’nde belli olduğunu, cevap hakkının da belirlendiğini kaydeden Soyer, kuralların çiğnenmesine, demokratik ilkelerin yok farz edilmesine karşı tahammülsüz olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı’nın eleştirilmesinin “elini zayıflatma” olarak yorumlanmasının doğru olmadığını, aksine toplumsal güçlü olmayı sağlayan en temel noktanın bu olduğunu ifade eden Soyer, Cumhurbaşkanı’nın “Sarayönü politikalarında başarılı, Kıbrıs sorununda başarısız” olduğunu öne sürdü.

UBP Gazimağusa Milletvekili Sunat Atun da yeniden söz alarak, eleştirilere açık olmayanın Soyer olduğunu savundu; görüşlerini yineledi.

CTP-BG Milletvekili Mehmet Çağlar da, Meclis İç Tüzüğü’nün 62. maddesini okuyarak, bu maddenin Meclis Başkanlığı’nca ihlal edildiğini söyledi.

ERÇAL: “GÜZELYURT BELİRSİZLİK İÇİNDE”

CTP Güzelyurt Milletvekili Hüseyin Erçal ise, Güzelyurt bölgesinin sorunlarıyla ilgili gündem dışı konuşma yaptı.

Erçal, Güzelyurt bölgesinin belirsizlik içinde olduğunu söyleyerek, bunun Kıbrıs sorunuyla alakalı olduğunun altını çizdi.

Kendisinin dahi bu belirsizlikten dolayı “eğreti” hissettiğini ifade eden Erçal, belirsizliğin sürekli olarak bölgeden göçü tetiklediğini,  halkın sürekli olarak Gönyeli ve Girne’ye yerleştiğini anlattı.

Belirsizliğin gayrimenkul fiyatlarını da etkilediğini ve halkın elindeki malların değersizleştiğini kaydeden Erçal, “Bugün Güzelyurt bölgesi 10 yıl öncesinden daha geridedir” dedi.

Hüseyin Erçal, Kıbrıs konusuna değinirken de, bulunabilecek bir çözümün özellikle Güzelyurt Lefke bölgesi halkının yerinden edilmeyeceği bir şekilde olması gerektiğinin altını çizdi.

Bölgenin can damarı olan narenciyenin teşvik edilmesi gerektiğini söyleyen Erçal, “Eğer istenir ve uzman çalışması yapılırsa, narenciyeden önemli ölçüde para kazanılabilir” diye konuştu.

Bölgenin yatırıma ihtiyacı olduğunu vurgulayan Erçal, yapımı devam eden yolların yanısıra Lefke- Akdeniz arasına yeni bir yol yapılması gerektiğini kaydetti.

Bölgenin en büyük sorununun sağlık hizmetleri olduğuna dikkati çeken Hüseyin Erçal, bölgeye tam teşekküllü bir hastane için bir an önce harekete geçilmesi gerektiğini söyledi.

TÖRE: “DEVLETE VE EGEMENLİĞE SAHİP ÇIKARAK YOLA DEVAM ETMEK ZORUNDAYIZ”

DP-UG Lefkoşa Milletvekili Zorlu Töre, “Kıbrıs konusunu yaratan Rum Yunan ikilisi bugüne kadar bedel ödedi mi” konulu gündem dışı konuşmasını yaptı.

Müzakerelere başlanmamasının sorumlusunun Rum tarafı olduğunu belirten Töre, “Kıbrıslıca çözüm”ün Talat-Hristofyas döneminde başladığını, Rum liderlerin Kilise’nin ve sağ partilerin baskısı altında olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun itham edilmesinin haksızlık olduğunu belirten Töre, fetihçi zihniyet taşıyanın Kıbrıs Türk tarafı değil, Rum tarafı olduğunu ama BM’nin Rum tarafını mükafatlandırdığı 1963’ten beri sorunun sürdüğünü vurguladı.

Töre, Kıbrıs Türk halkının yaşadığı saldırılar, katliamlar, acılar sırasında mücadele teşkilatları kurduğunu, ardından da 15 Kasım 1983’te KKTC’nin ilan edildiğini anlattı.

Annan Planı referandumundan sonra da “hayır” diyen Rum tarafının AB üyesi yapıldığını, Kıbrıs sorununu düğümleyenin AB ve BM Güvenlik Konseyi olduğunu söyleyen Zorlu Töre, o yüzden Kıbrıs Türk tarafının ve Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi kararlarına uymadığını kaydetti.

“Devlete ve egemenliğe sahip çıkarak yola devam etmek zorundayız” diyen Töre, Güzelyurt bölgesinin sorunlarının Kıbrıs sorununda hep taviz verilecek bölge olarak görülmesinden kaynaklandığını söyledi.

Töre, herkesin KKTC’yi savunmasını isteyerek iki devlet ve iki egemenlik olmadan Kıbrıs sorununun çözümlenemeyeceği görüşünü ifade etti.

TAK

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.