1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. SİBER: “YASALARI HAZIRLAYAN HUKUK KOMİTESİNE İHTİYAÇ VAR”
SİBER: “YASALARI HAZIRLAYAN HUKUK KOMİTESİNE İHTİYAÇ VAR”

SİBER: “YASALARI HAZIRLAYAN HUKUK KOMİTESİNE İHTİYAÇ VAR”

Siber: “Yasaları Hazırlayan Hukuk Komitesine İhtiyaç Var”

A+A-

SİBER:  “KOMİTELERDE BİRİKMİŞ TASARILAR VAR”

“YASALARI HAZIRLAYAN HUKUK KOMİTESİNE İHTİYAÇ VAR”

“SAĞLIK İLE İLGİLİ YASALAR HALA BEKLİYOR”

“YENİDEN YAPILANMA İÇİN ANAYASA DEĞİŞİMİ ŞART”

“ÇÖZÜM, YENİ ÇATIŞMALARA DEĞİL BARIŞA KUCAK AÇMALI”

“ARZUMUZ HALKIMIZIN TEKRAR SIĞINACAK LİMAN ARAYIŞINA GİRMEYECEĞİ, GEÇMİŞİN ACILARININ YAŞANMAYACAĞI ADİL, YAŞAYABİLİR BİR ÇÖZÜME ULAŞMAKTIR”

SİBER, MECLİS’TE TEMSİL EDİLEN SİYASİ PARTİLERİN TÜRKİYE’DEKİ DARBE GİRİŞİMİYLE İLGİLİ ORTAK DEKLARASYONU OKUDU.

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, yasallaşan birçok önemli düzenlemeye rağmen komitelerde bekleyen onlarca önemli yasanın, yetersiz kadro ve uzmandan dolayı istenilen hız ve zamanda hazırlanamadığını belirterek, yasama konusunda uzman hukukçulardan oluşan bir komitenin şart olduğunu söyledi.

Siber, “Yasal boşluğun olduğu yerde maalesef partizanlık, popülizm ve rant hırsı o boşluğu dolduruyor. Yasa dışılıklara karşı denetim yetersizliği, yargı kararlarında gecikme ve mahkeme kararlarının uygulanmasındaki zafiyet devlet otoritesini zayıflatıyor; hak ve adalete olan güvensizlik artıyor. Yaşam kalitesi düşüyor”

Sibel Siber, 2016-2017 Yasama Yılı açılışı nedeniyle Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda yaptığı açılış konuşmasında, yeni yasama yılının ülke, halk ve tüm Meclis çalışanları için verimli, başarılı ve hayırlı olmasını diledi. Siber, “Demokratik hukuk devletlerinin bir gereği olarak halkımızın iradesini temsil edilen Meclis’imizde yeni yasama yılına başlarken öncelikle demokrasinin önemine vurgu yapmak istiyorum” dedi.

TÜRKİYE’DEKİ DARBEYLE İLGİLİ ORTAK DEKLARASYON

Sibel Siber, daha sonra Meclis’te temsil edilen tüm siyasi partiler Türkiye’deki darbe girişimiyle ilgili bugün yayınlanan ortak deklarasyonu okudu.

Cumhuriyetçi Türk Partisi, Ulusal Birlik Partisi, Demokrat Partisi ve Toplumcu Demokrasi Partisi’nin ortak deklarasyonunda şu ifadelere yer verildi:

“Türkiye’de 15 Temmuz 2016 tarihinde anayasal düzene, hukukun üstünlüğü ilkesine ve demokratik iradeye karşı düzenlenen darbe girişimini ve TBMM’ne yapılan menfur saldırıyı KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı ve Meclis'te temsil edilen tüm siyasi partiler olarak bir kez daha kınadığımızı ve her zaman her koşulda demokratik iradenin yanında olduğumuzu deklare ederiz”

“DEMOKRASİ OLAN YERDE DAHA İYİYE, DAHA GÜZELE ULAŞMA UMUDU VARDIR”

Ülkede çözülmeyi bekleyen birçok iç sorun nedeniyle zaman zaman karamsarlığa sürüklense de, tüm bu olumsuzluklara çözüm üretebilecek güçlü bir demokrasiye sahip olunduğunu kaydeden Siber, şöyle devam etti:

“Demokrasi olan yerde daha iyiye, daha güzele ulaşma umudu her zaman vardır. Bunun dışındaki rejimlerde insan hak ve özgürlüklerinin nasıl kısıtlandığını, ülkelerin nasıl kaos, göç ve savaş ortamlarına sürüklendiğini yakın coğrafyamızda gözlemliyoruz, yaşanan insanlık dışı olayların acısını içimizde hissediyoruz.

Temmuz ayında Türkiye’de demokrasiye karşı yapılan darbe girişimine karşı halkın, tüm siyasi farklılıklarını bir yana bırakarak, canları pahasına birlik ve beraberlik içinde gösterdiği direniş, dünya demokrasi tarihinde unutulmayacak bir yer tutmuştur. İstikrarlı, huzurlu, birlik, beraberlik ve barış içinde yaşayan güçlü bir Türkiye sadece bizler için değil, bölge coğrafyası ve dünya için de çok önemlidir”

“ÖNEMLİ YASALAR GEÇTİ”

Geçmiş yasama yılında birçok önemli yasanın Meclis’ten geçtiğine işaret eden Siber, “Yıllardır Meclis Başkanlarının açılış konuşmalarında dile getirdikleri en önemli yasalardan olan Siyasi Partiler Yasası, Seçim ve Halk Oylaması Yasası ve Meclis İç Tüzüğü Yasası’nın bu dönemde geçmiş olması oldukça önemlidir. Yine Gıda Güvenliği Yasası, Doku ve Organ Nakli Yasası, Merkezi İhale Yasası ve yaşam kalitesine olumlu yansıyacak birçok AB uyum yasasının geçtiğini memnuniyetle ifade edebilirim” diye konuştu.

“KOMİTELERDE BİRİKMİŞ TASARILAR VAR”

Öte yandan komitelerin önünde birikmiş, görüşülüp yasallaşmayı bekleyen onlarca önemli yasa tasarısı, yasa önerisi olduğuna işaret eden Siber, şöyle devam etti:

“Çok arzuladığımız reformların gerçekleşmesi, bu yasaların hazırlanma ve yasalaşma hızına bağlıdır. Devlet kadrolarının yetersiz sayıda uzman personeli ile bu yasaların ve tüzüklerin istenilen hız ve zamanda hazırlanması mümkün değildir. Kısacası reform yapma konusundaki siyasi irade ne kadar güçlü olursa olsun bu hızla yol almak çok zordur”

Siber, Meclis’te görevli bir hukukçunun, üçlü kararnameyle bir bakanlıkta görevlendirilmesinden sonra şimdi sadece 2 hukukçuyla yasa çalışmalarını yürüttüklerine işaret etti.

Siber şöyle devam etti:

“Bu açığı gidermek için Kamu Hizmeti Komisyonu’nda açtığımız hukukçu ve yasama görevlisi münhalinin üzerinden 1 yılı aşkın bir zaman geçmesine rağmen henüz sınav yapılmadığını üzülerek paylaşmak isterim. Bu da bize gösteriyor ki Kamu Hizmeti Komisyonu’nda da diğer birçok kurumumuzda olduğu gibi hızlı bir performans gösterilemiyor. Bunun adına ister hantal yapı, ister kurumsallaşmama, isterse bürokrasi diyelim, neticede kurumlarımızla ilgili çok büyük sorunlarımız var. Çalışma motivasyonunu, çalışma barışını gözeten performans değerlendirmesini ve liyakata dayalı bir sistemi, geçen bunca yılda kuramadık, kurumsallaşamadık, komitede yıllardır bekleyen Kamu Görevlileri Yasası’nı maalesef  geçiremedik”

“YASALARI HAZIRLAYAN HUKUK KOMİTESİ’NE İHTİYAÇ VARDIR”

Adli Yıl’ın açılışında Yüksek Mahkeme Başkanı’nın yaptığı konuşmada kendi yasalarıyla ilgili sıkıntıyı örnek vererek, devlette yasa hazırlanmasındaki güçlükleri dile getirdiğine işaret eden Siber, bunun için de çare olarak birçok ülkede var olan ayrı bir “Hukuk Komitesi” kurulmasını önerdiğini hatırlattı.

Yüksek Mahkeme Başkanı’nın bu önerisine içtenlikle katıldığını ve buna benzer bir öneriyi daha önce hükümetlerle paylaştığını anlatan Siber, şunları kaydetti:

“Kurumlarımızın daha çağdaş ve verimli yapıya kavuşması ve gerekli yasalarının hazırlanması için yasama konusunda uzman hukukçulardan oluşan bir komiteye ihtiyaç var. Reform yasalarını yapmak ve geçirmek arzusundaysak, öncelikle bir hukuk komitesi oluşturmak yönünde ortak irade ortaya koymalıyız. Böyle bir bağımsız komitenin hem bakanlıklar, hem yasama, hem de yargıyla yani devletin tüm kurumlarıyla çalışarak, yasaların hem hızlı, hem de nitelikli hazırlanmasını sağlayacağı inancındayım”

“YASALARIN BOŞUKLARINI YASADIŞILIKLAR DOLDURUYOR”

Ülkede bireyin yaşam kalitesine birinci derecede olumsuz yansıyan sorunların iç sorunlar olduğuna işaret eden Siber, “Örneğin hepimizi mutsuz eden çevre kirliliğinin nedeni biziz, kirleten bizleriz” diye konuştu.

Çevre bilinci gelişmemiş kişiler ve kurumların, çevreyi acımasızca kirlettiğini, katlettiğini söyleyen Siber, “Çünkü yasalarımız eksik, bu yönde etkin denetim ve ceza uygulaması zayıf. Çevre yasamız 2012’de geçti ancak tüzükleri henüz tamamlanmadı” dedi.

Meclis Başkanı Siber şöyle devam etti:

“Çevreyi koruyan, eğlence yerleri ile yerleşim yerlerini ayıran,  ülke turizmine katkı koyan sağlıklı şehirlere, emirnamelerle ulaşmamız mümkün değildir. Bunun için imar planları lazım. Bir dünya mirası olan dünyanın en güzel beldelerinden Girne’nin imar yasasının geçen bunca yılda hazırlanmamasının suçlusu yine bizleriz.

Yasal boşluğun olduğu yerde maalesef partizanlık, popülizm ve rant hırsı o boşluğu dolduruyor. Yasa dışılıklara karşı denetim yetersizliği, yargı kararlarında gecikme ve mahkeme kararlarının uygulanmasındaki zafiyet devlet otoritesini zayıflatıyor; hak ve adalete olan güvensizlik artıyor. Yaşam kalitesi düşüyor”

“SAĞLIK İLE İLGİLİ YASALAR HALA BEKLİYOR”

Özellikle devlet politikası olması ve Meclis iradesi gerektiren sağlık yasalarının bu dönemde de aciliyetini koruduğunu anlatan Siber, şöyle devam etti:

“Sağlıkta yasasızlık devam ettikçe sorunlar büyüyor, sorunlar yamalama şeklinde günlük kararlarla çözülmeye çalışıldıkça, kaos daha da derinleşiyor. Hatırlayacağınız üzere geçen yıl Meclis Başkanı olarak bu konuda inisiyatif almış, meclisteki hekimlerimizin desteği ve katılımıyla tüm sağlık yasalarının ele alınacağı bir komite oluşturmaya çalışmıştık; fakat maalesef bir talihsiz açıklama bu sürecin çökmesine neden olmuştu.

Meclis Başkanı ve de bir hekim olarak, sağlıkla ilgili tüm yasa tasarısı ve önerilerinin, ilgili bakanlığın da görüşü doğrultusunda, paydaşların da katılımıyla oluşturulacak bir komitede görüşülmesinin önemini bir kez daha yinelemek isterim.  Sağlık gibi hassas ve kutsal bir alanda ülkemiz şartlarına en uygun sistemi yaratma konusunda hepimize büyük görev düşmektedir. Unutmayalım ki en modern hastaneleri inşa etseniz bile yasa ve sistem yoksa yine de arzulanan sağlık hizmetini veremezsiniz.”

“YENİDEN YAPILANMAYA İHTİYACIMIZ VAR”

Konuşmasına “Halkımıza, kendi çocuklarımıza ve geleceğimize olan sorumluluklarımız büyüktür” diyerek devam eden Siber,  halkın iyi yönetim istediğine işaret etti.

“Bu sıralarda oturan milletvekilleri olarak bizler belki de bir daha böyle yüce bir görevde olmayabiliriz. O nedenle, iyi işler yapmak için önümüzdeki zamanı iyi değerlendirmeliyiz” diyen Siber, şöyle devam etti:

“Yeniden yapılanmaya ihtiyacımız var. Mevcut yapının sürdürülemez olduğu ortadayken, yeniden yapılanma konusunda adım atma cesaretini ve kararlılığını gösteremeyip, statükoya yenildikçe, hükümetler muhalefetler, siyasiler değişiyor. Değişmeyen tek şey ise halkımızdaki hoşnutsuzluk ve kötü yönetildiğine dair olan inançtır. Yasama ve denetim çalışmalarında yapabileceğimizin fazlasını yapmak için gayret göstermeliyiz. Bazen ne yaparsanız yapın takdir almayabilirsiniz hatta eleştirilebilirsiniz ama gayret etmenin, çalışmanın verdiği vicdani rahatlık önemlidir. Yasalarımızın bir an önce geçmesi, tüzüklerimizin hazırlanması ve özellikle denetim görevini yapan kurumların bu görevlerini laikiyle yapması ve yargının işleyişiyle ilgili sıkıntıların giderilmesiyle başarabiliriz.

Devletin 3 ana organı olan yasama, yürütme ve yargının kuvvetler ayrılığı prensibine saygı önemlidir. Bu demokratik hukuk devletinin de gereğidir. Meclis iradesi gerektiren kararlarda bu iradeyi yok saymak, ya da hükümet kararlarının hukuk dışılık yönünden yargıda sorgulanıyor olmasının bizi getireceği nokta halkımızda oluşacak derin güvensizliktir. Hak ve adalet duygusunun sarsılması ve neticede birlik beraberliğimizin zarar görmesidir. Konuyla ilgili olarak Yüksek Mahkeme Başkanı ve Başbakan ile yakın bir tarihte bu konuları görüşüp, değerlendirmek üzere toplantı kararı aldık. Ümit ediyorum ki önemli adımların atılacağı yararlı bir toplantı gerçekleştiririz”

“YENİDEN YAPILANMA İÇİN ANAYASA DEĞİŞİMİ ŞART”

Yeniden yapılanma için her şeyden önce yeni bir Anayasa’ya ihtiyaç olduğunu belirten Siber, geçmişte hazırlanan Anayasa değişikliklerinin halk tarafından şu veya bu nedenle kabul edilmemesinin, yeni Anayasa çalışmalarıyla ilgili motivasyon eksikliği yaratmış olabileceğine işaret etti.

Siber şöyle devam etti:

Ama bu yapı sürdürülemez diyorsak, yeniden yapılanmayı hedefliyorsak, bunun birinci şartı yeni bir Anayasa’dır. Kamu vicdanını rahatsız eden Meclis tatilinin uzun olması da ilgili Anayasa maddesinden kaynaklanmaktadır. Hepimizin bildiği gibi, Anayasa’nın birçok maddesi, çağdaş yasaların yapılmasının önünde engeldir. Önümüzdeki genel seçimlere kadar Anayasa değişikliklerini hazırlamak hedefimiz olmalı. Yukarıda sözünü ettiğim hukuk komitesi oluşumunu gerçekleştirir ve yasalaştırır ve komitenin de katkısıyla Anayasa değişikliklerini hazırlayabilisek, önemli bir görevi yerine getirmiş olacağız”

“BUGÜNÜN DOĞRUSU YARINA ÖRNEK OLACAK”

Gelişmiş ülkelerde uzun yıllardır mevcut olan vergi mükellefi bilincinin ülkede de yerleşiyor olmasını sevindirici bir gelişme olarak niteleyen Siber, “Bugün idarece alınan bazı kararları, yapılan bazı harcamaları vatandaşın sorguluyor olması, daha şeffaf ve hesap verilebilir bir siyasi anlayışın egemen olmasını sağlayacaktır. Bu da siyasete olan güveni artıracaktır” diye konuştu.

Siber konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Demokratik hukuk devletlerinde, devlet bütçesinden harcanan her kuruşun denetime açık olması gerekir. Devletin güvenliği için gizlilik prensibi gerektiren bazı harcamalar da, devletin gizlilik kuralları çerçevesinde yine denetime açık olmalıdır. Devlet bütçesindeki bir ödeneğin hangi maksatla nereye harcandığını, harcamayı yapan dışında kimsenin bilmemesi, hem şaibe yaratır, hem de demokratik hukuk devleti kurallarıyla bağdaşmaz. Bu yasama döneminde ‘örtülü ödenek’ diye adlandırılan bu tarz ödeneklerin çağdaş hukuk devleti kurallarına göre yeniden düzenleneceğini ümit etmekteyim. Unutmayalım, dünün yanlışını örnek almazsak, bugünün doğrusu yarına örnek olacak”

“ÇÖZÜM, YENİ ÇATIŞMALARA DEĞİL BARIŞA KUCAK AÇMALI”

Tüm bu iç sorunların yanında Kıbrıs sorunu gibi yarım asrı aşkındır devam eden bir sorunla da yüz yüze olunduğuna işaret eden Siber, “İç sorunlarımızla Kıbrıs sorunu arasındaki fark, birinin çözüm iradesinin bizde olması, diğerinin ise yalnızca bizim irademizle çözülecek bir sorun olmamasıdır” dedi.

Meclis Başkanı Siber konuyla ilgili şunları kaydetti:

“Halkımızın kendi kimliğine, varlığına, uluslararası alanda saygı duyulması ve dünyadaki yerini alma mücadelesi uzun bir mücadeledir ve halen devam etmektedir. Hepimizin ortak arzusu, iki toplumun bu adada barış içinde yaşayacağı adil bir çözüme ulaşmaktır. Toplumların kendilerini güven içinde hissedeceği, kendi varlığına tehdit oluşturmayacağı, siyasi eşitliğine saygı temelinde bir çözüm modelini arzuluyoruz. Yönetim ve güç paylaşımında sayısal çoğunluğun hakimiyetine değil, siyasi eşitliğe dayalı, iki toplumlu ve iki bölgeli bir çözümü destekliyoruz. İleride mahkemelerle veya başka kararlarla bozulması mümkün olmayan iki toplumlu ve iki kesimli bir çözüme ulaşmak hedefimizdir.

Çözüm başka, barış başkadır; bu nedenle bulunacak çözüm, yeni çatışmalara değil barışa kucak açmalı, yaşayabilir olmalı. Müzakereler devam ederken, güven artırıcı adımlarla birlikte halklarda karşılıklı güvenin artması, barışa hizmet etmesi yönünden önemliydi.  Ama ne yazık ki telefon gibi iki halk arasındaki iletişimi kolaylaştırma konusu bile Rum tarafınca çeşitli gerekçelerle engellenmiştir.  Kıbrıslı Türklere karşı ırkçı örgütler tarafından yapılan saldırılardan çok, daha da endişe vereni Rum Yönetimi’nin failleri bulma konusundaki isteksizliği ve Güney Kıbrıs’taki medya ve sivil toplum örgütlerinin bu saldırılar karşısındaki sessizliğidir. Liderler tarafından verilmeye çalışılan olumlu ve iyimser hava çözüm umutlarını artırsa da New York’ta müzakere sürecinin hız kazanması için takvim önerisine karşı çıkışları ve bunun Güney Kıbrıs’ta zafer diye ilan edilmesi, karşılıklı güvene ve barışa olumsuz yansımaktadır”

“MECLİSİMİZİN İRADESİ TÜRKİYE’NİN GARANTİSİNİN DEVAMINDAN YANADIR”

“Çözümü gerçekleştirecek olanlar liderlerdir ama barışı halklar yapar sözümü Meclis kürsüsünden bir kez daha tekrarlamak istiyorum” diyen Siber, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kıbrıslı Türklerin çözümden sonra kendilerini güven içinde hissedeceği bir güvenlik garantisinin, yaşanan tecrübeler ışığında ne AB, ne uluslararası güç, ne de BM olmadığı açıktır. Meclisimizin iradesi Türkiye’nin garantisinin devamından yanadır”

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın “Türkiye sığınılacak tek liman” sözlerine işaret eden Siber, “Bizim arzumuz halkımızın;  tekrar sığınacak liman arayışına girmeyeceği, geçmişin acılarının yaşanmayacağı adil, yaşayabilir bir çözüme ulaşmaktır. Halkımızı temsil eden Meclisin iradesi de bu yöndedir” şeklinde konuştu.

MECLİS BAŞKANLIĞI OLARAK YAPILAN ÇALIŞMALAR…

Daha sonra Meclis Başkanlığı olarak yapılan çalışmalara değinen Siber, Meclisin artık “Engelsiz” olduğuna işaret etti.

“Meclis binamızın her yerine engelli yurttaşlarımızın ulaşabildiğini görmekten mutluk duyuyoruz. Tüm kamu binalarında engellerin kaldırılması için çalışmalara hız verileceğine inanıyorum” diyen Siber, şöyle devam etti:

“Meclis ve devlet arşivindeki Türkçe gazetelerin digital ortama ve Meclis web sayfamıza aktarılma çalışmaları sürüyor. Birçok araştırmacımızın, yazarların, gazetecilerin Meclis web sayfasından yararlandığını görmek ve aldığımız geri dönüşümler sevindiricidir. Meclis Başkanlığı projelerinden olan Dr. Fazıl Küçük Müzesi’nin halkımıza  çağdaş müzecilik anlayışı ile kazandırılması ve müzenin ayda  ortalama bin ziyaretçi tarafından ziyaret edilmesi de yeni müze projeleri için motivasyonumuzu artırdı”

Daha sonra Meclisin Sekizinci Dönem Dördüncü Yasama Yılı’nda yapılan faaliyetlerin rapor halinde sunulduğuna işaret eden Siber, geçen dönemlerdeki dileğini tekrar ederek, yapılacak çalışmalarla siyasi tarihe olumlu bir sayfa bırakabilme temennisini dile getirdi.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.