Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP)  Genel Sekreteri İzzet İzcan, Kuzey Kıbrıs’taki siyasetin erezyona uğradığını ve zaman içinde güven kaybederek işlevsizleştirildiğini söyledi.

   “Siyaset çeşitli nedenlerle kirlendi” diyen İzcan, çoğu partinin günübirlik çıkarlarla politika yaptığını ve bundan rant sağladığını iddia etti. İzcan, Kıbrıs sorununun en kısa sürede çözülmesi gerektiğini kaydetti.

   BKP Genel Sekreteri İzzet İzcan, muhabirin sorularını şöyle yanıtladı:

   Soru:Siyasete ne zaman başladınız ve bu başlangıç nasıl oldu?..

   Yanıt:Siyasete lise yıllarında başladım ve hiç ara vermedim.1978’de gençlik örgütlerinde bulundum. 1979 yılında İngiltereye gittim orada Demokrasi ve öğrenci derneklerinde aktif görev aldım.1985 yılında Kıbrısa döndüm.1985 yılından sonra CTP Geçitkale Ocak Örgüt Başkanlığı yaptım.Çeşitli kademelerde bucak başkanlığı,ilçe yöneticiliği,parti meclisi üyeliği,merkez yönetim kurulu üyeliklerinde bulundum.

Özgür ihraç edildi BKP kuruldu

CTP Genel Başkanı Özker Özgür partiden ihraç edildiğinde bizler de onunla beraber partiden istifa ettik ve 2002 yılında birlikte BKP’yi (Birleşik Kıbrıs Partisi) kurduk. Şu anda bu partinin genel başkanlığını yürütüyorum. 2005 yılında ise parlementoya girdim.

   Soru: Siyasetin yanı sıra ne tür işlerle uğraştınız ?..

   Yanıt: Aldığım eğitim elektrik elektronik mühendisliğidir. Şu anda da siyasetin yanısıra bu işi yürütüyorum. Siyaset hiçbir zaman ana mesleğim olmadı. Sadece fikirlerimizi paylaşmak ve barış sürecine destek olmak için bir araç oldu.

   Soru: Ekonomik durumunuz nasıl?..

   Yanıt: Ekonomik durumum iyidir. Elektrik elektronik mühendisliği ve Ticaret faaliyetlerinden kazandığım parayla geçiniyorum.

   Soru: Bakmakla yükümlü olduğunuz kimseler var mı?..

   Yanıt: Eşim ve iki çocuğum vardır. Oğlum 22 yaşında, kızım 18 yaşındadır. Oğlum Doğa  İngiltere’de okuyor, kızım Yağmur ise bu yıl yüksek öğrenim için İngiltere’ye gidecek. Eşim İlkay Girne19 Mayıs Kolejinde müdür muavinliği yapıyor.

   Soru: Son zamanlarda ciddi bir sağlık sorunu yaşadınız mı?..

   Yanıt: Hayır yaşamadım. Bunu biraz spora bol yürüyüş yaparım biraz da hayatı stres yapmadan olduğu gibi kabullenmekten geçiyor galiba. Toleranslı ve hoşgörülü yaşıyorum.

Meclis’te sert muhalefet

   Soru: Siyasette nelerle karşılaştınız?. Özellikle muhalefette zorluklar nelerdir?

   Yanıt: Siyasette dikkat edilmesi gereken husus seviye ve saygınlıktır. Mevkiler ve makamlar  geçicidir. Biz Meclis’te en sert muhalefeti yaptık ama asla bunu kişiselleştirmedik. Dostlarımızla yine dost olmaya devam ettik. Bunu başarabilmek elbette kolay değil ama başardığımıza inanıyorum.

   Soru: Bugünkü siyaseti nasıl buluyorsunuz?. Yanlışlar nedir?. Neler yapılmalı?..

   Yanıt: Bugünkü siyaset bir erezyona uğraşmıştır ve zaman içinde güven kaybederek işlevsizleştirilmiştir. Siyaset çeşitli nedenlerle kirlendi, gerçek anlamda bir iktidar kavgası seviyeli bir şekilde verilemiyor. Siyaset ciddi bir iştir inanarak yapılması gerekir ve toplumsal hizmeti esas almak şarttır. Siyaset projelere, programlara dayanmalıdır. Bizde çoğu parti ve siyasetçi günübirlik çıkarlarla siyaset yapıyor ve bundan rant sağlıyorlar. Bu yöntem kısa vadede size kazandırır ama uzun vadede kaybettirir. Samimi ve dürüst hizmet etmek için siyasete girilmesi gerekir. Menfaat ve çıkar güdülmemeli, siyasi kardeşlik, demokratikliği özümseyerek yapılmalı.

Toplum yok oluyor

   Soru: Kıbrıs sorununun çözümü konusunda ne düşünüyorsunuz?..

   Yanıt: Kıbrıs sorunu dünayanın en eski sorunlarından biridir ve en kısa sürede çözülmesi gerekmektedir. Bugünkü statüko Kıbrıs Türk toplumunu yok ediyor. 1974 öncesi oluşan düzen hırsızlık, ganimet, vurgun ve talan üzerine kurulmuştur. Çözümün nasıl olacağını uluslararası hukuk belirlemiştir. İlgili Güvenlik Konseyi kararları açık bir şekilde ortadadır. Traflar da bunları kabul etmişlerdir.

   İki bölgeli iki toplumlu siyasi eşitliğe dayalı bir federasyon kurulacaktır. Bunun dışındaki arayışlar maceradır. En erken zamanda bu çözüme ulaşmak için popilist yaklaşımlarla zamana oynamak statükonun kalıcalaşmasını sağlar ve bu da Kıbrıs Türk Toplumuna yapılabilecek en büyük kötülük olur.

   Şahsen benim siyasette olmamın esas sebebi de budur. Biz bu kritik aşamada bu zor görevlere talip olduk. Ülkemiz bağımsızlığa ve özgürlüğe kavuşunca siyasetten ayrılacak ve ailemle huzurlu bir hayat yaşamayı planlıyorum.

Halk çözüm istiyor

   Soru: Kıbrıs Türk tarafı çözüme hazır mı?. Değilse ne yapmalı?..

   Yanıt: Kıbrıs Türk toplumunun büyük çoğunluğu çözümü arzuluyor. Hazır değilim diyenler çözüm istemeyenlerdir. 1974 yılından sonra geçen 39 yılda çözüm için hazır olmayanlar hiçbir zaman hazır olamazlar. Bu tartışmaları anlamsız ve iyi niyetten yoksun buluyorum.

   Soru: Müzakerelerde en önemli sorun ne olacak? Ve bu nasıl çözülebilir?..

   Yanıt: En zor konu mülkiyet konusu oluyor. Bu her iki toplum için de önemlidir. Varlıklarını idame ettirebilmeleri için gereklidir. İki bölgeliliğin korunması için diğer konulardan daha da önemlidir. Ama çözümlenemeyecek bir konu da değildir. Avrupa’da ve dünyada çok daha zor konular çözüldü. İyi niyet ve samimi yaklaşılırsa çözülebilir.

   Soru: Çözüm olursa siz ne yapacaksınız?..      

   Yanıt: Siyasetten ayrılmayı düşünüyorum. Eğer bir çözüm olursa huzurlu bir şekilde yaşayacağım ailemle birlikte.

Diyalog