“RAUF DENKTAŞ ZAMANINDA KIBRIS RUM TARAFI HER ŞEYİ, DENKTAŞ REDDEDECEĞİ İÇİN KABUL EDİYORDU”

SURİYE’YE SALDIRI OLMASI VE UZUN SÜRMESİ HALİNDE DOĞAL GAZ ÇALIŞMALARININ GÜVENLİĞİ MESELE OLACAK

ANASTASİADİS EROĞLU’NUN MEKTUBUNA CEVABINI RUM SİYASİ PARTİ LİDERLERİYLE GÖRÜŞTÜKTEN SONRA VERECEK

Güney Kıbrıs’ı çok ve birbirine paralel gelişmelerle dolu bir sonbahar bekliyor. Rum Yönetiminin gündemi Kıbrıs sorunu, ekonomi, doğal gaz ve bölgedeki (Suriye) gelişmelerle ilgili kritik ve yakıcı konularla dolu olacak.

Fileleftheros “Sonbahar İçin Alarm... Kıbrıs Sorunu, Ekonomi, Doğal Gaz, Bölgedeki Gelişmelerle Yakıcı Gündem... Hükümet Açısından Birçok Açık Cephe” başlık ve spotlarıyla manşete çektiği haberinde Rum yönetiminin birçok cepheyi göğüslemesi gerekeceğini, birçok önemli konunun da açık olduğunu yazdı.

Habere göre Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlayacağı ekim ayında baş döndürücü gelişmeler olabilir. BM de prosedürün zaman almaması gerektiği düşüncesinde. Müzakerelerin ön hazırlıkları ve müdahil bütün tarafların niyetlerinin netleştirilmesi maksadıyla 9 Eylül’de Ada’ya gelecek olan BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Aleksander Downer bir hafta kalacak. Downer Kıbrıs Türk ve Rum taraflarının 2008-2012 görüş birlikleri ve görüş ayrılıkları belgesiyle (Downer Belgesi) ilgili tavırlarını netleştirmelerini istiyor. BM Downer Belgesi’nin müzakerelere zemin teşkil etmesi gerektiğine inanıyor.

Gazete haberinin “Downer Belgesini ‘Satmak’ İstiyor” başlığıyla ayırdığı bölümünde şu detaylara yer verdi:

“RAUF DENKTAŞ ZAMANINDA KIBRIS RUM TARAFI HER ŞEYİ, DENKTAŞ REDDEDECEĞİ İÇİN KABUL EDİYORDU”

“BM Kıbrıs müzakerelerinin, Ekim ortasına tarihlenen yeniden başlamasına hazırlık yapıyor. BM genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Aleksander Downer’ın 9 Eylül’deki Ada’ya gelişi, öncelikle prosedürün ve usulün netleştirilmesi hedefini taşıyor. Downer Kıbrıs’ta bir hafta kalacak ve ağırlığı da Osman Ertuğ ve Andreas Mavroyannis’le ayrı ayrı yapacağı temaslara verecek. Müdahil tarafların Downer belgesine karşı tutumları BM açısından kritik ve belirleyici addediliyor. Eroğlu’nun, 2008-2012 görüş birlikleri ve görüş ayrılıkları belgesini müzakerelere zemin kabul ederek gelişmeleri önceden belirlemesi Rauf Denktaş dönemini hatırlatıyor. Ancak tersten... Çünkü o zamanlar Kıbrıs Rum tarafı her şeyi, Denktaş reddedeceği için kabul ediyordu. Lefkoşa Downer Belgesi’ni müzakerelere zemin değil ‘referans noktası’ kabul ettiğini de netleştirmiş durumdadır. Dahası eski Başkan Dimitris Hristofyas’ın müzakere grubu belgeyi incelediğinde, belgede kaydedilen her şeyin gerçekleri yansıtmadığı görüşünü ifade etti.

BM Başkan Anastasiadis’in New York seyahatini bu dönem açısından önemli buluyor. Çünkü niyetlerinin görüntüsünü en üst düzeyde, BM Genel Sekreteri ile görüşmesinde netleştirecek.”

Gazeteye göre ekonomide, Euro Grubu’nun 13 Eylül’deki toplantısında 1,5 milyar Euro’luk dilimi serbest bırakması için memorandum yasa tasarılarının Rum meclisinden geçirilmesi gerekiyor. Aynı zamanda dikkatler, Troyka’nın ekim sonlarında yapacağı yeni gözden geçirmeye çevrilmiş durumda. ‘Kıbrıs Bankası’ndaki gelişmeler de Anastasiadis hükümetinin başını ağrıtıyor. Gelişmeleri yakından takip eden Troyka’nın, meselenin siyasileştiğine inandığı ve meselenin perde gerisi faaliyetlerin kurbanı olabileceğini düşündüğü yolunda bilgiler var.

Doğal gaz araştırmaları, Rum Yönetiminin tek yanlı münhasır ekonomik bölge ilan ettiği Doğu Akdeniz bölgesindeki 10,11 ve 12 numaralı parsellerde devam ediyor. Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis bugün Kahire’ye gidiyor. Mısır, 10 ve 11 numaralı parsellere bitişik kendi (Mısır) bitişindeki parseller için ruhsat ihale turu başlattı. Rum Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis ise önümüzdeki hafta ABD’ye giderek siyasi düzeyde temaslarda bulunacak, şirketlerle de görüşecek.

Bölgedeki gelişmelerin, özellikle de Suriye ve Mısır’da cereyan edenlerin Güney Kıbrıs’ı da etkilediği belirtilen haberde olası bir saldırının, özellikle de uzun süreli bir savaşın Rum yönetiminin doğal gaz konusundaki projelerini etkileyeceğine ve güvenlik meselesi yaratacağına vurgu yapıldı, şu detaylar aktarıldı:

SURİYE’YE SALDIRI OLMASI VE UZUN SÜRMESİ HALİNDE DOĞAL GAZ ÇALIŞMALARININ GÜVENLİĞİ MESELE OLACAK

“Suriye’ye saldırı olması halinde, Kıbrıs parsellerinde yapılmakta olan doğal gaz saptama ve çıkarma araştırmalarıyla ilgili güvenlik meselesi meydana gelecek. Ancak bu, savaşın ne kadar süreceğine bağlıdır (saldırıların ‘operasyon’ şeklinde ve kısa olacağı değerlendirmeleri artıyor.)  Gündeme gelen diğer bir konu da Suriye’ye saldırı olması halinde Türkiye’nin rolünün ne olacağıdır. Bütün senaryolar Dışişleri Bakanlığı tarafından inceleniyor.”

Haftalık Kathimerini “Şimdi de Kıbrıs Sorunu Gündemde... Lefkoşa, Yeni Başarısızlığı Engellemek İçin Dinamik Yaratmaya Yatırım Yapıyor” başlıklı haberinde Anastasiadis hükümetinin, yeni çözüm çabasının öncekilerden daha iyi bir akıbeti olabilmesinin tek yolunun yeni çabaya ivme katacak dinamik yaratılmasını olduğuna inandığını ve Maraş kozunu bu nedenle oynamaya devam ettiğini yazdı.

Gazete Rum yönetiminin bütün istikametlere, müzakerelere katılmaya kayıtsız şartsız hazır olduğunu iletmesine karşın teknik komiteler düzeyinde iyi bir ön hazırlık yapılması gereğini vurguladığına vurgu yaptı, özetle şunları ekledi:

“Lefkoşa, bütün konuları nafile görüşmek niyetinde olmadığını da açıkça ortaya koyuyor ancak öte taraftan birinci muradı,  Kıbrıs Türk ve Türk taraflarınca kullanılmaya çalışılan, Downer belgesinde kaydedildiği gibi, Hristofyas döneminde peşinen uzlaşılanlardan kurtulmaktır.

ANASTASİADİS EROĞLU’NUN MEKTUBUNA CEVABINI RUM SİYASİ PARTİ LİDERLERİYLE GÖRÜŞTÜKTEN SONRA VERECEK

Derviş Eroğlu, Başkan Anastasiadis’e gönderdiği mektupta da açıkça ortaya koyduğu gibi dar takvimlerde ısrar ederek, Lefkoşa’yı köşeye sıkıştırmak için müzakerelerin kaldığı yerden devam etmesini istediğini açıkladı. Anastasiadis Eroğlu’na cevabını, Trodos’taki toplantılarında söz verdiği gibi tezlerini siyasi parti başkanlarına sunduktan sonra vermek niyetindedir.

Anastasiadis’in BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon ve AB yetkililerine göndereceği mektuplarda da Lefkoşa’nın iyi ön hazırlıkla ilgili tezleri anlatılacak. AB’li yetkililere, müzakerelere AB’nin de aktif katılımı talebini yineleyecek. Mektupların içeriği henüz netleştirilmedi ancak gazetemizin edindiği bilgilere göre Lefkoşa’nın, Maraş’ın iade edilmesi önerisi gibi somut ilerleme adımlarıyla, Güvenlik Konseyi’nin ilgili kararları temelinde çözüme ilişkin beyan edilmiş iradesi ekseninde olacak.  mektupların eylül ayının ilk yarısında, her halükarda da Başkan Anastasiadis’in BM Genel Kurul toplantısı için New  York’a gidişinden önce gönderilmesi bekleniyor. Aynı bilgiler başka muhataplara da mektuplar gönderilmesi düşüncesi vardır ancak bu konuda herhangi bir karar alınmış değildir.”

TAK