1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. SONUÇ: ÖLÜM!
SONUÇ: ÖLÜM!

SONUÇ: ÖLÜM!

SONUÇ: ÖLÜM!

A+A-

Uzmanlar, ülkemizin kanayan yarası haline gelen uyuşturucunun, özellikle ‘sentetik cannabinoid’in kullanımının önüne geçilememesinin, toplum sağlığını tehdit ettiğini söylüyor.

Elmas TOKAY


   Esrardan (hintkeneviri) yüz kat daha tehlikeli, çok çabuk bağımlılık yapan, kalıcı beyin hasarına, hatta ölüme yol açan sentetik cannabinoid (bonzai- spice) türü uyuşturucu maddeler, ülkemizin korkulu rüyası haline geldi.
Ağır Ceza Mahkemeleri bu suçla ilgili ağır ve caydırıcı cezalar verse de, ülke, her geçen gün artan uyuşturucu kullanımı karşısında çaresiz kalıyor.
Narkotik ve Kaçakçılığı Önleme Müdürlüğü ekiplerinin, Güzelyurt’ta geçen temmuz ayında yaptığı operasyonda ele geçirdiği ve “Sentetik” uyuşturucu yapmak için ambalajlanmayı bekleyen 112 boş paket ise durumun ne kadar da içler acısı olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Hukukun Üstünlüğü Hareketi Başkanı Avukat Barış Mamalı, olayın vahim olduğunu belirtti. Mamalı, sentetik türü uyuşturucu maddelerin çok yaygın olduğunu kaydetti. Mamalı, "boş ambalajlar bulunduğuna göre ticaretinin de bu ülke sınırları içerisinde yapıldığının açıkça göstergesi karşımızda duruyor" dedi.
İç Hastalıklar Uzmanı Dr. Özcan Hüdaverdi son yıllarda uyuşturucu kullanımının ülkemizde büyük bir artış gösterdiğine dikkat çekti. Dr. Hüdaverdi, özellikle kullanımı artan sentetik uyuşturucuların (Bonzai, Spice vb) ölüm başta olma üzere, beyinde kalıcı hasara, erken yaşta kalp krizine, psikolojik bozukluklara ve spermlerde azalma gibi ciddi hastalıklara yol açtığını söyledi.
USAM ve Kıbrıs Yeşilay Başkanı Ayşe Gökyiğit yaptığı açıklamada, gerekli cihazların temin edilmesinin ardından 2015 yılı içerisinde maddeye bağlı 4 ölüm vakası tespit edildiğini ve bu vakaların yirmili yaşlarda olduğu için üzerinde durulması gereken ciddi bir durum olduğunu söyledi.

“15 yıla kadar hapisliği var”
   Sentetik Cannabinoid (Bonzai) KKTC’de 29 Mart 2010 tarihinde Eczacılık ve Zehirler Kanunu kapsamında yasaklandı, 30 Haziran 2011 tarihinde ise Uyuşturucu Maddeler Yasası kapsamına alındı. 15 yıla kadar hapislik cezası verilebilir.

“Bütçe dahi yok”


   Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi’nin (EMCDDA) 12. raporuna göre, Avrupa’da birçok ülkede uyuşturucu ile mücadele için ayrılan bütçeler hiç de küçümsenemeyecek rakamlardan oluşuyor. Raporda, Avrupa’nın uyuşturucuyla mücadeleye yılda 13 milyar ile 16 milyar Euro harcadığı vurgulanıyor.
Türkiye’de uyuşturucu ile mücadele için ayrılan bütçe 90 milyon Amerikan Doları’nı bulurken (ki bu rakamın yetersiz kaldığı savunuluyor), İngiltere 2 milyar 185 milyon Euro, İsveç 1 milyar 200 milyon Euro bütçe ile sorunların ancak çok küçük bir kısmını aşabiliyor. KKTC'de uyuşturucuyla mücadele bütçesi sıfır seviyesinde seyrediyor.

Dr. Hüdaverdi: Ölümle sonuçlanır


   İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Özcan Hüdaverdi son yıllarda uyuşturucu kullanımının ülkemizde büyük bir artış gösterdiğine dikkat çekerek, özellikle kullanımı artan “Sentetik” uyuşturucuların (Bonzai, Spice vb) ölüm başta olma üzere, beyinde kalıcı hasara, erken yaşta kalp krizine, psikolojik bozukluklara ve spermlerde azalma gibi ciddi hastalıklara yol açtığının söyledi.
Sentetik uyuşturuculardan biri olan ve ülkemizde son zamanlarda oldukça sık kullanılan “bonzai”nin piyasaya tütsü olarak sürüldüğünü kaydeden Hüdaverdi, bu ürünün, hint kenevirinin etken maddesi olan cannabinoidin sentetik olarak elde edilmiş halini içerdiğini belirtti.
Sentetik cannabinoidin, marihuananın etkisini taklit eden bitkisel ve kimyasal ürünler olduğunu söyleyen Hüdaverdi, bu ürünlerin, insan kullanımı için olmadığını, tütsü olduğunun belirtilmesine rağmen, bu maddelerin, bitkisel uyuşturucular gibi sigara içimi şeklinde suiistimal edildiğine işaret etti.
Hüdaverdi, şunları dile getirdi:
“Bu tür uyuşturucu kullanan kişilerin beyin hafıza bölümündeki hücreler etkilenir ve basit işler dahi yapılamaz. Hareketlerde, algılama, öğrenme ve düşünmede sorun yaşanır. Koordinasyon, dikkat, performans etkilenir, araba kullanmak tehlikeli olur. Kalp hızı artarak ağız kuruluğu ve gözlerde kanama oluşur. Psikolojik bozukluklar ve spermlerde azalma görülür. Yani, hayati tehlike yaratan çok ciddi yan etkiler oluşur. İçerdiği maddelerden dolayı bulantı, kusma, kalp hızında artış, burun kanamaları, kardiovasküler problemler, sinirlilik, paranoya, hafıza kaybı, depresyon, ereksiyon sorunu gibi etkilere neden olmaktadır”.

Avukat Mamalı: Mücadelede devlet politikası var olmalı


    Hukukun Üstünlüğü Hareketi Başkanı Avukat Barış Mamalı, “düşünün ki bir kişi kendi evinde uyuşturucu maddeyi satmaya hazır hale getirmek için yüzlerce paket bulundurabilecek kadar mevcut ortamdan cesaret bulmaktadır. Esas sorun buradadır ülkemizdeki uyuşturucu ticaretini dizginleyecek veya bunu minimuma indirebilecek bir mücadelenin yoksunluğundan güç bulmaktadırlar” dedi.
Uyuşturucuyla mücadele için bir devlet politikasının var olması gerektiğini ifade eden Mamalı, ülkemizde, bu hususta devlet politikası olmadığı gibi, uyuşturucuyla mücadele için bütçe de ayrılmış her hangi bir kalemin dahi bulunmadığını kaydetti.
Uyuşturucu ticaretinin büyük organize çeteler tarafından yürütülmekte olduğunu belirten Mamalı, bu çetelere karşı, ciddi, donanımlı ve yasal güvenceleri içeren bir platformda ancak mücadele edilebileceğini söyledi.
“Sadece 5-10 kişilik polis ekipleriyle bu sorunu çözmek mümkün değildir. Bu tür çeteler, güçlü bütçeye sahip, narkotik ekipleri, teknolojik donanım ve bazı koruyucu yasal düzenlemelerin varlığıyla çökertilebilir” diyen Mamalı, yasaların önemine değindi.
Ülkemizde, tanık koruma sisteminin olmadığını ve bu tür çeteleri ihbar edecek kişilerin devlet korumasından mahrum olduğuna değinen Mamalı, bu sebeple bu tür uyuşturucu baronlarının, kendi içinden ihbarcılar yoluyla çökertilmesinin olanaksızız olduğunu savundu.

Ödül sistemi önemli


  Avukat Mamalı, “Bu mücadeleyi yapan kişileri de cesaretlendirecek bazı formüller yaratmamız gerekir. Örneğin, ele geçirilen uyuşturucu madde miktarına bağlı olarak narkotik polislerine maddi ödüller verilmelidir. Organize çetelere karşı devlette organize bir yapıyla mücadele edebilir” dedi.
Mamalı, "devlet artık bağımlıların üzerinden elini çekmelidir. Bağımlılara tam donanımlı tedavi merkezi yapıp oraya sevk etmeli ve elini ciddi şeklide uyuşturucu baronlarının üzerine atmalıdır" diye ekledi.

Gökyiğit: 4 ölüm gerçekleşti


   Uyuşturucu, Sigara ve Alkolle Mücadele Derneği (USAM) ve Kıbrıs Yeşilay Başkanı Eczacı Ayşe Gökyiğit, 2015 yılı içerisinde maddeye bağlı 4 ölüm vakası tespit edildiğini söyledi.
Gökyiğit, bu vakaların yirmili yaşlarda olmasının gerçekten üzerinde durulması gereken bir konu olduğuna dikkat çekerek,“Yakın zamana kadar özellikle gençler tarafından ‘zararsızdır, bana bir şey olmaz, bir defadan bir şey olmaz’ diye düşünülen sentetik cannabinoidlerin ne kadar zararlı oldukları gün gibi ortada” dedi.
Kimyasal yolla imal edildikleri için doğal uyuşturuculara oranla çok daha tehlikeli olan sentetiklerin, hem kısa sürede hem de şiddetli etki gösterdiğini kaydeden Gökyiğit, doza, kullanım yoluna ve kullanım süresine bağlı olarak da geri dönüşü imkânsız hasarlara, hatta ölüme sebebiyet verdiğini belirtti.
Gökyiğit, özellikle “merak” nedeniyle başlayan denemenin hiç yaşanmaması, kişinin maddeye “hayır” diyebilmesinin çok önemli olduğunu vurgulayarak, bunun için de eğitim müfredatının yenilenmesi, gençlerin, ailelerin, öğretmenlerin bilinçlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Kıbrıs

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.