1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. “SUYU KULLANAN MALİYETİNİ ÖDEYECEK”
“SUYU KULLANAN MALİYETİNİ ÖDEYECEK”

“SUYU KULLANAN MALİYETİNİ ÖDEYECEK”

“Suyu kullanan maliyetini ödeyecek”

A+A-
UBP Milletvekili Tatar, “Suyu kim kullanıyorsa, maliyetini ödeyecek” dedi, uzun vadeli projelerin başarısı için bunun gerekli olduğunu belirtti.Türkiye’nin 600 milyon dolarlık yatırımıyla suyun Kıbrıs’a ücretsiz geldiğini kaydeden Tatar, “Bu su akacak ve akınca buraya beleşe geliyor. Esas maliyet, buradaki dağıtımdan başlar. Dolayısıyla kullananlar ilk o maliyetini ödeyecektir.” 

“Devlet uzun vadeli bu işin altından kalkamaz”

“Ekonomik Program’da geç kalındı”

Özge KİZİR

Uzun vadeli projelerin başarılı olabilmesi için mutlak surette maliyetinin karşılanması gerektiğini belirten Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Ersin Tatar, bu Türkiye’den gelecek suyu kullanacak olanların da maliyetini ödemesi gerekeceğini ifade etti.

Tatar “Şimdi burada bizim avantajımız, bu su buraya ücretsiz geliyor. 600 milyon dolarlık yatırımı Türkiye yaptı. Bu su Allah’ın izniyle akmaya devam edecek. Bir sıkıntı olmayacak diye düşünüyorum. Bu su akacak ve akınca buraya beleşe geliyor. Esas maliyet buradaki dağıtımdan başlar. Çünkü ada içinde barajdan dağıtılır ve o motorların çalışması elektrik ister. O da bir maliyettir. Hatta tahmin ettiğimizden daha kolay bir maliyettir. Dolayısıyla kullananlar ilk o maliyetini ödeyecektir. Yani devlete bırakamazsın. Devlet uzun vadeli bu işin altından kalkamaz. Şimdi şu anda kaçaklar vardır. Motorlar kullanılıyor, ama tam kim kullanıyor bilinmiyor” şeklinde konuştu. 

“Çok ciddi tedbirler almak gerekiyor ki kullanıcılar bedelini ödesin”

Su yönetimi konusunda çok ciddi tedbirlerin alınması gerektiğini vurgulayan Tatar, “Çok ciddi tedbirler almak gerekiyor ki kullanıcılar bedelini ödesin. Şimdi kullanıcılar bunun bedelini ödemeye başlayınca, bununla beraber bir de tabi ki belediyeler de bu sudan kâr elde ediyorlar. Yani sistem öyledir. Elektrik Kurumu’na ve devletin Su İşleri Dairesine tam olarak ne öderler onu bilmiyorum, ama belli ki ödedikleri, vatandaştan tahsil ettiklerinden daha azdır. Orada belediyelerin bir rantı vardır. Onlar için ciddi bir gelir kaynağıdır. Bu kaynağın farklılığı konusunda ise onu oturup konuşmamız gerekiyor” ifadesini kullandı.

“Sudan dolayı şu an elde ettikleri kârı bırakmak istemiyorlar”

Tatar, sözlerine şöyle devam etti: 

“Belediyeler de o yüzden biraz bu duruma karşıdırlar. Çünkü şu anda bu yapıda belediyeler devletten katkı alıyorlar. Bugün yüzde 9’a çıktı. Yüzde 9’a çıkmak, maliyenin kasasından yılda 225 milyon Türk Lirası demektir. Yani yerel yönetimlere yılda 225 milyon Türk Lirası bir kaynak aktarılacaktır. Emlak vergileri veya harçları belediyeler toplayalım derken, gelirleri var. Fakat su da vardır. Sudan dolayı şu an elde ettikleri kârı bırakmak istemiyorlar. Biraz da ondan dolayıdır. Onların o hakları korunacaktır.”

“Halk, ben bu suya karşılık ne para ödeyeceğim ona bakması lazım”

Belediyelerin zarar görmesini istemediğini ifade eden Tatar, “Elbette belediyelerin zarar görmesini istemem. Bizim de belediye başkanı arkadaşlarımız vardır. Hangi partiden olduğu fark etmez. Halkımıza hizmet ediyorlar. Fakat bakıldığında sıkıntılar vardır. Çünkü günün sonunda önemli olan halkın ödediği maliyettir. Kim alır, fatura keser veya tahsil eder onlarla ilgilenmez. Halk, ben bu suya karşılık ne para ödeyeceğim ona bakması lazım. Maliyeti nedir bu işin diye o çerçevede bakmak lazımdır” ifadesini kullandı. 

“Ülkedeki su bizi ne kadar götürecek?”

 

Ülkede yağmurların giderek azaldığını ve bu yıl kuraklık sinyali verdiğine dikkat çeken Tatar, “ülkedeki su bizi ne kadar götürecek” diye sordu, yeterli su olmadığına dikkat çekti. Tatar, “Dolayısıyla kapsamlı bir projedir. İş bu noktaya getirilmemeliydi. Yani daha önceden bu işlerin mutlaka bir çıkış yolu veya bir uzlaşısı vardır. Devlet yönetiminde böyle inatlaşmaya gerek yok. Mutlaka ara formülle bunu çözmek lazımdır. Keşke daha önceden yapılabilseydi diye düşünüyorum” dedi.

Ekonomik Program için geç kalındı

2016-2018 Ekonomik Programın hazırlanmasıyla ilgili yapılan Ankara görüşmelerinde değerlendirmede bulunan Tatar, “Bu durum için çok gecikildi. Bir kere bütçe bitiyor. 2016 bütçesi meclisten geçecek. 2013-2015’te altında Özkan Yorgancıoğlu’nun da imzası vardır. Çoğu yapılamamış ve ertelenmiştir. Dolayısıyla sıkıntı oradadır. 2016-2018’i imzalamadan önce onların garantisini isterler. Onların yapılacağına dair söz isterler ve 2016-2018’e koyacaklar. Şimdi yapılmayan bir şeyi tekrar kabul edersen ve altına imza atarsan, sıkıntı o noktaya gelir. Belli ki direnç vardır. Belli ki bazı tedbirler ile reformları yapmak istemiyorlar. Fakat gerçekçi olmak lazımdır. Bakınız bugün üniversitelerde Güney Kıbrıs’ta çok ciddi tedbirler aldı. Bizde de eğer gerekirse alınması gerekiyor. Erteleyemezsiniz. Erteleme demek, daha pahalıya mal olması demektir. İlla yapacaksın” şeklinde konuştu.
haberal
Etiketler : , , , ,
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.