1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. TALAT'TAN ÇARPICI AÇIKLAMALAR
TALAT'TAN ÇARPICI AÇIKLAMALAR

TALAT'TAN ÇARPICI AÇIKLAMALAR

2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs konusunda gelinen son aşamada...

A+A-

TALAT, RUM BASINININ KIBRIS SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNÜ ZORLAŞTIRAN GÜÇLER ARASINDA YER ALDIĞINI BELİRTTİ

2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs konusunda gelinen son aşamada umutlu olunabilmesi için ortak metnin tamamlanmasının zorunlu hale geldiğini söyledi.

Talat, Kıbrıs Türk basını büyük çoğunlukla çözümden yanayken, Rum basınının Kıbrıs sorununun çözümünü zorlaştıran güçler arasında yer aldığını ifade etti.

2. Cumhurbaşkanı Talat, Türk tarafının ortak metne gerek olmadığı hususundaki görüşünün doğru olduğunu, ama Rum tarafının Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplumu yanına almasının bu gerçeği gölgede bıraktığını belirtti.

Ofisinden yapılan açıklamaya göre Talat, katıldığı bir televizyon programında çeşitli konuları değerlendirdi.

“EGEMEN EŞİTLİK İFADESİ”

“Egemen eşitlik” ifadesinin ne anlama geldiğinin sorulması üzerine Talat, bir demeçte bu ifadeyi gördüğünü ve ne demek istendiğini anlamadığı söyledi.

Talat, “Bu ifade, ‘egemenlik iki toplumdan eşit olarak kaynaklanır’ diyen Gali Fikirleri’nden mi esinlendi? Eğer kastedilen bu ise, bunu açık söylemek lazım ki tepki doğmasın” dedi.

Hristofyas’la iki kurucu devletin olacağı, söz konusu devletlerin eşit statüde olacakları, prensip olarak tek egemenlik ve tek vatandaşlık kabul edilirken uygulamanın müzakere edileceğinin vurgulandığı bir çerçevenin çizildiğini kaydeden Talat, bunların doruk anlaşmalarında bu açıklıkta olmadığını hatırlattı.

“İKİ BASININ FARKI”

Rum basınında çıkan haberlere çok fazla itibar edilmemesi gerektiğini söyleyen Talat, Kıbrıs sorununun çözümünü zorlaştıran güçler arasında Rum basınının da yer aldığını, Kıbrıs Türk basınının ise büyük çoğunlukla çözümden yana olduğunu ifade etti.

Talat, Kıbrıs sorununda daha birçok şeyin yapılması gerektiğini söyledi ve 2004’ten önce dünyanın Kıbrıs Türkü’ne itibar etmediğini ancak Annan Planı’ndaki tutumundan sonra birçok şeyin değiştiğini vurguladı.

2. Cumhurbaşkanı Talat, FİFA ile yapılan görüşmelerin de bunların meyvesi olduğunu, daha birçok konunun gelişebileceğinin altını çizdi.

“İMZALANAN METİN REDDEDİLEMEZ”

Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu yöneticilerinin Zürih’te geçici bir anlaşmaya imza koyduklarını kaydeden Talat, “İnsanları ipte sallandırmayalım” dedi.

İmzalanan metnin reddedilemeyeceğini söyleyen Talat, metinde var olan konuların ilerletilmesi üzerinde durulması gerektiğini kaydetti. Talat “Yararlı ne ise onu yapalım” diye konuştu.

Anlaşmanın Kıbrıs sorununun çözümüne bir katkı sağlayıp, sağlayamayacağı şeklindeki soruyu yanıtlayan Talat, ortamın yumuşaması ve iyileştirilmesi bağlamında olumlu olacağına inandığını belirtti.

“KIBRISLI TÜRKLER TÜRKİYELİLEŞTİ”

İkinci Cumhurbaşkanı Talat, bir başka soru üzerine Türkiye taklitçiliğinden bıkıp usandığını, son olarak gündeme gelen öğrenci yurtları konusunun da her yerde durmaksızın tartışıldığını söyledi.

“Ben Türkiyeli miyim?” diye soran Talat, başka ülkelerde yer alan konularla ilgili olarak kimsenin bağırıp çağırmadığını belirterek, “Türkiye’de oldu mu birdenbire Türkiyeli olur herkes” dedi.

Türkiye’de ne olursa burada da aynısının yaratıldığını söyleyen Talat, kuzeydeki yer isimlerinin, Türkiye’de oluyor diye, eskisine dönüştürülmesinin istendiğini kaydederek, halbuki görüşmeler sürecinde, teknik komitelerde yer isimleri konusunda Türkçe’de ve Rumca’da kullanılan adların yazılmasının benimsendiğini hatırlattı.

Entegrasyonun içselleştirildiğini belirten Talat,  “Kim ne derse desin Kıbrıslı Türkler Türkiyelileşti. Harup bile harnup oldu. Türkiye’de olup biten her şeyi burada tartışan ve uygulamak için çalışanlar, bir de bağımsız devlet istiyoruz diyorlar” dedi.

Mehmet Ali Talat sözlerine şöyle devam etti:

“Toplum Türkiye gündemi ile kalkıp oturuyor. Türkiye’den ben de etkileniyorum. Ancak bu kadar olmamalı. Bunun sebebi de en başta kitle iletişim araçlarıdır. Türkiye burada beyinlere tamamen yerleşti.”

Kıbrıslı Türklerin bağımsızlığının, kendi kimliğini koruması ile anlamlanacağını ifade eden Talat, halkın ve basının buradaki sorunların çözümü için çaba ortaya koyması gerektiğini söyledi.

Bunların yanı sıra ekonomik bağımsızlığın da olması gerektiğini söyleyen Talat, maaş ödemek için Türkiye’den para alınmasının bir zül olduğunu kaydetti.

Gerçekten bağımsız bir devlet olmak isteniyorsa, iç düzenin sağlanması ve ekonominin yarattığı zenginliğin sosyal dengeler gözetilerek paylaşılması gerektiğini belirten Talat, “Ürettiğimizden fazla tüketemeyiz, bunu yapmakta ısrarlı olursak bağımlılığı da kabul etmek zorundayız” dedi.

“EKONOMİDE ÇOK ÖNEMLİ GELİŞME OLMADI”

Hükümetin 60’ıncı gününü değerlendiren Talat, bu aşamada belirli sıkıntıların olduğunun izlendiğini kaydederek, ekonomide çok önemli gelişmeler olmadığını, hükümet kadrolarının oluşmadığını, ancak bunun bir hazırlık süreci olduğunun da açık olduğunu belirtti.

Daire müdürlerinin üçlü kararname kapsamından çıkarılması konusunda yasal çalışma gerektiğini söyleyen Talat, müdürlerin de Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından liyakate göre atanmasının önemine dikkat çekti.

“CTP KURULTAYI, UBP GİBİ OLMAYACAK”

CTP kurultayının UBP kurultayı gibi olmayacağını belirten Talat, geçmiş CTP kurultayından örnek verdi. Talat,  bir önceki kurultayda Özkan Yorgancıoğlu’nun ilk turda yüzde 50 oy almadığını, ama hiç kimsenin meşruiyeti sorgulamadığını ve mahkemeye gitmediğini hatırlattı.

CTP’de, UBP gibi olaylar yaşanmadığını ve yaşanmayacağını söyleyen Talat, bir soru üzerine CTP’de de değişim yaşandığını belirtti. Talat, CTP’nin bağlı olduğu sol ideolojinin, değişimi esas aldığını ve her şeyin koşullara göre değerlendirileceğini öngördüğünü ifade etti.

TAK

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.