1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. 'TANIKLARIN SÖYLEDİKLERİ GÜVENİLİR DEĞİL!'
'TANIKLARIN SÖYLEDİKLERİ GÜVENİLİR DEĞİL!'

'TANIKLARIN SÖYLEDİKLERİ GÜVENİLİR DEĞİL!'

Sıra iddia makamında...

A+A-

Kamuoyunda büyük yankı uyandıran ve halk arasında  “Kürtaj davası” olarak bilinen davanın 6 sanığının avukatı da hitaplarını tamamladı

Elmas TOKAY

Girne’deki Ada Hospital (Tunçbilek Sağlık Hizmetleri Ltd.) isimli özel dal hastanesinde, bazı hamileliklerin yasal olmayan şekilde sonlandırılmasıyla ilgili Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden ve halk arasında büyük yankı uyandıran davada yargılanan 6 sanıkla ilgili hitaplar tamamladı. Fatma Şenol’un başkanlığında Yargıç Murat Soytaç ve Yargıç Seran Bensen’den oluşan Girne Ağır Ceza Mahkemesi heyeti yarın Başsavcılık adına davayı yürüten Kıdemli Yargıç Erdinç Akyener’in hitabını dinleyecek ve ardından davanın karar gününü belirleyecek.

Davanın dünkü oturumunda, sanık Mehmet Ali Tunçbilek'’in avukatı Serhan Çınar ile sanık Verda Özkent Tunçbilek’in avukatı Mustafa Şener, ortak hitapta bulundu.

Avukat Çınar davayla ilgili hukuki prensiplere değinirken, Avukat Şener de davadaki tanıkların şahadetlerine ve bulgulara dikkat çekti. İlk sözü alan Mustafa Şener, Tunçbilek çiftinin davanın ilk gününden beri suçlamaları kabul etmediğini belirterek, gönüllü ifadelerinde de bunu açıkladıklarını söyledi.

Şener, mahkemede dinlenen birçok tanığın ifadelerine değinerek, Verda ve Mehmetali Tunçbilek çiftinin, suça bağlayıcı bir şahadeti olmadığını savundu.

Avukat Şener, tahkikat memurunun şahadetinde, Girne Kaymakamlığı’ndan doğum ve ölüm bölümünden soruşturma yaptığını o bölümden ifade aldığını, sanıklar Verda Tunçbilek ve Fahri Karagözlü’nün göndermiş olduğu herhangi bir ölü doğum ve doğumdan sonra ölümle ilgili bir kayda rastlanmadığını söyledi.

Mahkeme önünde olan tüm şahadet çerçevesinde sanık Verda Tunçbilek’in, herhangi bir ölü doğum ve yahut doğumdan sonra ölümle neticelenen herhangi bir hastası olmadığını anlatan Şener, yine mahkeme önünde olan tanık şahadetlerinde Verda Tunçbilek’in yapmış olduğu tüm sezaryenlerin doğum olduğu ve doğumların da sağlıklı doğumlar olduğu yönünde anlatıldığını kaydetti.  Avukat Şener şöyle devam etti:

“Tahkikat memuru yapmış olduğu tahkikatta, hastanede bin kadar dosya incelemiş ve bu inceleme çerçevesinde 73 adet dosyayı ‘şüpheli işlem’ olduğu iddiasıyla emare olarak almış, ancak Verda Tunçbilek’e ait hiçbir dosyada gayri yasal bir duruma rastlanmamıştır. Tahkikat memuru, bir tek Fahri Karagözlü’nün hastası olan M.A.’nın dosyasıyla ilgili bazı iddialar da bulundu. Bu dosya üzerinde yazan hastanın doktoru sanık Fahri Karagözlü’dür. Hasta dosyası sanık Karagözlü’ye aittir ve dosyada yazan bilgiler Karagözlü’nün hastasına aittir ve hastanın “Overkist” olduğudur. Verda Tunçbilek, bu dosyadaki hasta ile ilgili yazanlar dışında herhangi bir bilgiye sahip değildir.”

Sanık Verda Tunçbilek'in hastanedeki ajandasında hiçbir gayri yasal bir şey bulunmadığını aktaran Avukat Şener, Fahri Karagözlü tarafından Verda Tunçbilek’e verilen çek yaprağının ise yasal bir ameliyat için verildiğini savundu.

“Tanıkların söyledikleri güvenilir değil”

Avukat Şener, iddia makamının bazı tanıklarının, sanık Verda Tunçbilek ile ilgili söylediklerinin güvenilir şahadet olmadığını, tanık R.Ö.’nün Tunçbilek çifti aleyhine söylediklerinin külliyen yalan olduğunu öne sürdü.

Verda Tunçbilek'in yeminsiz şahadetindeki önemli noktalara da değinen Şener, hitabının sonunda iddia makamının davasını şüpheden ari olarak ispatlayamadığını iddia ederek, sanıklar Verda ve Mehmetali Tunçbilek'in beraat ettirilmesini talep etti.

Avukat Çınar: Sanıkların suça iştiraki yok

Avukat Mustafa Şener’in ardından avukat Serhan Çınar hitabını yaptı.

Kısaca hukuki prensiplere değinen Çınar, mahkemede dinlenen tanıkların hiçbirinin, bu sanıkların birebir fetüsleri gömme işlemine yardımcı olduğunu veya birebir suç işledikleri şeklinde bir şahadet vermediklerini belirterek, bu sanıkların suça iştiraki olmadığını savundu.

Avukat Çınar, Fasıl 154 Ceza Yasası’nın 20. maddesi 20 altında Verda ve Mehmetali Tunçbilek'i suça bağlayıcı bir şahadet olmadığını ileri sürdü. İlgili maddenin işlenen suça yardım edici, teşvik edici, katkıda bulunmalarıyla ilgili olduğunu kaydeden Çınar, 20. madde altında, iddia makamının, sanığın bu suça iştirak ettiğini ispatlaması gerektiğini ancak bunun ispatlanamadığını savundu.

İddia makamının çok az tanığının sanık Mehmet Ali Tunçbilek ile ilgili şahadet verdiğini söyleyen Çınar, bu tanıkların mahkemedeki şahadetlerine değindi.

Bu sanıkların suça teşvik ettiğine ya da yardım ettiklerine dair şahadet bulunmadığını savunan Çınar, "ortada bir suç olsa dahi, sanıklar Verda Tunçbilek ile Mehmet Ali Tunçbilek'in suça iştirak ettiklerini ispatlayacak kadar yeterli şahadet yoktur" dedi. Avukat Serhan Çınar, bu gerekçeler ışığında her iki sanığın da beraat ettirilmeleri gerektiğini söyledi.

Mahkeme, iddia makamının hitabının dinlenmesi için davayı 16 Şubat Perşembe gününe tehir etti.

Kıbrıs

Etiketler :
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.