Toparlanıyoruz Hareketi Lideri Kudret Özersay, Rum tarafının ortak metine yönelik önerileri konusunda Türk tarafının dikkatli olması gerektiğini bildirdi.

Özersay, Rum tarafının daha kısa bir ortak açıklama metniyle müzakerelere başlanmasını ve  bu açıklamada Güvenlik Konseyi kararlarıyla özellikle 1251 Sayılı karara atıf yapılmasını istediği yönündeki açıklamalara dikkat çekerek, bu konuda Kıbrıs Türk tarafını dikkatli olmaya davet etti.

Toparlanıyoruz Hareketi’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, bir televizyon programına katılan Özersay, Rum tarafının olası bir kısa ortak açıklama metnine sadece 1251 Sayılı BM Güvenlik Konseyi kararını sokmasına müsaade edilmemesi gerektiğini kaydetti.

1251 Sayılı BM Güvenlik Konseyi karırının BM’nin Ada’daki İyi Niyet Misyonu, yani müzakerelerle çözüm bulunmasıyla değil, Barış Gücünün Ada’daki görev süresinin uzatılmasıyla ilgili olduğunu vurgulayan Özersay, “Kıbrıs Rum tarafı çok uzun yıllardır, doğrudan doğruya müzakere süreciyle ilgili olmayan bu karara her zaman atıf yapmaya gayret göstermesinin özel bir nedeni var. Bu da kararın Kıbrıs Cumhuriyeti mantığına dayanmasından kaynaklanıyor” dedi.

Yazılı açıklamada özetle şöyle denildi:

“Rum tarafı, ortaklık hükümetinde bir sıkıntı yaşandığında toplumlardan sadece birinin diğerini uluslararası alanda temsil edebileceği, yani devletin çatısını alıp gidebileceği bir uluslararası hukuk kişiliği niteliğine sahip Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamı veya bir başka ifade ile federalize edilmesi yaklaşımını tercih ettiği için 1251 Sayılı karara açık atıf yapılmasını istiyor, bunun son derece sakıncalı olduğunu düşünüyorum.”

Kudret Özersay, Kıbrıs Türk tarafını bu konuda dikkatli olmaya davet ederek, “Çok kısa bir ortak açıklamayla” müzakerelere kaldığı yerden devam edilmesinin mümkün olduğunu kaydetti.

Özersay “Bu türden bir tıkanıklığı aşmak için “Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs sorunu konusundaki tüm ilgili kararları” terimi ile (“all relevant”) bu sıkıntının aşılmasının mümkün, geçmişte de yapıcı muğlaklık olarak görülen bu yöntem kullanılarak her iki tarafın da kendi yorumlarını yapmaya devam etmeleri mümkün kılındı” dedi.

“HAYALKIRIKLIĞI YAŞANABİLİR”

Kıbrıs müzakere tarihinde aylarca devam eden bir ortak açıklama egzersizi olmadığına dikkat çeken Özersay, ortak açıklama metninde BM parametrelerinin farklı cümlelerle ifade edilmesinden başka yeni bir şey olmayacağını belirtti.

Özersay, ortak açıklama konusunun kamuoyunda büyütüldüğünü, metnin bir çözüm antlaşması olduğunu düşünmeye başlayanlar olabileceğini söyleyerek, içerik görüldüğünde bir hayal kırıklığının gündeme gelebileceğini kaydetti.

Ortak açıklamanın müzakerelerin kaldığı yerden devamına hizmet edeceğini belirten Özersay, “Ama bilelim ki Kıbrıs sorunu bu ortak açıklamada anlaşılması ile çözülmüş olmayacak” dedi.

Özersay, önemli olanın zaman kaybetmeksizin takvimlendirilmiş ve al-vere dayalı sonuç alıcı bir müzakere sürecinin tesis edilebilmesi olduğunu ifade etti.

TAK