‘El, ağız ve ayakta yaralar’ PANİK YARATTI

Ağızda yararlar, elde ve ayakta kırmızı leke veya dökülme gibi belirtileri bulunan hastalık, özellikle anne babalarda panik yarattı

DAÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi üyesi Doç. Dr. Kudret Çağlar hastalığın ciddi olmaması ile birlikte; ailelerin panik yaşadığını ve yanlış teşhise dayalı, doğru olmayan ilaç kullanımına gidildiğini açıkladı

Son günlerde, çok sayıda çocuğun ‘el, ağız ve ayakta oluşan yaralar’ nedeniyle hastanelere başvurması panik yarattı.
Doğu Akdeniz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi üyesi Doç. Dr. Kudret Çağlar, hastalığın ciddi olmaması ile birlikte; ailelerin panik yaşadığını ve yanlış teşhise dayalı, doğru olmayan ilaç kullanımına gidildiğini açıkladı.

Genellikle bebekler ve çocukları etkileyen hastalık, çok yaygın olmamasına karşın, bağışıklığı kısa oluşu sebebi ile sürekli tekrar edebilen bir hastalık olarak açıklanıyor.

Ağızda yararlar, elde ve ayakta kırmızı leke veya dökülme gibi belirtileri bulunan hastalıkla ilgili olarak, Doğu Akdeniz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi üyesi Doç. Dr. Kudret Çağlar, sorularımız yanıtladı.

“Özellikle bebek ve çocuklarda yaygındır”

Hastalığın özellikle çocuk ve bebeklerde yaygın görülen bir tür olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Kudret Çağlar, yetişkinlerde ise nadiren görülen bir hastalık olduğuna değindi. Orta derecede bulaşıcı bir hastalık olma özelliğine sahip ‘el, ağız ve ayak hastalığı’ için Çağlar, özellikle sıcak mevsimlerde sıkça görüldüğünü kaydetti. Hastalığın mukus, salya, virüs olan bir kişinin dışkısı ile doğrudan temas yolu ile bulaşabileceğine dikkat çeken Çağlar, virüsün kuluçka süresinin ise üç ile yedi gün arasında değişebileceği bilgisini verdi.

“Yetişkinlerde nadir görülür”

‘El, ağız ve ayak hastalığının’ yetişkinlerde ise nadiren görüldüğünü ifade eden Çağlar, ancak; immün adı verilen ve vücudun tanıyamadığı durumlarda oluşturduğu tepkinin, hücresel düzeyde olması halini sağlayan hücre, sitokin, ortam gibi değişkenlerden oluşan ve bunları kapsayan vücudumuzun önemli sistemlerin yetmezliği durumunda ortaya çıkabileceğini kaydetti.

“Yanıltıcı bir hastalıktır”

‘El, ağız ve ayak hastalığının’ belirtilerinin ortaya çıkması ile özellikle ailelerin panik yaşadıklarını belirten Çağlar, bu tür durumlarda yapılan en büyük yanlışın, hastaya bilinçsiz bir şekilde ilaç ve özellikle de antibiyotik verilmesi olduğunu vurguladı. Ateş, baş ağrısı, kusma, iştah kaybı, ishal, halsizlik, kırıklık, kulak ağrısı, boğaz ağrısı gibi etkilerin yaşandığı ‘El, ağız ve ayak hastalığının’ bazı zamanlarda doktorların dahi yanlış teşhis koymasına olanak sağlayabileceğini ifade eden Çağlar, yapılacak en doğru hareketin, birkaç gün süren bir teşhis uygulamasının yapılması olduğunun altını çizdi.

“Kesinlikle risk taşımıyor”

‘El, ağız ve ayak hastalığının’ kesinlikle risk faktörü taşımadığı bilgisini veren Çağlar, konunun ‘yaz gribi’ benzeri bir hastalık olduğunu kaydetti. Ancak hastalığın; immün yetmezliği gibi durumları olan yetişkinlerde, beyin iltihabı gibi konuların destekleyicisi olabileceğine değinen Çağlar, tedavi için herhangi bir aşı uygulamasının olmadığını hatırlatırken; yoğurt ve ceviz macunu gibi gıdaların, hastalığın tedavisinde büyük etki sağladığının da altını çizdi.

***

“Havuz ve denize dikkat”

• Doç. Dr. Kudret Çağlar, özellikle yaz aylarında serinlemek amaçlı havuz veya denize giden ailelerin, kesinlikle çocukların su yutmasına müsaade etmemeleri ve bu konuda çok titiz davranmaları uyarısında bulundu.

Doğu Akdeniz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi üyesi Doç. Dr. Kudret Çağlar, özellikle yaz aylarında serinlemek amaçlı insanların havuz ve denizlere gidişi ile ilgili ciddi bir uyarıda bulundu. Ailelerin, eğer mümkünse çocuklarını havuz veya denize sokmamaları uyarısında bulunan Çağlar, en azından havuz ve denize giren çocukların, su yutmamaları adına ailelerin çok dikkatli olmaları çağrısında bulundu. Yaz aylarında, hastanelere sayısız vakanı geldiğine işaret eden Çağlar, havuz ve denizde, yüksek miktarda mikrobik türler bulunduğunu ve bu sayede çocukların; sıtma, ishal, yüksek ateş, karın ağrısı, kulak ve idrar yolu iltihabı gibi vakalara maruz kaldığını belirtti. Ailelerin kendi evlerindeki havuzlarda dahi risk faktörleri bulunduğunu yineleyen Çağlar, kullanılan klorların başlıca kimyasal bir tehlike arz ettiğinin de altını çizdi.

yenidüzen