YEDİ YILDA 52 ÖLÜ, 1792 YARALI

İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları Birliği Başkanı Emir Taşçıoğlu, 2006 yılından bugüne kadar toplam 52 kişinin iş kazasında öldüğünü açıkladı. Taşçıoğlu, 2006 ile 2012 yılları arasında bin 823 iş kazası meydana geldiğini, bin 792 kişinin yaralandığını, 52 kişinin ise hayatını kaydettiğini açıkladı. Taşçıoğlu, sadece 2011 yılında meydana gelen iş kazalarında 7 kişinin öldüğünü, 270 kişinin de yaralandığını söyledi.

GEREKLİ DENETİMLER YAPILMIYOR

Emir Taşçıoğlu, ölümlü iş kazalarının önlenebilmesi için Çalışma Dairesi’nin iş yerlerinde denetim yapmasının şart olduğunu vurguladı. Kuzey Kıbrıs’ta işyerlerinde gerekli denetimlerin yapılmadığı belirten Taşçıoğlu, bu amaçla çıkarılan İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın öngördüğü işyerlerine yönelik değerlendirme raporlarının çıkarılmamasının bir başka büyük eksiklik olduğunu kaydetti. Emir Taşçıoğlu, “Denetim için iş kazaları beklenmemeli” dedi.

İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları Birliği Başkanı Emir Taşçıoğlu, ölümlü iş kazalarının önlenebilmesi için Çalışma Dairesi’nin iş yerlerinde denetim yapmasının şart olduğunu söyledi.
Ülkemizde ölümlü iş kazalarının önlenebilmesi için işyerlerinde gerekli denetimlerin yapılmadığı bildirildi. Bu amaçla çıkarılan İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Yasası’nın öngördüğü işyerlerine yönelik değerlendirme raporlarının çıkarılmaması da bir başka büyük eksiklik olarak nitelendirildi.

2006 yılından bugüne 52 kişinin ölümüyle sonuçlanan iş kazalarının önlenebilmesi için yasa gereği, işyerleri denetimlerinin bir an önce başlanması isteniyor. Ülkemizdeki iş kazası oranlarıyla ilgili istatistiki bilgiler, KKTC’nin durumuyla ilgili ipuçları veriyor. Buna göre KKTC’de iş kazası olabilirlik oranı yüzde 3.35. Bir başka deyişle, her 100 işyerinden 3’ünde iş kazası meydana geliyor. Bu rakam Türkiye’deki oranların altında, AB standartları ile de neredeyse aynı seviyede. Yani iş kazalarının meydana gelme sıklığı açısından ülkemiz fazla dikkat çekmese de ölümlü iş kazalarının önlenebilmesi için yapılacak daha çok iş var. 

Ülkemizde İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Yasası’nın öngördüğü kurallar uygulanmıyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları Birliği Başkanı Emir Taşçıoğlu, ölümlü iş kazalarının önlenebilmesi için Çalışma Dairesi’nin iş yerlerinde denetim yapmasının şart olduğunu söyledi.

Taşçıoğlu, devletin, işverenlerden “Risk Değerlendirme Raporu” talebinde bulunmasını istedi. Çalışma Dairesi’ni tüm işyerlerine yazılı bir ihbar yaparak İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Yasası’na göre Risk Değerlendirme raporu talep etmesi gerektiğini belirten Taşçıoğlu, bunun için de işyerlerine uzun bir süre verilmesi gerektiğini kaydetti.

Taşçıoğlu, yasaya göre dört kişiden fazla kişi çalıştıran işyerlerinin İSG raporu alma zorunluluğu olduğunu ve Risk Değerlendirme Raporu bulundurulmamasının cezasının da bir asgari ücret olduğunu hatırlattı.

“Denetim için iş kazaları beklenmemeli”

Birlik Başkanı Emir Taşçıoğlu, şöyle konuştu:

“İşyerlerinde bir an önce iş kazası olmasını beklemeden iş sağlığı ve güvenliği denetimlerinin başlatılması lazım. Ayni zamanda işverenler, devletin denetimlerini beklemeden İSG uzmanlarından bu denetimi talep etmelidir. İSG hizmetinin sürekli olduğu ve eğitimle desteklenmesi gerektiği unutulmamalıdır”.

İş kazalarının büyük çoğunluğunun eğitimsizlikten kaynaklandığına dikkat çeken Taşçıoğlu, ülkemizde iş sağlığı ve denetimine gereken önemin verilmediğini iddia etti. 

Bu durumun İSG uzmanlarının motivasyonunu da azalttığını belirten Emir Taşçıoğlu, Çalışma Dairesi’nin bu denetimi yapmamaktaki ısrarının, mevcut İSG uzmanlarının talepleri karşılayamayacağı düşüncesinden kaynaklandığını savundu.

Taşçıoğlu, “Bu denetimi yapmadan, bunu iddia etmek temelsizdir. Bu denetimleri yapabilmek için Çalışma Dairesi’nde ayrı bir ekip olmalı. Çalışma Dairesi’nde henüz böyle bir ekip oluşturulmadı ancak çalışmaları var” diye konuştu.

Emir Taşçıoğlu, İSG Yasası’na göre Risk Değerlendirme Raporu’nun kamu ve özel sektörde iki yılda bir hazırlanması gerektiğini belirterek, ülkemizde Mayıs 2011 tarihinden itibaren hazırlanan Risk Değerlendirme Raporu’nun sadece 30 olduğunu söyledi. 

Taşçıoğlu, Risk Derlendirme Raporu talep eden bu şirketlerden bazılarının ISO veya OHSAS belgesi alabilmek için bu raporu almayı talep ettiklerini kaydetti. 

Birlik Başkanı Emir Taşçıoğlu, KKTC’de 2006 ile 2012 yılları arasında yıllık ortalama 270 iş kazası meydana geldiğine dikkat çekti ve “İş kazaları bildirilmiyor. Meslek hastalıkları da kayıt altında değil” ifadesini kullandı.

Son 7 yılda 52 kişi öldü

Emir Taşçıoğlu, 2006 yılından bugüne kadar toplam 52 kişinin iş kazasında öldüğünü açıkladı. 
Taşçıoğlu, 2006 ile 2012 yılları arasında bin 823 iş kazası meydana geldiğini, bin 792 kişinin yaralandığını, 52 kişinin ise hayatını kaydettiğini açıkladı. Taşçıoğlu, sadece 2011 yılında meydana gelen iş kazalarında 7 kişinin öldüğünü 270 kişinin de yaralandığını söyledi.

Taşçıoğlu, ülkemizde mevcut iş kazası olabilirlik oranının 2010 ve 2011 yıllarında yüzde 3.35 olduğunu anımsattı; Türkiye’de ise 2011 yılında bu oran yüzde 9,2 iken AB ortalamasının yüzde 3.02 olduğuna işaret etti.

2012 yılında 218 iş kazasında 4 kişinin hayatını kaybettiğini belirten Taşçıoğlu, 214 kişinin ise iş kazası sonucu yaralandığını açıkladı.

“En tehlikeli sektör inşaat ve imalat”
İş kazaları açısından en tehlikeli sektörün inşaat ve imalat sektörü olduğunun altını çizen Taşçıoğlu, inşaatlarda meydana gelen toplam kaza sayısının toplam iş sayısına oranının yüzde 30 ile 33 arasında olduğuna dikkat çekti. Emir Taşçıoğlu, “En fazla ölüm yaşanan iki sektör inşaat ve imalat olarak görülüyor. Öncelikle bu sektörde çalışanların İş sağlığı ve güvenliği konusunda bilgi sahibi olmalı ve İSG eğitimi verilmelidir” dedi. Taşçıoğlu, Çalışma Dairesi’nde hamileler ve genç işçilerin (15 ile 18 yaş) çalışmasını düzenleyen tüzük hazırlandığını da kaydetti.

(KIBRIS)